Nigar Muharrem—Aykiri yollari
Her zaman iyi niyetimden kaybettim.
Güvenmekten kaybettim.Ben sadece bunları kaybetmekle kalmadım,ben kendimi de kaybettim.Değiştim.Çok değiştim hemde.
Bazen diyorum ki,niye büyüdüm ki?Niye büyüdüm,niye büyüdük?
Sırtıma bu kadar yük yükleyeceğini bilsem hiç küçükken büyümek için dört gözle bekler miydim.Çocukluğum...!
Yavaşça iyi niyetimizi de kaybediyoruz.
İnsanlar içinde insan bulamamak nasıl bir fakirliktir be arkadaşım.
Eski Gözde'nin gözleri yaşlı ağlar kendine,nasıl bu hale geldim ne ara yaşandı bunlar diye sormakta.Bazen düşünüyorum,diyorum ki kendime,
'Gözde,senden daha kötü durumda insanlar var,niye şükretmiyorsun?'Şükrediyorum lakin,
Üzülünce aklımı yönetemiyorum kalbimin kırık gürültüsünden.
"Turşu da getir."annemin seslenişiyle kendime geldim.Başımı sallayıp denileni yapmaya koyuldum.
Mercimek çorbamı yudumlarken annemin bakışlarını üstümde hissettim.
"Noldu anne?"diye sordum bakışlarına anlam veremezken.
Annem kaşığını köşeye bıraktı ve bir süre kıvrandı söylemek istediği şeyin altında.
"Nasıl söylenir şimdi..."dedi tereddütle.
"Seni yarın istemeye gelmek istiyorlar."Annem pat diye söylediği için boğazıma tükürüğüm kaçtı.Ben öksürürken annemde sırtıma vurup su uzatıyordu.
"Helal...helal!"
"Tamam tamam iyiyim."dedim sakinleşerek.
Derin bir nefes alırken düşünceler başımda dönüyordu.
Yiğit...
Söylemişti seni istemeye geleceğiz diye.
Tam ağzımı açmışken annem engel oldu.
"İstemezsen...""Gelsinler."
"Biliyorum istemiyorsun ama insanları da geri çeviremeyiz ki...gelip istesinler abin olmayacağını söyler,hemi kızım?"
Ardından gözlerini büyüttü annem.
"Ne dedin sen?""Gelsinler dedim anne." Dedim bıkkınlıkla.
"İyi de ben daha kim olduğunu söylemedim ki?"
"Biliyorum,haberim var."
"Tövbe tövbe!nasıl haberin var?"
"Var işte."
Annem bir müddet baktıktan sonra tekrar ağzını açtı."İstiyor musun ona göre haber vereceğiz?"
Yanaklarım yanarken başımı salladım.
"Eminsin değil mi?""Eminim anne."Annemin yüzündeki tebessümün nedenini anlamasamda kapının çalmasıyla ayağa kalktım.
Mutfaktan çıkmadan annem bana seslendi.
"Yarın yüzükler takılacak o halde."
Başımı salladım.Annem sanıyordu ki benim gönlüm var...utanç verici.
Yanaklarım yanıyordu kulaklarım uğulduyordu.
Sonunda açtığımda abim belirdi kapının arkasında."Selamun aleyküm."dedi abim ayakkabılarını çıkarırken.
"Aleyküm selam abi,hoşgeldin."
"Hoş buldum."
Ardından odama çekildim.Mutfağa geçmek istemedim orada birde abimden utanmak istememiştim.Sadece merak ettiğim şey Yiğit varlıklı bir adamdı bizimkiler öylelerini tanımazdı pek nasıl oldu da ona o kadar sıcak baktılar anlamış değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimin Zarif Acısı
Espiritual"Seni nasıl karım diye koynuma alırım?" Buğday teni,biçimli kaşları,uzun kirpikleri ve badem şeklinde gözleri onu güzel kılıyordu. "Nasıl bu yaşta anne olmana sebep olurum?" *Tüm haklar saklıdır.