16.Bölüm : KARANTİNA

85 27 114
                                    

Alper'in anlatımı ile:

Dersteyiz. Hoca anlatıyor, sınıftan biz hariç kimse dinlemiyor. Herkes kendi halinde takılıyor. Makyaj yapanlar, fotoğraf çekilenler, kızlara bakanlar... Hocada yararlı olduğunu sanıyor.

"Gözüm pek görmüyor, ekranlara baka baka bozulmuştur. Ben oraya geçsem de, sen bu tarafa gelsen olur mu Dilan?" Mira ve Dilan kendi aralarında yer değiştirdiği sırada, Dilan arka tarafa geçti... Daha doğrusu Savaş'ın hemen yanına. Oturacağı sırada Melis hemen ortalarına oturdu."

"Hep burası boşalsın diye beklemiştim." Gülerek Savaş'a baktı ve Savaş'da Melis'e.

"İnsan hakları satın alınamaz, satılamaz ya da kazanılamaz. İnsan hakları adı üstünde sadece insanlara aittir. Miras yo-" Hoca dersi anlattığı sırada, birden telefonuna bildirim geldi... Okudu ve suratı birden düştü. Hemen sonra telefonunu bırakıp hiçbir şey olmamış gibi derse devam etti.

"Anayasamızın 17. Maddesinde olduğu gibi, bu yasalar hiçbir şekilde vazg-"

"Hocam?" Begüm birden ayağa kaktı... Sinirlenmişti ama belli etmiyordu.

"Sizce İnsan Haklarına ne kadar uyuluyor?" Hoca şaşırmış gibi Begüm'e baktı.

"Yeterince."

"Yanlış. Hemde fazlasıyla." Begüm ayağa kalkıp masaların arasında dolaştı. Ve konuşmasına devam etti.

"Dünya için geçerli bir haktan bahsediyoruz, ama bu hak Dünyayı bırak, bu sınıfta bile gerçekleşmiyor. Sizi dinlemiyorlardı, şu an ilgilerini yeterince üstüme topladığım için bana bakıyorlar... 20 dakikadır dersteyiz, yeni gelen bizler hariç, herhangi birini kaldırın ve bir madde saymasını isteyin."

Hoca bekledi. Kafasıyla Begüm'e oturmasını rica etti. Begüm dahada fazlasını yapıp, iki eliyle birden masaya vurdu.

"Oturmuyorum. Kendinizi ne zamana kadar kandıracaksınız? Paraları var diye ses çıkartmıyorsunuz. İnsan hakları bu değildir, gerektiği zaman kendini savunabilmektir. Karşında ki insan da olsa, karşına geçip parasıyla kimseyi susturamaz. Herkes hak ettiği değeri almalı. Dersini icraata geçiremeyen bir insan, neden burada ki genç nesillere yanlış izlenim veriyor. Eğer güçlüysen susarsın diye bir şey yok, ama bunu burada ki birkaç kişi hariç kimse anlamaz."

"Bende anlamadım Begüm." Hoca Begüm'e baktı ve Begüm hocaya bakarak güldü.

"Birkaç kişiden kastım siz değildiniz" Bize gururlu anne edasıyla bize baktı. "Birlikte buraya kadar geldiğim ve beni kendimle tanıştıran insanlara dedim."

"Begüm lafına dikkat et ve yerine otur. İnsan Haklarına daha iyi çalışman gerekecek."

"Yanlış öğrettiğiniz insan haklarına sıçayım o zaman." Evet. Hoca kalakaldı. Biz gülerek izliyoruz, sınıfın ağzı açık kaldı.

Begüm çantasını alıp bize 'çıkalım' diye işaret verdi.

"Yerlerinize oturun dedim! Performans notunuzu düşmemi mi istiyorsunuz? Önünüze gelen her şeyi konuşamazsınız." Biz kapıdan çıktığımız sırada, Esin kapıyı tekrar açıp hocaya baktı.

"Begüm'e söylerim, performansınıza yüksek verir."

"Defolun!!" Esin gülerek kapıyı kapattıktan sonra Ege Begüm'ün yanına gitti.

"Abla bir fotoğraf çekilebilir miyiz? Başka yok. Tek fotoğraf ve sıkıntı biter. Telefonumda yeni abla." Biz arkada gülerken Ege mükemmel oyunculuğuyla yalvarmaya devam ediyordu.

DENEY ALTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin