3.Bölüm

20.6K 1.1K 97
                                    


Bir tabut düşün içinde ben.
İçinde sen.

*************************

Bilmiyorlar mı yoksa işlerine mi gelmiyor Rabbim?
Söz tesir etmiyor.
Üstelik çok yoruldum.
Anlatmaktan değil,anlaşılmamaktan.
İnsan olmanın gönülden verebilmenin zor olmadığını, İnsanların bunu zorlaştırdığını nekadar söylesemde kimse anlamıyor.
Senden başkada anlayacak yoktur Rabbim.
Şu dünya zındanını sana tercih ediyorlar ya
İçim bulanıyor başım dönüyor.
Tiksiniyorum.
İki yüzlü riyakarlardan.
Aba giyinmiş şeytanlardan.
Sırf desinler diye kendilerini pazara çıkarmış bir pul etmeyen ahlaksızlardan.
Yüzüm ve gönlüm sana dönük Rabbim.
Susuyorum.....
Lakin suskunluğum gelecek büyük fırtınaların habercisidir.
Dengesizlerden,düzeni bozan yüzsüzlerden,
sadece doymak ve giyinmek için yaşayan,madde denizinde boğulan,manadan uzak şu yol haramilerinden usandım artık.
Bilirsin Rabbim sabrım derdim oldu.
~Hazan Karaca~

Annemin bana seslenmesiyle  kitabımı kapattım.
"Geldim!"Diye seslendim ve koşarak mutfağa yöneldim ta ki bir duvara çarpana kadar.

Burnumun acısıyla kıvrandım.

Başımı kaldırdığımda abimin 1,80 boyuyla karşılaştım.Kollarını bir birine bağlamış bana bilmiş bir bakış atıyordu.

"Ağabey sen miydin o duvar.."

"Evet kardeşim bendim o duvar."dedi kaşlarını çatarken."Girdiğin her deliğe duvar olacağım artık Gözde."

"Özür dilerim." Dedim masum bakışı atmaya çalışarak.

Annemin seslenmesiyle hızla yanından kaçtım.

"Bir gelemedin Gözde.Bu patatesleri soy ve kızart hadi!" Hemen patatesleri alıp soymaya başladım.
Kestikten sonra kızartmaya başladım.
Çayı da demledim.Annemin nefis börekleri de piştikten sonra hepsini masaya yerleştirdim.
Açlıktan beynim yanmıştı zaten.
Herkes masaya oturduğunda kahvaltımıza başladık.
Tabi....biri hariç....
Babam yoktu masada.

İki yıldır olduğu gibi.

Hüzünle bir nefes çektim içime.
Başımı salladım.
Kendine gel Gözde!
Kahvaltımı da ettikten sonra önce abim çıktı emniyete gidiyordu çantamı da aldıktan sonra bende çıktım.

Hava soğuduğu için montumu üstüme geçirdim.
Ben yerdeki taşları inceleye yürürken izlendiğimi hissettim.Etrafıma baktım kimse bakmıyordu.
Yoluma devam ettim ve otobüse bindikten sonra kendime boş bir yer aradım sonunda bulduğumda cam tarafına oturdum.
Ben dışarıyı izlerken siyah son model bir araba ilgimi çekti.Çünkü yolu varken bizim otobüsle aynı hızla gidiyordu.Sonra nasıl olduysa araba yavaşlayarak kayboldu.

Okula geldiğimde son sinif 12-A ya gittim.
Girdiğim gibi Betül'ün yanına oturdum.

"Dün nerdeydin? Birden kayboldun sınıfa da gelmedin?" Diye sordu Betül.

"Koşmaktan yorulduğum için soluklandım sonra size yetişeyim diye koştuğumda ayağım kaydı düştüm öyle.Hoca sınıfa almayınca eve gittim."

Betül anladım dedikten sonra telefonuyla ilgilendi.Ona dün ukala birine çarptım demek istemiyordum.Oldu bitti.Bu meseleyi uzatmak istemiyordum.

Etrafıma baktım.Gözlerim sınıfı tarıyordu.
Zehra'yı arıyordu gözlerim ama yoktu.
"Zehra nerede?Tam bir hafta oldu hâlâ gelmedi acaba bir şey mi oldu?" Diye sordum kaygıyla.

Betül'de bana katılarak,"Aynen kaç kere yazmamıza rağmen hiç geri dönmedi mesajlar.
Bende merak ediyorum artık."

Bugün evine gitsek iyi olurdu.Nede olsa arkadaşımdı.
Bugün tam bir hafta oldu ve Zehra ortada yoktu ona ulaşamıyorduk.

Yüreğimin Zarif AcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin