Bölüm 13

546 69 11
                                    

Şimdiye dönüş

İçeri girdim. Mutfağa girdiğimde çok güzel bir sofrayla karşılaştım.

Defne: Hey , çok güzel olmuş sofra.

Rüzgar: Yemeklerin tadına bak bakalım

Masaya oturduk ve yemeklere bakmaya başladık.

Defne: Sabırsızlıkla bekliyorum .O zaman önce şunla başlayayım.

Tabağıma biraz koydum ve tadına bakmaya başladım. Tadı hafiften ekşiydi ve çok güzeldi.

Hımm

Sonra diğer yemeği tabağıma koydum.
Bu ise diğer yemeye göre ekşi değil hafiften acıydı. Ama bu güzel bir orantı ile dengelenmişti.
Hımm

Onlar da tabaklarına koymuş ne kadar çok yiyormuş gibi dursalar da benden bir cevap beklediklerinin farkındaydım.

Ateş: Ee Defne hangisini beğendin

Defne:Yani bilemiyorum. İkisi de çok güzel olmuş ve ikisi de benim için en iyisi.

Rüzgar: Hadi ama bir kazanan olacaktı

Birinde ekşi tadı diğerinde acı tadı dengelenmiş. Çok zor bir tercih olur bu.

Neyse en azından hangimizin yaptığını söyleyebilirsin tabii aklımızı okumamak şartıyla ,dedi Ateş. Bilmiş bir şekilde.

Defne :Pekalaa. Hımm bu senin bu da Rüzgar'ın yaptığı

Rüzgar: Peki neden böyle dedin nasıl tahmin ettin

Defne:Sadece küçük bir tahmindi

Ateş: Sadece bir tahmin miydi

Defne: Evet

Rüzgar: Gerçekten en güzel yemek kimindi Defne

Defne: İkinizin yemeği de çok güzeldi. Hadi şunları toplayalım birlikte.

Ateş: Valla ben toplamam çok yoruldum

Defne: Tamam o zaman biz de Rüzgar ile toplarız. Değil mi Rüzgar?

Rüzgar:Olur sana yardım edeyim

Bulaşıkları ben sudan geçirdim o da bulaşık makinesine koydu. Ellerimiz en son bardağı verirken uzun süre aynı bardakta kaldı . Bardağı ona verdim ve ellerimi yıkadım. Arkamı döndüğümde kapıda yaslanıp bize bakan bir adet Ateş ile karşılaştım.

Rüzgar da ellerini yıkayıp yanıma gelmişti.

Rüzgar :Ne istemiştin Ateş

Şu alacaktım. Bana doğru geldi. Dibime kadar gelmişti. Elini arkama doğru uzattı. Su koydu bardağa ve aldı . Nihayet çekilmişti. Suyunu alıp salona gitti. Rüzgar da çıktı. Ben de salona gittim. Hepimiz oturuyorduk. Salon oldukça genişti. Kimse konuşmadı sessizce oturduk. Huzurlu bir sessizlik değildi aksine geriyordu insanı. En sonunda sessizliği bozmaya karar verdim.

Ee yeteğinizin olduğunu nasıl anladınız veya kim söyledi . Benim annemle babam söylemişti.

Benimde öyle oldu

Ateş ya sen ?

Rüzgar'a baktı sonra da bana baktı. Benim öyle bir şansım olmadı. Kendim öğrendim

Nasıl öğrendin anlatsana . Pardon istemezsen anlatmayabilirsin

Belki sonra anlatırım.

Anladım

Defne ailenle konuştun mu bunu

Hayır. Onları bu işe bulaştırmak istemiyorum. En azından bir süre.

Bu arada yarın araştırmaya başlayacağız değil mi

Olur. Okula gitmemiz gerek yalnız. En azından göze batmayalım.

Tamam olur.

Peki nereye gideceğiz araştırma için öncelikle

Bence kütüphane olabilir.

Ama bu öyle kolay bir bilgi değil. Olsa bile vermezler ki

Ateş :Güçlerini kullanabilirsin

Tamam peki öyle olsun. Başka neresi olabilir sizce

Aslında benim bir fikrim var. Vampir akademisi ile Kurt akademisi köklü iki okul nihayetinde değil mi

Evet

O zaman illaki iki okuldan birinde bir şeyler olmalı.

Peki kimse görmeden bunu nasıl yapabiliriz.

Bilmiyorum ama kasabadaki kütüphaneye gitmek şimdilik en mantıklı olanı.

Bunu sadece üçümüz başarabilecek miyiz

Kanıtımız yok ne yapmamızı önerirsin

Not kağıdı var

Bunu bir şaka olarak düşünebilirler. İlgi çekmek isteyen kişiler olarak karşılanırız. O yüzden daha güçlü kanıtlara ihtiyacımız var.

Tamam öyle olsun

Anlaştık. Ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler

Rüzgar :İyi geceler

Ateş : İyi geceler Defne

Hayat her zaman sırlar ve gizemlerle doludur. Her insanın sakladığı bir şey vardır. Ama bazılarımız... ama bazılarımızın sakladıkları küçük bir şey değildir. Geçmişi ,hayatı ,yaptıkları, yapacakları bilinmeyen bir gizemdir adeta. Öğrenebilirdim istersem ama ben bunu istemedim. Ben şimdiyi istedim. Artık ne olduğunu değil ne olacağını bilmek istedim. O yüzden saklanan düşünceleri hiçbir zaman okumadım. Biliyordum okusaydım şu an kimseye şans tanımış olmazdım.

Bazılarımız ise geçmişinden kurtulmamış içinde kalmıştır. Sadece böyle olsaydı. Geçmişin pençesinde kalıp anı yaşayamamak özgür olamamak insanı deli eder , uykusuz eder. Çözümü tek başına bulamaz bazen insan. Yanında biri olsun ister ,onu bundan kurtaran , onu seven , onunla birlik olan birine ihtiyaç duyar.

Bazen de insan dışarıdan mükemmel gözükür. İyi aile, yetenek, zeka, popülerlik.. Ama kimseyi tam anlamıyla tanıyamayız. Belki de tanınmak istemezler , saklarlar kendilerini , yaşadıklarını , sırlarını. Onlar hayatındaki acıları ruhunda yaşar ama kimse bilmez bilemez. Çünkü paylaşacak kimsesi yoktur. Belki de güveneceği kimse yoktur.

Bugün dört kişi karanlık soğuk gecede uyuyamadı. Herkesin bir dersi vardı. Hayatlar hayaller geçmişler gelecekler şimdi ve bu dörtlü istese de istemese de onları her zamanher adımını izleyen takip eden bir düşmana karşı karşıyaydılar. Ne tarafta olduğun önemli değildi bu hikayede ne tarafta olacağın da önemli değildi. Önemli olan kim olduğundu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Melez Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin