Bölüm 11

712 82 18
                                    

Bilinmeyen düşman

Eve vardığımda saat 21.30 olmuştu. Hava serinlemiş ve kararmıştı. Eve girdiğimde eşyaların darmadağın olduğunu farkettim. Evime bir hırsız mı girmişti. İyi de evde değerli bir şey yoktu. Etrafa baktım alınan herhangi bir şey yoktu. Peki ya o zaman bu da neydi? Odamdaki aynaya yapışmış notu gördüm ve notu elime aldım.

İnsan bazen sıradan rahat bir hayat ister. Macerasız normal bir hayat isterdim. Ama benim hayatım da böyleydi işte.

Telefonu elime aldım.

Defne :Alo buraya gelebilir misiniz hemen ?

Ateş :Defne iyi misin sesin iyi değil

Defne :Bilmiyorum. Buraya Rüzgar ile gelmeniz gerekiyor

Ateş: Tamam hemen geliyoruz. Sakin ol

Defne: Tamam bekliyorum sizi

Telefonu kapattım ve kağıda tekrar baktım. Kan damlaları ile gönderilen bir tehdit mesajıydı

Sanırım bu ilk ciddi uyarım olacak. Dikkatli olun üçünüz . Ayağınızı denk alın . Hareketlerinize dikkat edin. Bir gün biriniz uyanamayabilirsiniz .

Notun arkasında siyah bir gül simgesi vardı. Demek ki siyah gül bizimle iletişime geçmişti. Ama neden? Biz onları tanımıyorduk ve iletişimimiz yoktu. Neden biz üçümüz ? Amaçları neydi ve bu siyah gül neyin peşindeydi ?

Kapı çaldı ve yerimde irkildim.

Kapıyı açtığımda korku ile bana bakan iki kişiye baktım.

Rüzgar: Defne iyi misin

Aras: Defne ne oldu

İkisi de korku ile beni incelediler.

Defne :İçeri girin içerde konuşalım

Ateş: Tamam

Oturduk kanepeye.

Rüzgar: Defne buraya ne oldu böyle

Ateş: Yoksa hırsız mı girdi

Elimdeki kağıdı onlara gösterdim

Rüzgar: Ölümle tehdit etmek de nedir

Ateş: Bunu yazan kişiyi bulduğumda yaptığı şakanın hesabını soracağım

Rüzgar: Şaka değil baksana kan var

Defne :Tek o olsa .. Arkasına bak

Ateş: Siyah gül

Defne: Aynen öyle ve biz üçümüz tehdit ediliyoruz.
Bizden ne istiyorlar

Defne :Bunu ben de bilmiyorum

Rüzgar: İstedikleri belli ölmemizi

Ateş :İsteselerdi öldürebilirdiler

Rüzgar: Ama sen melezsin kendini koruyabilirsin , değil mi ?

Defne :Bilemiyorum. Güçlü bir grup. Tek başıma halledemem

Ateş: Haklısın ne yapacağız o zaman çünkü tek olduğumuz bı an ölebiliriz.

Defne: Haklısın . Peki ya ailelerimiz ve yakınlarımız

Ateş: Sorun olmayacak

Defne: Hedef onlar değil biziz. O yüzden ben varım

Rüzgar: Tamam o zaman .
Defne:Ne yapmalıyız peki öncelikle

Rüzgar: Ortak bir yerde yaşarsak daha zor yem oluruz bence

Defne: Haklısın peki kimin evi

Ateş :Beni evim olabilir aslında

Rüzgar: Bugün girdilerse kolayca Ateş'in evi daha mantıklı . Hem akademiye daha yakın.

Defne :Tamam olur

Eşyalarımın bazılarını bavullarıma koydum ve çıktık. Rüzgar da eşyalarını aldı. Ateşin evi kırık beyaz boyalı bir villadı. Benim evimden daha büyüktü. Nostaljik bir yerdi. Havuzu ise modernlik katmıştı. Bahçede güllerin olduğu bir köşe vardı ve çiçekler vardı kenarlarda. Arabadan indik ve eve girdik.

İkinci kata çıktık.

Ateş: Defne burası misafir odasıydı. Buraya yerleşebilirsin.

Defne :Teşekkür ederim

Ateş: Rüzgar sende ikinci misafir odasına geçebilirsin.

Odaya girdim ve eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Dolaba eşyalarımı guzelcet koydum ve odayı incelemeye başladım. Bir kız odası gibiydi. Beyaz yatak krem halı beyaz dolap beyaz uzun tül perdeler makyaj masası vardı. Balkonu da vardı. Balkondan dışarı baktım. Buradan okul görünüyordu. Benim evimde geniş ve güzeldi ama buranın havası farklıydı. Tarih kokuyordu adeta. İçeri girdim. Üstüme şort ve askılı tişört giydim. Aşağıya indiğimde ikisinin de mutfakta olduğunu gördüm.

Defne :Hey ne yapıyorsunuz

Rüzgar:Nasıl unuttun yemek yapacağımı

Ateş :Merak etme aç kalmayacağız

Defne:Eee ne yapacaksınız ben çok acıktım

Rüzgar: Sürpriz

Ateş: Yapınca yemeği göreceksin

Defne:Sabırsızlıkla bekliyorum

Dolabı açtım ve soğuk suyu büyük bir bardağa boşalttım. Sandalyeye oturdum ve onları izlemeye başladım.

Rüzgar :Defne !?
Ateş: Defne?!

Defne: Ne var ya

Rüzgar: Dikkatimizi bozuyorsun

Defne: Yaa ben izlemek istiyordum

Rüzgar: Olmaz hadi

Defne: İyi be tamam hıh

Güldüler ve tekrar odaklandılar. Ben de bahçeye çıktım ve salıncağa oturdum. Hava biraz serindi ve gökyüzünde bir sürü yıldız vardı. Yıldızlar havuza yansıyordu. Bir süre sonra yanıma biri geldi ve üstüme hırka koydu.

Defne: Teşekkür ederim Ateş

Ateş: Rica ederim.

Defne: Yemeklerin kokusunu buradan alabiliyorum. Ne yaptınız yemek olarak

Ateş: Söylemem . Hadi ben içeri geçiyorum. Bakalım kimin yemeğini daha çok beğeneceksin.

Defne: Tamam birazdan geliyorum.

Hayat bazen birbirinden nefret eden kişileri aynı yerde yaşamasına neden olur. Rüzgar ve Ateş birbirini sevmeselerde ikisi de inatçıydı. Ama hayat bazen ortak noktalar ortak hedefler ortak amaçlar için siz kendinizi aynı ortamda bulursunuz. Çünkü hayat bazen yollarımızı ayırdığı gibi bazen de yollarımızı kesiştirir. Aynı bizim gibi. Biz üçümüz ortak bir amaç ortak bir düşman ortak bir hedef ve ortak bir kilit noktaya sahiptik. Belki hepimiz farklıydık ama birbirimize bağlıydık. Belki birkaç hafta önce birbirini sevmeyen iki insan aynı masayı hazırlıyoedu aynı yerde yaşıyordu zorundaydık. Birbirimize güvenmek zorundaydık.

Yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorum

Beğenmeyi unutmayın 💙

Melez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin