Elimdeki bıçağı pantolonumun içine sokup tişörtümle üstünü kapattım. Eve giren hırsıza doğru usulca ilerliyordum, hayatımda ilk defa böyle bir şey başıma gelmişti. Şu anki stresimi kelimeler tarif edemezdi. Hırsıza doğru çok yaklaşmıştım, hırsız merdiveni izliyordu, neden merdiveni izlediğini çözememiştim. Tam hırsıza doğru bir hamle yapacakken annem aşağıya indi ve hırsızın gözlerinin içine baktı, annem korkulu gözlerle bakıyordu. Hırsız anneme doğru ilerledi ve ''Beni özledin mi Vanessa?'' dedi annem ise ''Ne işin var senin burada? Ne istiyorsun benden?'' dedi ve hırsız annemin saçından tutup yere yapıştırdı. ''Benden çaldıklarını, canını istiyorum'' diye bağırdı. Hırsızın sesi çok tanıdık geliyordu, bu tanıdığımız birisi olmalıydı ama şu an bunları düşünecek vaktim yoktu. Annemi kurtarmam gerekiyordu ama bunu nasıl yapacaktım?
Ellerim titriyordu, vücudum ter boşaltıyordu. Ne yapacağımı düşündüm bıçağımı elime alıp baktım. Katil olmak istemiyordum, ben babam gibi biri değildim. Ben masum, kimsenin canını yakmayan, annem ile beraber sivri sinekler için tütsü yakan birisiydim. Annemin bu adama ne zararı dokunabilirdi ki? Bunları düşünürken birden bağrışma sesleri arttı ve birden bir tokat sesi geldi. Annem ''yapma lütfen!'' diye bağırıyordu. Hırsız ona ''Seni kendi ellerimle, süründürerek öldüreceğim!'' diyordu. Sinirden iyice titremeye başladım, bir anda olduğum yerden fırlayıp hırsıza doğru hızlı hızlı koşmaya başladım. Vücudumu kontrol edemiyordum. Hırsıza 'Sen misin anneme tokat atan' dermiş gibi kendime çekip suratının tam ortasına büyük bir yumruk attım. Hırsızın burnundan kanlar akmaya başlamıştı. Ardından daha sert bir yumruk daha attım, bu yumruğumla hırsızın burnundan kırılma sesi çıkmıştı. Kendimi hiçbir şekilde tutamıyordum. Burnunu kırmam bile beni hiçbir şekilde kesmemişti, gözümü karartmıştım ve suratını kanlar içinde bırakmıştım.
Hırsız benden yaşça büyük olmasına rağmen karşılık veremiyordu, tamamen çileden çıkmıştım. Hırsız bıçağı farketti ve eliyle çaresizce bıçağı almaya çalıştı.Ona baktım ve ''Çok mu istiyorsun?'' dedim. Bıçağımı çıkarttım ve havaya kaldırdım .Annemin ''yapma oğlum!'' diye çaresiz şekilde bağırışlarını duyuyordum, bunu yapmak istemiyorum ama kendime engel olamıyordum. Bıçağı hırsızın kalbine sapladım ve bundan pişmanlık duymadım,bıçağı çıkarttığım gibi tekrar, tekrar ve tekrar soktum. Birazcık öfkem dinmişti, anneme baktığımda bana korkmuş bir şekilde bakıyordu. Onu öyle görünce bıçağımı attım, ayağı kalktım ve anneme doğru yöneldim ve sımsıkı birbirimize sarıldık.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Alex ve Britney biz gittikten sonra beraber gitmiş. Aslında Alex beni merak etmiştir, her konuda eder fakat Britney sürekli Alex'i kandırır. Colt ve Heather beraberJames'i aradı, Heather ulaşamayınca çok sinirlendi. Colt ise Heather'a baktı ''Beraber onu bulacağız,merak etme'' dedi. Heather ''James için çok endişeleniyorum.'' dedi. ve Colt'un arabasına bindi beraber James'e gidecekken yolda öğretmenleri K.C ve kocası Frank'i gördüler, öğretmenlerinin kocası Frank, K.C yi yolda azarlıyordu ve en sonunda bir tokat attı. Bunu gören Colt dayanamadı ve arabadan inip yanlarına indi. ''Bak kim olursan ol, hangi kadın olursa olsun, benim gözümün önünde bir kadına el kaldıramazsın!'' dedi. Frank ise ona doğru yürüdü ''kaldırırsam ne olacak?'' dedi.Colt ise ''Bu olacak diyip Frank'in yüzüne bir yumruk attı ve bunu gören yakındaki insanlar ikisinin arasına girdi. Frank, K.C'ye bağırarak ''Bak senin beceriksizliklerin yüzünden rezil olduk. Sana ben evde göstereceğim!'' dedi. Colt arkasından bağırdı. ''Hele bir şey olsun öğretmenime, o zaman senin işin bitti'' dedi.Heather, Colt'u zor tutuyordu ''Tamam sakin ol gitti, duymayacak daha seni o şerefsiz. Yarın öğretmenimize sorarız bunu'' dedi. Colt, Heather'a bakıp başını salladı,Heather ,Colt'a döndü ''Ama söylemeden edemeyeceğim aşırı havalıydın'' ikisi de gülerek tekrardan arabaya bindiler.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Anneme ''Cesedi yok etmemde yardım eder misin?'' diye sordum ve başını salladı. Beraber cesedi arabanın bagajına koyduk ve evi temizlemeye başladık. Annem beş dakikada bir kusmaya gitmeseydi daha çabuk halledebilirdik temizliği. Annem duşa girdi ve ben tek başıma temizliğe devam ettim, yerde artık hiç kan yoktu. Çok zor bir gündü annem duştan çıktı ve ardından ben duşa girip temizlendim. Bizim eski çiftlikte kimsenin uğramadığı bir evimiz vardı. Cesedi oraya gömmemizin mantıklı olup olmadığını sordum, annem beni onayladı ve arabaya binip eski çiftliğe doğru yol aldık. Beraber eski çiftliğe doğru giderken arkada bir araba sürekli bizim arkamızdaydı, resmen bizi takip ediyordu. Bunun mantıklı olmayacağını düşünüp durdum.
Durmamla beraber arkadaki araba durmadı ve çok şiddetli olmasa da arkamıza çarptı. Sinirlenip arabadan indim, arka arabadakiler de indi. İnen kişiler kim bir tahmin edin! Heather ve Colt. Burda ne işiniz var diye sordum, Heather üstüme doğru yürüyüp beni itti. ''Bu saatte kiminle,nereye gidiyorsun? Neden telefonlarım açılmıyor?'' diye sorular sordu. Colt ise ''Seni çok merak ettik dostum bence kıza da bize de bir açıklama yapman gerek.Ne diyeceğimi hiç bilmiyordum onlara baktım ''Şu an gerçekten müsait değilim. Dönünce bütün soruları cevaplayacağım'' diyip arabaya geri döndüm. Gerçekten takip mi etmiş? Çevremde bir tane normal insan yok.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Colt,Heather'a döndü ve ''Peşini bırakacak mıyız yani ? Bizi yine boşverdi, haberdar etmedi ama sen sonuç olarak sevgilisisin. En iyi arkadaşım olsa da yani gerçekten ayıp.'' dedi. Heather ise ''Bir açıklama bile yapmadı bana,galiba başka biri var.'' diyip Colt'a ağlayarak sarıldı. Colt, Heather'ın yüzünü avcuna aldı ''Bu işin peşini bırakmayacağız. Arkanda ben varım tamam mı? Üzülme.'' dedi Heather ''Ne ağlaması ya ? Bir anlık şeyime geldi, ondan şey oldu yoksa bir erkek için ağlamam.'' dedi.Colt,Heather'ın saçını okşadı ve bildiğini söyledi.Heather ise Colt'a bakıp ''Hadi gidelim o zaman James kaybolmadan'' dedi. Colt,Heather'a baktı ve ''Onları çoktan kaybettik. Ne yapabiliriz ki?'' dedi. Heather, telefonunu açtı ve Colt'a gösterdi. ''Siz kadın milletini tanıyamamışsınız'' dedi .Colt, Heather'a gülerek bakıp ''Bunu yapmış olamazsın'' dedi ve yola koyuldular. Tabi ki bunların hiçbirinden benim haberim yok,eğer olsaydı Colt'a şu an toprak atıyor olurduk.
Britney ve Alex'in ise bütün bunların hiçbiri umrunda değildi beraber yatıyorladı. Alex,Britney'e yöneldi ''Bence artık James'i aramamız gerek'' dedi. Britney, Alex'i tekrardan yatırdı ve ''boşver,bırak gitsin.''diyerek tekrardan öpmeye başladı.Alex,bu sefer karşılık vermedi ve Britney'e baktı. ''Britney, kusura bakma ama James benim en iyi arkadaşım onu yalnız bırakamam. Başına bir şey gelmiş ve bana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum dedi. Britney ise sinirlendi '' Benim sana ihtiyacım yok mu? Sürekli arkadaşlarını düşünüyorsun, laf ettirmiyorsun ama onlar benim de arkadaşım. Sadece sevgilim ile biraz daha vakit geçirmek istiyorum beni de anla!'' dedi. Alex Britney'e asık bir suratla baktı ''Onları sevsen umrunda olurdu Britney. Gerçek arkadaşlık ne demek bilmiyorsun demek ki, ben onların arkasından bir kere kötü konuşmadım, konuşmam!'' Britney daha çok sinirlendi ''Tamam ne yapıyorsan yap tamam mı ? Al arkadaşlarını başına çal!'' Alex üstünü giyindi ve çıktı kapıda bir çocuğu gördü. Alex ona kim olduğunu sordu ve hemen Britney geldi ''O benim kuzenim olur,bugün bana gelmesini söyledim ama erken gelmiş.'' dedi. Alex ise memnun olduğunu söyledi ve ordan gitti. William, Britney'e baktı ve kuzenin mi ? Gerçekten mi ? dedi. Britney, William'a döndü ve bir gün herkese anlatacağını söyleyerek William'ı içeri aldı. Bu çocuğu henüz hiçbiri tanımıyordu.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Eski çiftlikteki evimize varmıştık. Annem ile beraber cesedi çıkarttık ve evin arkasında ki tarlaya girdik. Elimize birer kürek aldık ve kazmaya başladık. Annem ağlayarak kazıyordu, ona baktım ve istemiyorsa yapmak zorunda olmadığını söyledim. Annem daha fazla yapamayacağını söyledi ve ağlayarak eve gitti. Ben kalan yerleri kazıyordum. Hani bir adamı öldürünce suçluluk duygusu duyarsın ya,ben de hiç yoktu.Bunu hak ettiğini düşündüm ve asla pişmanlık duymadım. Kazma işlemim bitmek üzereydi, tam rahatlamak üzereyken dışarıdan bir araba sesi geldi, ne olduğunu anlamak için çaktırmadan baktım ve yine, yeniden Heather ve Colt! üstüm çok pis, bahçede ceset var, annem evde. Benim bu halimi görürlerse her şey mahvolacaktı. Şimdi tamamen kapana sıkışmış durumdaydım. Onları kaybetmek istemiyordum, ama eğer bana sırtlarını dönerlerse gerçek anlamda onları kaybetmek zorunda kalacaktım.
(2.Bölüm Sonu)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Seri Katil
Misterio / SuspensoKimse istemez elini kana bulamak,cinayet işlemek,katil olmak.Zorunda kaldığım olaylar,yapmak zorunda olduğum cinayetler,dünyayı birkaç pislikten arındırmam benim masumluğumu elimden alır mı? Hayat beni bu noktaya getirdi.Ben masumum ama aynı zamanda...