DENEY ALTI

4.Bölüm : OYUN

-Mira'nın anlatımı ile-

Adam çıktıktan sonra hepimiz şok olmuş bir şekilde kapıyı izliyoruz.

Ege: Neydi bu şimdi?

Dilan: Seni öldürmemem için yalvaracaksın... Bizi öldürmeyeceklerini söylediniz.

Alper: Anlamayacak bir şey yok. Bizi buraya getirene kadar onlara lazımdık. Hâlâ lazımız ama başka bir şey için. Bizi zaten öldürecek bir şey için.

Savaş: Zaten bizi öldüreceklerse, neden kendimizi öldürüp onları zor durumda bırakmıyoruz?

Begüm: Aman Allah'ım. Bu nasıl benim aklıma gelmez?

Savaş: Çünkü bunu düşünmek için beyin lazım.

Begüm: Kendimizi öldürelim fikrine sahip olan birimi söylüyor bunu?

Savaş: Niye intihar eden herkes geri zekalı mı?

Begüm: Bence evet. İntihar, insanın kendisine saygısının olmaması demek.

Savaş: O insanın ne yaşadığını bilmiyoruz. Tamam belki kendini öldürmesi gerekmez ama kendini öldüren her insana geri zekalı da diyemezsin.

Begüm: Dediğin şeyle bunun alakası ne?

Savaş: Benim dediğim şeyin geri zekalılık olduğunu düşünüyorsun ama ben bunu strateji diye tanımlıyorum.

Mira: Haklı. Düşmanın işine yarayıp ölmektense, öleceğimi anladığım an kendimi öldürmeyi tercih ederim ki düşman boku yesin.

Dilan: Ama şu an bizi öldürme amaçları olduğunu bilmiyoruz.

Begüm: Anlatmak istediğim şey bu.

Alper: Apaçık belli. Onların işlerine bir şekilde yarıyoruz. Onları saf dışı bırakmak için bizim sağlıklı olmamamız lazım.

Ege: Ama ölmemizi gerektirmez.

Alper: Aynen öyle.

Savaş: Yani içimizden birinin hastalanıp buradan çıkması gerekiyor.

Mira: Kim?

"O sırada hepimiz aynı şeyi düşünüyorduk. Ve hepimiz o kişiye baktık."

Dilan: ... Sanırım o kişi ben oluyorum.

Begüm: Bu onu öldürmez de mi?

Ege: Hayır. Dediğimiz gibi "onlara lazımız".

Dilan: Tamam o zaman... Kafamı duvara falan vuruyum. Daha çok morarması lazım sonuçta.

Savaş: Sakın. Hem yeni iyileşiyorsun hem de tekrar sakatlan diye seni seçmedik. Durumu kötüleşecek en yakın kişi sensin.

Mira: Olmayan kanı nereden çıkartalım?

Ege: Kanada mı ihtiyaç var?

Savaş: Evet var.

"Bunu dedikten sonra kolunu yatağın sivri kısmına sürtüp kanattı." 

"Savaş'ın canı hiç acımamıştı galiba. Hiçbir şey olmamış gibi Dilan'a bakıyordu."

Alper: Hayırlı arkadaş. Şimdi benim birinize yumruk atmam gerekiyor ki Dilan'ın stresten fenalaştığını söyleyelim.

Begüm: Biz neden sana yumruk atmıyoruz da sen bizi her defasında dövüyorsun?