(24) Evlilik Mi?

115K 9.8K 12.6K
                                    

Ben her şeyi anladım anlamasına da kendime gerçekleri anlatmak çok zor. Beynim al bu senin gerçeklerin diyor, kalbim ise bu kadar acımasız olma der susar. Kalbim yanılıyordu acımasız olan beynim değildi.

Ve masalın sonunda aynen şunlar yazacaktı; "Bir vardı ama biri yoktu. Biri ölüme gitti diğeri hiçliğe. Biri sustu sonsuzlukta, diğeri veryansın etti ona kalan yalnızlıkta. Şimdi kalan darmadağın, giden hisli, giden kırgın ve giden dönmeyecek kadar küskün..."

Elzem Akay.

Üzgün hissediyorum, üzgün ve kırgın. Bunu dışarıya yansıtıyor muyum? Hayır. Çok mu nefret edilesi biriyim? Ben çok mu kötüyüm? Neden koskoca dünyadaki herkes bana karşı? Neden etrafımdaki her şey bu kadar kirli? Kimse anlamıyor değil mi? Ben bensiz kaldım kimse ne görüyordu ne de anlıyordu. Siz bilir misiniz bu ne demek? Siz bilir misiniz sizsiz kalmak ne demek? Ben biliyorum, evet kimse bilmez ama ben iyi bilirim. Herkes kendi için yaşardı aksini iddia edenlere inanmayın onlar yalan söylüyor çünkü insanoğlu sadece kendi için yaşardı. Kendi için yer, kendi için içer, kendi için giyer, gezer, hatta severdi. Aslında aşka bile bencillik sıçramıştı. Biri diğerini çok sever onu mutlu etmek için her şeyi yapardı ve biz buna ne güzel de seviyor derdik değil mi? Hayır bu doğru değil o aslında mutlu olmak için mutlu ediyor çünkü onu gerçekten çok seviyor ve onun mutluluğu kendisini de mutlu ediyordu. Peki buradaki küçük detayı farkettiniz mi? Evet o mutlu olmak için mutlu ediyor. Hâşâ aşkı ve sevgiyi inkar etmiyorum, benim anlatmaya çalıştığım şey aslında aşkı da kendimizi düşünerek yaşadığımız. Birini sadece kendimiz için isteyip onu çok sevdiğimiz için mutlu etmek yanlış değildi, ama bencil bir tarafı da yok değildi. Aşkta bile önceliğimiz hep ilk kendimiz olmuşken kimse bana çıkıp da ben onun için yaşıyorum demesin çünkü onun varlığı sizi mutlu etmeseydi onun için yaşıyor olmazdınız. Yani burada da öncelik sizin.

Ama ben hiç kendim için yaşamadım çünkü beni benden aldılar. Kendim için yaşayamıyorum sebebi ise beni bana bırakmadılar.

Ben diye bir şey hiç yer etmedi hayatımda. Yiyorum, çünkü yemezsem zayıf düşüp kaybedeceğim. Güzel giyiniyorum, ama kendim için değil insanların gözlerini boyayıp onların üzerinde bir hakimiyet kazanmak için. Geziyorum, bedenim dinginlik bulsun ruhum huzuru hissetsin diye, ama bu bile kendim için değildi beni daha güçlü kılacak motivasyonu bulmak için. Seviyorum, Itır, abim ve ailemi, ama bir amaç uğruna seviyorum her birini. Onları çok seversem her birini hayatta tutmak için daha çok çırpınabilirim. Evet doğru sevgimde bile bir amaç var kendim için olmaktan uzaktı. Ve daha bunun gibi hayatımda kendim için olmayan yüzlerce şey sayabilirim. İçimde bir ben yokken yaptığım hiç bir şeyin önceliği kendim için olmuyordu. Ben ölü doğmuşken nasıl kendim için yaşayabilirim ki? Bir amaç uğruna yaşam verilmişti bana ve benim tüm hayatım o amaca karşı savaşmakla geçti. Doğduğum gece karanlıkla lanetlenmiştim tüm hayatım o karanlığa karşı savaşarak geçmişken ben hiç kendim için bir şeyler yapamadım. Peki kimdi bana bu karanlığı yaşatan? O kişi bilmiyor muydu ölümün kollarında bir ruh çalarsa bunun sonuçlarının ne kadar ağır olacağını? Sadece Medusa'dan nefret etmiyorum ona o gece yardım eden gizemli işbirlikçisinden de nefret ediyorum çünkü beni geri getirerek kimsenin yapamadığı en büyük kötülüğü yapmıştı.

Birgün onu da bulacağım, bulacak ve bana armağan ettiği bu karanlığı ona yaşatacağım. Zamanı var, hepsini tek tek kendi karanlığımda boğmanın zamanı var.

"Böyle sessizliğe çekilerek ne düşünüyorsun?" Savcı atını yavaşlatıp benim yanımda sürmeye başladığında çok iyi at sürdüğüm söylenemezdi o yüzden diğerlerinden biraz arkada gidiyordum. Tamam kendi dünyamdayken tatillerde çiftliğe gider orada geçirdiğim günlerde ata bindiğim olmuştur. Lakin bu konuda buradakilerle kıyaslanamam. Kızlarda benimle aynı tecrübeye sahip ancak onların benim önümde gidiyor olmasının sebebi dinç bir bedende olmaları. Neredeyse iki gün boyunca kendi bedenime dönmediğim için uyuşan eklemlerim at sırtında bana acı olarak dönüyordu. Neredeyse dört saattir yolda olduğumuz için sadece bedenimdeki uyuşukluk değil aynı zamanda yoğun bir açlık çekiyorum.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin