2

41 12 0
                                    

Bu akşama siz de birkaç yıldız dikin.Sonra da bir dilek tutup üfleyin. Ama ne dilediğinize dikkat edin...

Dedemle olan kavgalarımız saman alevi gibidir. Çünkü bu dünyada her şeye rağmen sadece birbirimize sahibiz. Bu da öğlen beni üzmesine ve biraz da kızdırmasına rağmen neden şu an gözlerimi siyah ipek bir eşarpla bağlamış bir şekilde beni bir yere götürdüğünü açıklar.

Dedem bir elimi tutup bana yolu gösterirken diğer elimi ileri uzatmış dengemi sağlamak için bir oyana bir bu yana yavaşça hareket ettiriyordum. Yavaş yavaş adımlarla ilerlerken oyuncu bir sesle konuştum. "Bu evin içinde bana ne gibi bir sürprizin olabilir cidden merak ediyorum dede. Yeni bir oda mı yaptırdın eve?" Dedem hırıltılı sesiyle güldü. "Öyle de denilebilir." Dedem bir an duraksamamı sağladıktan sonra bir kilit sesi ve hemen ardından kapının kolunun indirilme sesini duydum.

Heyecanla bağırmama engel olamadım. "Burası kilitli oda mı!?" dedemin odasının yanında kilitli olan ve girmemin kesinlikle yasak olduğu bir oda vardı. Evdeki tek kilitli oda olduğundan oraya kilitli oda derdik.

Heyecanla konuştum "Gözlerimi açabilir miyim!?" Dedem kolumu tekrar tutup beni içeri doğru çekerken cevap verdi. "Henüz değil." Dizlerimi hızlıca ileri geri hareket ettirerek neşeyle sordum. "Peki ya şimdi?" dedem noel baba gülüşüne benzer bir gülüşten sonra "Hadi aç." dedi.

Tek hamlede ipek eşarbı çekip çıkardım ve bakışlarım umduğumun aksine çok da aydınlık olmayan bir ortamla buluştu. Odayı aydınlatan şey ortada bir masanın üzerinde durduğunu gördüğüm bir yaş pastanın üzerinde yirmi bir sayısı şeklinde olan mum ve iki üç maytaptı.

Olamaz! Bugün benim doğum günümdü. Tarihleri o kadar takip etmiyordum ki tamamen aklımdan çıkmıştı! Neyse ki dedem hiç unutmuyordu. Ve sonra... yirmi bir oldum.

Maytaplar söndükten sonra gözlerimi kapadım ve içimden sessizce diledim. "Lütfen...lütfen...lütfen artık özgür olayım...Denizi görmek istiyorum..." hızlıca muma üflediğimde oda karanlığa gömüldü. Sonra aniden ışıklar açıldı. Dedemin boynuna atılıp sevgi dolu bir sesle konuştum. "Teşekkür ederim dede! İyi ki varsın." Dedem de sıkıca sarılıp geri çekildi.

"Henüz hediyeni fark etmedin galiba?" o sırada kafama dank etti ben şu an kilitli odadaydım! Bas baya şu an kilitli odadaydım! Gözlerim etrafı taramaya başladığında bir an derin bir şaşkınlık yaşadım. Bu oda mükemmeldi. Hayır yani gerçekten mükemmeldi! Dedem puslu bir sesle konuştu. "Annenin odasıydı... Annen seni yirmi bir yaşındayken doğurdu ve seni doğururken öldü." Şaşkınca dedeme döndüm ve kekeleyerek konuştum. "A...ama demiştin ki trafik kazası..." Dedem boğazını temizledikten sonra iri ve yaşlı ellerini arkasından birleştirdi ve tül gri perdelerin yarısını örttüğü cama doğru birkaç küçük adım attıktan sonra camdan dışarı bakarak konuştu.

"Annen henüz daha yeni yirmi bir yaşındaydı, bir otele hem iş hem tatil için gitmiştim ve onu da yanımda götürdüm. Ortaklarımızdan birisi ve annen benim haberim olmadan karşılaşmışlar ve görüşmeye başlamışlar. Durumu fark ettiğimde ilişkilerini onaylamadım, zaten baban da annenin benim kızım olduğunu fark edince kabul edilmeyeceğini tahmin etmiş olacak ki mümkün olduğunca benden gizlemiş. Annen izin vermememe rağmen babanı sevdiğini ve onu bırakamayacağını söyledi. Sonra da ben ona engel olmaya çalışınca kaçtı. Tam sekiz ay sonra aniden kapıma geldi. Hizmetliler onun geldğini ve içeri girip konuşmak istediğini söylediğinde bir an kalbim öyle bir sancıdı ki öleceğim sandım... O kadar öfkeliydim ki konuşmak bile istemedim. Hizmetlilere geri gitmesini istediğimi söylemelerini emrettim. Hatta Zehra'ydı o gün annenin geri döndüğünü bana haber veren. Annen ve Zehra birbirlerini çok severdi. Babaannen de annen gibi doğum esnasında vefat etmişti. Ondan sonra Zehra sana olduğu gibi annene de annelik etmişti. Emrimi verdikten sonra Zehra'nın gönlü direkt annene git demeye el vermedi. Bana.. bana annenin hamile ve kimsesiz olduğunu söyledi. Kim bilir Zehra o gün belki onu demese gururuma yenilip anneni gönderecektim. Baban annenin hamile olduğunu öğrendikten sonra eline biraz para verip onu öylece bırakıp kaçmış.

KAÇAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin