Arkadaşlarımın garip bakışları içindeydim. Bu akşam Bright'ı takip edelim mi diye sormuştum ve sorumun üzerinden yaklaşık 10 dakika geçmesine rağmen çıt sesi bile duymamıştım.
"Size diyorum?" Tawan arkasında biri mi var diye arkasına bakış attığında gözlerimi devirdim.
"Şurdaki ağaçla mı konuşuyorsun?"
"Evet, ağaca akşam Bright'ı takip edelim mi diyorum."
"Haa ben de bize diyorsun sandım." Hepsi tekrar Tawan'ın bilgisayarına gömüldüğünde, bilgisayarın kapağına vurup kapattım.
"Beni dinleyin, sizinle konuşuyorum."
"Yanlış duyma ihtimalimize karşı soruyu tekrarla."
"Akşam Bright'ı takip edelim mi?"
Hepsi birbirine dönüp "Ciddi ciddi böyle bir şeyi soruyor." diye fısıldaştılar.
"Bright illegal bir şey mi yapıyor?"
"Hayır, sadece akşam nereye gidecek merak ediyorum."
Tawan kucağında ki bilgisayarı Mew'e ittirip hemen ayağa kalktı: "Yoksa sen aşık mı oldun?"
"Saçmalama."
"Ee neden takip ediyoruz o zaman?"
"Sadece merak." Gerçekten bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum.
"Merakmış, hadi ordan." Prem, ikisinin aksine gayet mutlu ve sakin görünüyordu. Tawan ve Mew gelmese bile bu akşam bana eşlik edeceği kesindi.
"Biriyle mi aldatıyor seni?" dedi Mew. Yarım açılan ağzımla ona döndüm. Çoktan bizi sevgili yapmıştı.
"Ne aldatması? Bugün seninkinin eski sevgilisiyle buluşacaklar. Aralarında bir şey var mı yok mu merak ediyorum."
"O zaman beni unutun." oturduğu yerden kendini bizden biraz geriye doğru sürükledi Mew.
"Ben gelirim, takip işi benden sorulur."
"Tawan geliyorsa ben yokum. Kesin yakalatıp rezil edecek bizi." Prem de kendini geriye doğru çektiğinde, elimde sadece Tawan kalmıştı.
"Gelmezseniz gelmeyin, Tawan'la da halledebiliriz." diye mırıldandım. Söylediğim şeyden çok emin olmasamda.
"Akşam kaçta buluşacaklar? Ona göre ayarlayım kendimi."
"Ya sanki devlet adamısın geri zekalı. Boş insansın neye ayarlıycaksın kendini?" Tawan bana gözlerini devirip ayağa kalktı. "Derse gidiyorum ben. Çıkışta buluşalım."
O dersine gitmek için ilerlediğinde benim de dersimin olduğu aklıma düşmüştü. Hatta geç bile kalmıştım. "Ben de gidiyorum. Size gruptan mesaj atarım."
Adımlarımı hızlandırıp boş bahçede kapıya doğru ilerlemeye başladığımda arkadan girersem direkt sınıfın önüne çıkabileceğimi düşündüm. Ben köşeyi dönmek üzereyken birkaç kişi de söylenerek ve hızlı adımlarla köşeden çıktılar. "Sana bununla vurma dedim."
"Başımıza bela açacaksın aptal." yere eğilip ayakkabımı bağlıyormuşum gibi yapmaya başladım. Kendi aralarında hararetle tartışıyorlardı. Uzaklaşıp görüş alanımdan çıktıklarında koşar adımlarla çıktıkları köşeye ilerledim. Sanki bir şey beni bu tarafa çekiyormuş gibi hissetmiştim ve hislerimde de yanılmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killing Yourself || brightwin
Fanfiction"Böyle anlarda konuşulmaz, bilmiyor musun?" Boynuna kollarımı dolayıp, alınlarımızı birbirine yasladım. "Bilmiyorum." diye fısıldadı. "O zaman seni susturana kadar öpeceğim." -- "Tenimde izler bırakırken ne konuşulacağını hala bilmiyorum." "Böyle z...