o -m!!-

1.6K 114 47
                                    

Bölüm biraz smut içeriyor olabilir bu yüzden o kısmı full italik yazı fontuyla yazdım atlamak isteyenler için kolay olsun diye. İtalik yazı fontunu görürseniz atlayabilirsiniz.

---

"Odaya girdiğimde sevişiyorlardı."

"ne???" Mew ve Prem bana döndüğünde, Tawan'ın omzuna geçirdim.

"Saçma sapan konuşma. Zaten beni rezil ettin bide hala konuşuyorsun."

"Rezil olmadın diyemem, gerçekten rezil oldun." Tawan pişkin pişkin yaptığı şeyi savunurken ona gözlerimi devirdim. Dün akşam resmen Bright'ı takip edeceğimizi, Bright'a söylemişti. Açıklamaya ve toparlamaya çalışsak da çoktan sıçmıştık.

"Bright niye senin odandayı?" Mew tek kaşını kaldırdığında, Tawan onun sorusunu düzeltti: "Yatağındaydı*"

Onlara söyleyemezdim. Bright'a ne olduğunu ben bile bilmiyordum ve o kimseye söyleme demişti.

"Oturmaya gelmiş işte kurcalamayın."

"Öyle olsun bakalım." yalan söylediğim belliydi ama anlatmak istemediğimin de farkında oldukları için beni şimdilik görmezden geliyorlardı.

"Derse gitmem lazım, sonra görüşürüz." ayaklanıp bahçede onları tek bıraktım. Hem dersim vardı hem de Bright'ı görmek istiyordum. Dünden sonra iyi olup olmadığını çok merak ediyordum.

Sınıfta kendimi arkalara doğru yerleştirdim. Bir süre yavaş yavaş insanların gelip yerleşmesini izledim. Gözlerim hep kapıdaydı. Gelsin ve o yaraların nasıl oluştuğunu bana söylesin, bir derdi varsa benimle paylaşsın istedim. Göz kapaklarıma kazınmıştı dünkü morluklar ve psikolojik olarak çok etkilenmiştim.

Bright gelmedi. Ders boyunca hatta dersin son dakikasında bile gözlerim kapıdaydı ama o gerçekten gelmemişti. Bir şey olduğundan korkmaya başlamıştım. Ya dünkü çocuklar tekrar onu dövdülerse?

Elimi telefonuma attığımda, çok garip bir şey fark ettim. Bende numarası yoktu?? Kalbime tekrar ağrılar yerleşti. Kesinlikle bir şeyler olmuştu. Bugün son ders için sunumumuz vardı ve not almak için önemliydi. Bright tembel birisi değildi, hatta derslerine benden bile daha çok önem veriyordu. Bu sunumu durduk yere kaçıramazdı. Bir şeyler olmuştu kesinlikle.

Paranoyaklaşıp kafamda binlerce kurgu kurmaya başlamıştım. Sonunda dayanamayıp, 4. saatte yerimi değiştirip; Boun'un yanına oturdum. Kaşlarını anlamsızca kaldırıp bana baktı: "Bir şey mi oldu?"

"Bright neden gelmedi?" şaşkın ifadesi birden gülümsemeye döndü. Pişkin pişkin sırıtıyordu ve bir şeyler ima ediyor gibiydi. Omzuna geçirip, tekrar sordum: "Bright neden gelmedi diyorum."

"Bilmiyorum, bugün yalnız kalmak istiyormuş. Salak salak tripler, ergen işte." Boun'un bu kadar rahat konuşmasından anladığım kadarıyla Bright'a dün olanları bilmiyordu. En yakın arkadaşıydı ve ruhu duymamıştı?

"Bugün sunum var ve arkadaşın yalnız kalmak istiyorum diyor. Hiç mi endişelenmiyorsun?"

"Sen niye bu kadar telaşlısın. Altı üstü okula gelmedi. Yoksa..." Kafasını bana doğru yaklaştırıp, fısıldadı: "Aşık mı oldun?" Bu sorusu beni o kadar germişti ki nefesim kesilmişti. Olabilir miydi? Sadece okula gelmemişti, bu kadar kuruntuyu niye yapıyordum ki?

Kendimi toparlamam birkaç dakikayı almıştı. Geriye çekilip, dersi dinliyormuş numarası çektim. Hayır bile diyememiştim.

Bugün saatler hiç geçmemişti. Zar zor sürüne sürüne bitirmiştim derslerimi.

Killing Yourself  || brightwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin