Masum Seri Katil

19.Bölüm (Eski Yaşantılar)

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Lizzie, Heather'ın kafasına gözyaşları içinde silahı dayamıştı ''Neden seni seviyor? Neden beni değil?! Sen ölürsen her şey düzelecek!'' dedi. Heather korkuyla Lizzie ile konuşmaya çalıştı  ama aynı zamanda da soğuk kanlı olmaya çalışıyordu ''Lizzie bunu yapmana gerek yok. Bana zarar verirsen senin yüzüne bile bakmaz!'' dedi. Lizzie bunu duyduktan sonra yavaşça silahını indirdi ve Heather'ın boğazına yapıştı ''Anlattığım her şeyi dinleyeceksin!'' dedi. Heather ise çaresizce başını salladı.

Lizzie, Heather'ı bir banka oturttu, önüne gelen sarı saçlarını düzeltti ve yutkunarak konuştu ''Seni neden bu kadar çok seviyor?'' dedi. Heather, Lizzie'nin gözlerinin içine bakarak cevap verdi ''Bizim aşkımız küçüklükten beriydi. Sadece bazı zamanlar zaman zaman kavgalar ettik ve ayrı kaldık. Uzun süre ayrı kalınca ikimiz de başka birilerini bulmuştuk.'' dedi. Lizzie bunları duyduktan sonra yutkundu, elleriyle bacaklarını sıkıyordu, sağ bacağı  titriyordu. ''Ben onu çok sevmiştim. Sadece sevmiştim.'' dedi. Heather, Lizzie'nin davranışlarını çok tuhaf buluyordu.

William, Colt'un getirdiği içecekten bir yudum aldıktan sonra içeceği fırlatıp etrafa kusmaya başladı. Bunu gören Alex sırıtarak ''Afiyet olsun'' dedi ve Colt'u alıp kantini terketti. 

Kantinden çıktıktan sonra Alex ve Colt birbirine çaktı. Colt güldü ''İğrenç olsa da çok keyif aldım!'' dedi. Alex'te güldü ''Sana bunun iyi olacağını söylemiştim.'' dedi. Colt okuldan çok sıkılmıştı, Alex'e okulu ekmeyi teklif edince, Alex hemen kabul etti. Beraber Colt'un evine gittiler

Lizzie konuşmaya devam etti ''James ile okulun kantininde tanışmıştık. Elimde tuttuğum tost yere düşünce daha yiyememiştim, elimde hiç paramda yoktu. James beni gördü ve bana yeni tost aldı. Bunun karşılığında ise beraber bahçede yürümeyi teklif etti. Çok hoş bir teneffüstü, James son derece kibar, nazik, anlayışlı, masum birine benziyordu. Ondan fazlasıyla etkilenmiştim. Daha sonrasında sınıflarımıza döneceğimiz zaman numaramı almıştı. Ben de hiç düşünmeden vermiştim. Her buluşmamızda ona daha çok bağlandım, her şey çok güzel giderken ne oldu biliyor musun?'' dedi. Heather şaşkınlıkla onu dinliyordu ''Ne olmuştu?'' diye sordu. 

Lizzie, gözyaşlarına hakim olamadan konuştu ''Beni artık sevmediğini ve benden tiksinmeye başladığını söyledi! Ona beni bırakmaması için yalvarmıştım. Bir erkek için yalvaracak kadar düşmüştüm çünkü hayatımda ki tek değerli şey olmuştu. Arkasına bile bakmadan dönüp gitti ben ise sadece arkasından gözyaşları döktüm. Ertesi gün ne gördüm biliyor musun? Gözümün önünde senin dudaklarından öptüğünü gördüm. Gözlerimin içine baka baka beni paramparça etti. Ben sadece ona aşık olmuştum, o ise beni sadece bir yara bandı olarak kullandı. Çok canımı yaktı!'' diye bağırdı, Lizze ağlamaya başlamıştı. Lizzie ağlarken, Heather onun cebinde olan silahı hızlıca aldı ve kalbine dayadı ''Timsah gözyaşların umurumda değil. Bir daha bize dokunursan seni ben gebertirim.'' dedi ve silahı ona atıp okula geri döndü. Lizzie ise gözyaşları içinde silahına baktı ''Hepsi bedel ödeyecek, hepsi ödeyecek!

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sınıfta durmaktan sıkılmıştım. Heather uzun bir süre yoktu onu merak edip sınıftan dışarı çıktım. Koridorlardan aşağı doğru inerken Lauretta'yı gördüm ''Naber Lau? Heather'ı gördün mü?'' diye sordum. Lauretta görmediğini söyledi ama beraber arayabileceğimizi söyledi o da benimle konuşmak istediğini dile getirdi. Beraber yürüyerek bahçeye kadar indik. Biz aşağıya indikten sonra okulun dış kapısı açıldı, bakışlarımız hemen oraya yönlenmişti. Bu gelen kişi Stevan'dı! Sonunda üvey annesiyle konuşabildiğini düşündüm. Lauretta onu gördükten sonra koşarak yanına gitti bende onu gördüğüm için çok sevinçliydim, ona sımsıkı sarılmak istiyordum. Ona doğru ilerken, arkamdan gelen bir el ağzımı tuttu ve beni geriye doğru çekti ''Sesini çıkartırsan seni gebertirim!''