9

17 7 2
                                    

Omzumda hissettiğim elle uyandım. "Ne oldu?" Orion kollarımdan destek olarak beni doğrulttu. "Uykunda ağlıyordun." Hava kararmıştı vay canına dün hem bütün gün arabada uyumuştum ve bir de akşama kadar mı uyumuştum!? Şimdi bir de sabaha kadar uyuyacaktım. Depresyona falan girmiş olmalıydım. Aklıma gelen rüya ile gözlerim yine doldu ve ağlayarak başımı Orion'un omzuna yasladım. "Çok kötü bir rüya gördüm. O gece beni kovalayan adamlara benzeyen bir adam gözlerimin önünde dedemi öldürdü sonra da beni canlı canlı yemeye başladı. Çok...çok kötüydü..." Orion bıkkınca iç çekti. "O olay psikolojini nasıl bu kadar bozmuş olabilir ki?" kolunu yavaşça etrafıma sararak konuştu. "Bak o çocuk o kızı canlı canlı yemiyordu sadece öpüyordu." Hayretle Orion'un kolunu iterek geri çekildim. "Sen neden bahsediyorsun cidden!? Aynı şeyleri söyleyip duruyorsun. Öpme öyle olmaz diye kaç kere söyleyeceğim?" Orion yorgunca bir süre yere bakıp camdan vuran ay ışığında parlayan yüzünü bana çevirdi. "Gerçek öpüşme..." bir an duraksadı ve aklına gelen bir şeyi unutmaya çalışır gibi bir ifadeyle gözlerini başka tarafa dikti ve boğazını temizleyip devam etti. "Gerçek öpüşme dün gece gördüğün şeydi. İnsanlar o şekilde öpüşür. Yani o çocuk kızı yemiyordu. Öpüyordu sadece." Yüzümde oluşan iğrenmiş ifadeye mani olamadım. "Ama..ama...Orion bu çok iğrenç bir şey! Bunun, gelip birinin ağzına tükürmesine izin vermekten hiçbir farkı yok!" Orion iç çekti. "Aslında var ama buna hazır olduğunu sanmıyorum." Kaşlarımı çattım. "Ne demek istiyorsun." Orion ensesini kaşırken konuştu. "Sanırım sana dövüşmeyi ve diğer temel becerileri öğretmeden önce bir erkek arkadaş bulmalıyım." Omzu silktim. "Benim zaten erkek arkadaşım var ki. Neden yeni bir tane bulasın?" yüzünde şüpheli bir ifade oluştu. "Kim? Bana evinizdeki korumalardan biriyle çıktığını söyleme." Ona dalga mı geçiyorsun bakışı attım. "Yok daha neler? Sensin tabii ki. Sen benim ilk ve tek erkek arkadaşımsın hatta sen benim ilk ve tek arkadaşımsın." Orion küçük bir öksürük krizine tutuldu sanırım tükürüğü soluk borusuna kaçmıştı. "O anlamda değil... Tecrübe etmen gereken bazı şeyleri sana öğretecek bir erkek arkadaş." Gülümseyerek yüzümü onun yüzüne yaklaştırdım ve kıkırdadım. "Tamam işte... Bana dövüşmeyi öğreteceksin ve diğer bütün şeyleri... onları da öğretirsin." Orion'un gözleri irice açıldı ve ben ilk defa onun yüzünde böyle bir ifade gördüm. Yüz ifadesi değişti ve serseri bir gülüş atarak konuştu. "Sana bu sabahki çocuğun kıza yaptığı şeyleri mi yapmamı istiyorsun?" Ağzım şaşkınlıkla aralanırken onu göğsünden geri ittim ve işaret parmağımı tehdit edercesine sallayarak tısladım. "Bana öyle iğrenç bir şey yaparsan bir daha asla seninle konuşmam!" Orion umutsuz vaka olduğumu iyice belli eder gibi bakıp sordu. "Nasıl çocuk yapılır bilmiyorsun değil mi? Şu an leylekler getiriyor dersen kesinlikle şaşırmayacağım." Dalga geçer gibi güldüm. "Hadi ama ya! Oradan bakınca kör cahil gibi mi duruyorum? Dedem eğitimim için çok çabaladı. Sperm yumurtayla birleşir ve oluşan zigot uygun koşullarda rahme yerleşip mitoz bölünmeyle çoğalarak bebeği oluşturur. Özetle böyle. Sperm rahme nasıl giriyor ondan pek emin değilim ama bebeğin oluşumuna dair olan süreç o kadar muazzam ve büyüleyici ki açıkçası pek de merak etmemiştim." Orion yavaşça ayağa kalktı ve kendini yatağına atıp konuştu. "Yarın sabah beşte yola çıkacağız yat uyu şimdi." Sanırım umutsuz vaka olduğumu düşünüyordu. Üzgünce iç çektim. "O garip şeyin aslında öpüşme olduğunu bilmediğim için bana kızdın mı?" Orion tavana bakmaya devam ederken konuştu. "Kızmadım." Dedem bunca yıl bir şeyleri benden çok iyi saklamış olmalıydı aynı anne baba denen şeyin ne olduğunu beş yaşında öğrenmem gibi. "Bana ağzıma tükürmesi için erkek arkadaş denen şeyden bulmayacaksın değil mi?" aynı tonda cevapladı hatta biraz daha sert. "Hayır." Boğazımı temizleyip son sorumu sordum. "Sen de bana öyle kötü şeyler yapmazsın değil mi?" Orion bir süre sessiz kaldı. "Artık uyumazsan dilini koparırım." Yavaşça bana sırtını döndü. "Yapmazsın değil mi?" arkadan sırtının kasıldığını gördüm sanırım kızmıştı. "Uyu." Diyerek bu geceye noktayı koydu.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin