17. Bölüm : PARTİ

76 28 119
                                    

Savaş'ın anlatımı ile:

Yaklaşık 2 saat kendi aramızda konuştuk, eğlendik, bir şeylerden bahsettik. İSYAN'ın adı bile geçmedi. Hemde hiç... Çünkü sadece adıyla bile bizi mahvetmesini istemiyorduk. Çünkü herkes mutlu olmayı hak eder, herkes yaşamak ister, herkes yaşamak için bir amacı olsun ister ve bizim artık yaşamak için bir amacımız var.

Partiye erken gittiğimizi sanırken herkes zaten oradaymış.

Bu ortamı görünce, aklıma İSYAN beni kaçırmadan önce gittiğim son parti geldi... O kafesin içine düştüğümde keşke daha çok eğlenseydim dedim. Belki o gün bugündür. Bugün belki son mutlu günümüzdür. 

Bir masaya geçtik. Salak saçma danslar, karaokeler oldu ve saat 22.15 olmuştu. Bomboş bir partiydi sanki. Tam ceketi alıp çıkacağım sırada Begüm bir yere baktı. Çok derin bakıyordu. Baktığı kişi bir erkekti ve o da Begüm'e baktı ve Begüm elinde ki içeceği masaya bırakıp imâlı gözlerle çocuğa yaklaştı ve güldü.

"Kimler varmış burada? Seni görmeyeli uzun zaman oldu Begüm Olgun. Özledik."

"Bir bakayım, ben hiçbirinizi özlemedim."

"Kim bu?" Alper Begüm'ün yanına geçip çocuğa baktı.

"Aynı Üniversitedeydik. Hatta İSYAN'ın eline geçmeden hemen önce, kendi evimde bir parti vermiştim ve bu piçle kavga ettik. Telefonumu zorla elimden alıp, herkesin içinde rezil etmişti."

"Bazı şeyleri atlıyorsun Begüm, mesela sırf daha çok acı çekeyim diye kahveyi yüzüme daha yavaş dökmüştün. Ama sorun yok, bu gece kendini affettirebilirsin."

Tam Begüm'e yaklaştığı sırada Alper Begüm'ü geri çekti. Çocuk gözlerini açıp Alper'e baktı.

"Hayırdır, sevgilisi misin?"

"Orospu çocuklarını engellemek sadece sevgilinin görevi mi?"

Arsız bir şekilde güldü ve arkadakilere işaret verdi. Bize döndüğünde Alper'e yaklaştı ve tam yüzüne yumruk atacağı sırada Alper eğilip yumruğun ıskalamasını sağladı ve çocuğa bir yumruk attı.

Tam saldıracağı sırada, başka bir genç araya girdi. Daha önce hiç görmemiştim kendisini. Uzun boylu, kumral ve üstünde siyah bir tişört vardı. Parti havasında değildi. Ve çocuğu tek eliyle yakasından tuttu. Diğer elinde ise kahve bardağı vardı. 

"Yüzünde ki yara izinin tekrar belirgin olmasını ister misin?"

Tehditkar ve net konuşuyordu. Bakışları ve hareketleri de öyleydi.

Begüm'e asılan çocuk derin derin nefes alıyordu ve hiçbir şey demedi.

Tehdit eden ise 'özür dilemeni bekliyorum' der gibi bakıyordu.

"Hadi!"

"Tamam bırak kolumu."

Yakasını bıraktığı sırada yumruk atacaktı ki diğeri onun kolundan tutup ters çevirdi.

"Öldünüz siz." Arkada ki arkadaşlarına yine işaret verdi ve bu sefer topluca saldırdılar. Yaklaşık 10 kişilerdi ve 2 tanesini ben, 3 tanesini Alper, 3 tanesini diğer çocuk ve kalan ikisini de Kuzey ile Ege halletti.

Ama bu piç kurusu pes etmiyordu. Tam Begüm'ün kolundan tuttuğu sırada, az önce ki çocukta Begüm'ü tuttuğu elini alıp 'kırmak' için döndürdü ve karnına tekme atıp havuza attı.

Kimse bir şey demiyordu ve o havuzun içinde kolunu tutmaya çalışıyordu.

"Çıkarın beni buradan!!" Birkaç kız  yardım etmeye çalıştığı sırada, çocuğun kolunu kıran, eliyle kızları gösterdi.

DENEY ALTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin