17.Bölüm

11.9K 843 99
                                    


2 hafta sonra

"Kızım misafirlerimize bir kahve yapı ver hemen."annemin nazik sesini işittiğimde kalkacaktım ki Hatice teyze hemen lafa daldı.
"Yok,gerek yok.Biz kalkacaktık zaten."

"Olur mu öyle şey? Bir kahvemizi içseydiniz bari."

Hatice teyze bakışlarını bana döndürüp,
"Eh,zahmet olmazsa alırız o halde."dediğinde başımı sallayıp hemen çıktım oda dan.

Kalbimin hızlı atışı,zihnimin benimle oynaması ve gözlerimin acıması kadar kötü bir şey olamazdı herhalde.
Bana nasıl baktıklarını bilemezsiniz.
Sanki evlenmişim de bir ay sonra boşanıp eve geri gelmişim gibi bir muamele görmüştüm.
Yanlış bir şey söylediklerinden değil de imalarından ve bakışlarından anlamıştım şu an oturma odasında oturmuş yedi kadının ne yapmaya çalıştığını.
"Dayan..."diye fısıldadım gözümün dolmasını engellemeye çabalarken."dayan..."

Kahveleri yaptığımda odaya ilerleyip kahveleri tek tek dağıttım.

Nazgül teyzenin yoğun bakışları altında diken üstünde olduğum yerde oturmaya devam ettim.Allah biliyor ya,şu an kendimi tutmasam şuracıkta dizlerine çöküp, "Ben size ne yaptım da bana böyle davranıyorsunuz?" Diye bağırırdım.

"Eee,Gözde kızım yok mu görücü falan?"dediğinde başımı hemen kaldırdım.
Ben ne diyeceğimi kestiremeden diğeri konuşmaya başladı.

"Ay! İlahi Nazgül!"Dedi komik olmayan bir şeye gülerken."kız daha yeni kaçırılmamış mıydı? Ne görücüsü?"

Elini dudağına koyarak gülmeye başladı.Odadaki kadınlarda kıkırdamaya başladıklarında yüzümün kan çanağına döndüğüne emindim.

"Hanımlar,hanımlar!"imdadıma annem yetişmişti."komik bir şey varsa söyleyin biz de gülelim!"

Annemin buz gibi sesi odaya soğuk rüzgarlar estirmeye başladı.
"Kolaydır pencerenin arkasından bakmak.Herkes bilmez o evin içinde ne yaşandı ne yaşanmadı."Dedi annem katı sesinden taviz vermeden.
"Bilip bilmeden konuşmak ayıp değil mi?
Günah değil mi? Kurban olduğum Rabbim görüyor hanımlar! Görüyor.
Bugün başkasının kızı hakkında bilip bilmeden konuşanın yarında aynısı kızının başına gelir,bu da biline!"

"Yanlış bir şey mi dedik...?"

"Beni hiç yorma.Hatalı hatasının farkında."

Dedikten sonra kadınlar dumura uğradıktan sonra apar topar kalkmaya başladılar.

Kapıyı örttüğümde başımı kapıya yasladım.
Dayanamıyorum...Rabbim bana yardım et.

Oturma odasına girdiğimde annemin solmuş yüzüne öyle baka kaldım.

Yanına gidip yere çöktüm başımı dizine yasladım.

Annem saçımı okşamaya başladı.
Kokusunu içime derin derin çektim.
Anne kokusu gibisi var mıydı?

"Geçecek..."

*

"İfadeniz alındı.Abiniz sizi odasında bekliyor."

Başımı salladıktan sonra acele ederek abimin odasına yöneldim.
Aralık duran kapıyı gördüğümde girecekken sesleri duyduğumda adımlarım aniden durdu.

"Oo...demek Hamza bey nişanlanıyor ha?"
Sırtına vurduğunda gülerek devam etti.

"Ne ara buldunuz da bizim haberimiz olmadı?
Yarında nişanlanıyorsun daha yeni haberimiz oluyor.Düğüne bir gün önce davetiye verirsen şaşmam artık!"Dedi abim sitem ederek.

Yüreğimin Zarif AcısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin