Sezon Finali: Mewni Creek'de Fırtına

40 6 9
                                    

(Star'a o unicorn boynuzuyla zarar verilmesinden tam bir hafta geçmiş dışarıda büyük bir sessizlik varken herkes toplanmış ve artık ne yapmaları gerektiği hakkında konuşmaya başlamıştı.)
M, pekala nerden başlıyoruz?
Star,  nerden olucak,tabiki de  annemle Eclipsa'nın tartışmasından Marco.
Moon, merak etme Star çünkü bu sefer öğle birşey olmıycak. En azından Mewni Creek tamamen düzelene kadar tartışmama kararı aldım.
E, evet, böylesi herkesin iyiliği için.
S, hm,üzgünüm ama buna inanması oldukça zor.
S, pekala,onların anlaşıp anlaşmadığını anlamanın tekbir yolu var. Birlikte ilk yapacağınız şey ne olucak?
(Moon ve Eclipsa aynı anda)
Moon, Mewnililer'in yaşadığı yerleri düzeltmek.
Eclipsa, canavarların yaşadığı yerleri düzeltmek.
S, (gülerek)görünen o ki anlaşamamışlar😑
Moon, ne demek canavarların yaşadığı yerleri düzelteceğiz?
E, burası onlara ait Moon. Tabiki onlara öncelik tanıyacağız.
Moon, Mewnililer canavarlara göre dağa savunmasız onlara öncelik tanımak en mantıklısı Eclipsa. Ayrıca onlar canavarlardan dağa uzun süredir o yıkılan yerlerde yaşıyorlar.
M, (Marco ansızın lafa girer)siz ikiniz hala farkında değilseniz diye söylüyorum, burası artık sadece Mewni değil ve Mewnililer ve canavarlarla birlikte insanlarında yaşadığı yerler zarar gördü. Üstelik siz ikiniz burda sürekli  canavarlar yada Mewnililer diye tartışırken insanlar bu iki grubun arasında kalıyor ve ne yazık ki bizim artık kaybedebiliceğimiz bir saniyemiz bile kalmadı. Her an hayatımız tehlikeye girebilir. Sonuçta Solaria sayesinde Mewnililer harekete geçmemiş olabilir ama Dipper ve şu maskeli adam yüzünden canavarlar her an bizi öldürmek için gelebilir. Kontrolü sağlayamıyoruz ve bu durumda tek birşey yapabilecek olan kişiler sürekli kavga edip duruyor. Neden birkez olsun insanların, mewnililer'in ve canavarların kraliçesi olmanız gerektiğini düşürmüyorsunuz ki?
Moon, çünkü canavarlar Mewni Creek için fazla uyumsuzlar. Onların Mewnililerle iyi geçinmesinin bir yolu yok. (İç çeker)bak Marco dostların için endişelenenmen çok normal ama güven bana mewnililerden sonra ilk onlarla ilgilenilecek.
E, bu benim içinde geçerli.
M,(sesini yükselterek) insanlara ayrıcalık tanınsın istemiyorum ki ben herkes eşit olsun istiyorum.
(Marco, Eclipsa ve Moon ile tartışırken Jenna telefonundan Ölümcül Kazalar adlı birşey izlemekte, Boynuz Kafa kendi fotoğraflarını çekmekte, Tom, Jenna ne izliyor diye bakmakta, River ve Glabgor birbirleriyle konuşmakta ve Star'da ümitsiz bir şekilde Marco'nun Eclipsa ve annesine laf anlatmaya çalışmasını dinlemekteydi)
S, şu anda lafa girmek uygun olurmu bilmiyorum ama bana verdiğiniz boyut makası ile sihir boyutunu incelemeye gittiğimi ve görünüşe göre yok olmadığını söylemekten gurur duyarım kraliçelerim.
Moon, mükemmel, peki ya şu konuştuğumuz seyi bulabildin mı?
S, biraz zor oldu özelliklede artık sihir kitabı olmayınca ama Silver Heart ailesindeki eski yaverlerin hikayelerine baktım ve Sözlüdük'ün ilk kraliçeye büyü kitabında olmayan iki sihir öğrettiğini keşfettim. Biri fısıltı büyüsü diğeri de şu konuştuğumuz geri getirme büyüsü.
R, neyi geri getirme büyüsü?
S, tabiki de sihri geri getirmekten bahsediyorum.
E, iyide, sihir olmadan nasıl bu sihri yapıcaz? Sencede biraz saçma değil mi?
S, hayır değil çünkü diğer sihirlerin aksine burda gerçekten sadece birkaç kelime söylememiz gerekiyor.
E,nasıl yani?
S, şöyleki diğer sihirleri yaparken sihrin ismini söylersin asan yada senin içindeki sihir o sihrin hangisi olduğunu anlar ve sihri gerçekleştirir ama bu iki sihirde öyle birşey gerçekleşmez. Bunu sihre emir vermek gibi düşünebilirsiniz. Biz ona bu iki sihir emir veriyoruz ve onlarda buna uyuyorlar. Başka bir değişle fısıltı sihri ile kapatıp geri getirme sihri ile ise açtığımız bir kapıda diyebiliriz.
E, sen tüm bunları nasıl bilebilirsin ki?
S, hatırlarsanız ben bir Silver Heart'ım biz sizin tarihinizi sizden dağa iyi biliyoruz sonuçta. Zaten hatırlarsanız sihir yaparak şu gizemli adama yardım eden kişinin Kristin'in Butterfly olduğunu da ben anlamıştım.
Star,öf! Siz bu işten hala vazgeçmedin mi?
Moon, Star biliyorsun ki bu tüm yaşanan zararları kolayca düzeltmek için tek şansımız.
Star, hayır bizim tek şansımız sizin birlikte çalışmanız!(öfkelenerek) ama anlaşılan o ki gerçekte bir seçeneğimiz bile yok.(Star bunun üzerine oradan ayrılır)
Moon, Star nereye gidiyorsun?
(Star'dan cevap gelmeyince peşinden gitmeye karar verir ama Marco onu engeller)
M, ben gitsem dağa iyi olucak. Şuan da sizi görmeyi pek istediğini sanmıyorum(Bunu dedikten sonra koşmaya başlar ve kısa süre içinde Star'a yetişir. Marco onu bulduğunda Star kaledeki bir pencereden dışarı bakmaktadır)
M, Star burda ne yapıyorsun?
S, gördüğün gibi Marco, hiçbirşey.
M, bak, neden çekip gittiğini anlayabiliyorum. Bende tartışmalarından yoruldum yada şu sihri geri getirme isteklerinden ama şuanda kafana eseni yapamazsın. Orda olmalı ve en azından onlara birşeyler anlatmaya çalışmalıyız. Aksi taktirde tüm Mewni Creek yok olabilir.
S, Marco gitmemin sebebi bu değildi.
M, ne?
Yani tabiki bende yaşanan durumlar yüzünden öfkeli ve üzgünüm ama gittim çünkü, bu artık bizim mücadelemiz değil gibi hissediyorum.
M, ne demek bizim mücadelemiz değil? O maskeli adam hızlıca düzelmiş olsan bile sonuçta sana zarar verdi. Benim her hareketimi gözlemleyip ağır bir şekilde kaybetmeme sebep oldu. Dipper ile karşılaştığımızda ne olduğunu saymıyorum bile. Bu tabiki de bizimde mücadelemiz!
S, ben ondan bahsetmiyorum Marco. Ben tüm şu Mewni'yi kim yönetmeli saçmalığından bahsediyorum. Sonuçta biz yaşadığımız o kadar şeyden sonra artık bu tarz saçmalıklarla uğraşmamalıydık ama ne yaparsak yapalım yinede kendimizi bu olayların içinde buluyoruz ve ben artık bundan çok sıkıldım!
M, inan bana bende öğle ama tüm bu saçmalıklar yüzünden canavarlar Mewnililer ve insanlardan çok fazla kişi acı çekiyor. Onları umursamayıp kendi mutluluğumuzu düşünecek kadar bencil olamayız.
S, en kötü kısmı da bu Marco. Sadece boşverip ilerleyemiyoruz ama yaptığımız hiçbir şey sonuca ulaşmıyor. Yani boşa kürek çekip duruyoruz ve bu mesele dağa fazla uzarsa geriye ne Mewni Creek ne de biz kalıcağız!
M, bende seninle aynı şeyleri düşünüyorum ama biliyorsun ki bizim aşkımız çok fazla şeyi atlattı. Bu da o şeylerden biri o kadar.
S, evet haklısın, biz çok fazla şey atlattık ama sorunda bu sence de artık mutlu olmayı haketmedik mı?
M, (biraz düşünür)ben zaten mutluyum.
S, o tarz bir mutluluktan bahsetmiyorum Marco!
M, hayır, aslında bence tamda o tarz bir mutluluktan bahsediyordun. En azından benim hissettiğim bu sonuçta seninle birlikte olduğum zaman hayatımda hiç olmadığım kadar mutlu oluyorum ama tabiki seni bilemem.
S,(gülümser) sen böyle konuşmayı nerden öğrendin?
M, biliyorsun ben zaten sana moral vermek konusunda zaten diploma aldım. Sadece sevgili olduğumuzdan beri birçok yeni kelimenin yolu açıldı o kadar.(Star'ın elini tutar)
S,(gülümseyerek) evet, aslında bende öyle hissediyorum(birden Marco'yu öper)
M, şeyyy,biliyorsun bunu aslında benim yapmam gerekiyordu.
S, evet ama sana kalırsak o öpücük asla gerçekleşmeyecek Diaz.
M, pekala haklılık payın olduğunu kabul ediyorum.
S, Marco bana bir söz ver.
M, hm, ne sözü?
S,bu iş bittikten sonra ne oluşa olsun asla başka bir meseleye karışmıycaz. Tamam mı?
M, pekala sana söz veriyorum.
(Gülerek diğerlerinin yanına dönerler)
(Birkaç saat sonra Mewni Creek'in öteki ucunda kötüler, kahramanlarımıza son bir darbe dağa indirmek için  hazırlanmaya başlar)
X,(derin bir nefes alır) bu atmosfer ne kadarda muhteşem değil mi Mina?(kaleyi gösterir) İnanabiliyor musun? Zafer orada bizi bekliyor. Hemde bu sefer hiç kimsenin olmadığı kadar yakınız. Mükemmel değil mi?
M, hey, yavaşla seni ilk kez bu kadar heyecanlı görüyorum.
X, nasıl heycanlı olmam. Yaptığımız herşey nihayet bir sonuca ulaşıcak. Sakın bana senin heyecanlı olmadığını söyleme!
M, tabiki bende heyecanlıyım ama dağa ne yapacağını bile bilmediğimden senin kadar istekli görünemiyorum.
X, peki ya sana herşey bittiğinde maskenin altındaki kişiyi öğreneceğini söylesem, bu seni heyecanlandırmak için yeterli mi?
M, hm,herşey kim bilir ne zaman biticek?
X,(gülümseyerek) inan yada inanma ama bugün herşey biticek.
M, sana inanmak istiyorum ama bu söylediğin biraz fazla uçuk. Yani tüm Butterflylar'ı, şu devasa olabilen canavarı ve kaledeki bir ton muhafızı tek günde halletmek(biraz düşünür)bence bu imkansız.
X, o halde imkansızı gerçekleştirelim Mina ve onların sahip oldukları herşeyi kendileri ile birlikte toza dönüştürelim.
K, günaydın millet.
X, sizede günaydın kraliçem. Umarım uykunu almışsınızdır. Biliyorsunuz ki bugün çok önemli birgün.
K, merak etme ben kesinlikle hazırım.
M,(alaycı bir şekilde) bu kadar uykuyla bende hazır olurum.
K,Sonuçta bir horozun ötüşünü beklemiycem Mina. Enerjiye ihtiyacım var.
M, belki sadece bir horozun ötüşünü bekliycem ama ben buna rağmen işimi dikkate alıp erken kalkıyorum, senin aksine!
X, ah hadi ama sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Neden birbirinizi suya atmaya çalışıyorsunuzki.
M&K, herneyse
X(gülümseyerek)ah, siz ikiniz yok musunuz?
(Gizemli adam Mina ve Kristin'e bu konuşmaları yaparken Dipper'ın yaptığı konuşma üzerine isyan etmiş tüm canavarlar savaş için hazırlanıyordu)
D, onları havaya sokmanın kolaylığını sende fark ettin değil mi Noktis?
N, inan bana hiç umrumda değil. Ben sadece şu istediğin kristalleri vermeye geldim o kadar.
D, ah, demek bulabildin. Bunların ne işe yaradıklarını biliyorsun değil mi?
N,şey, birkaç ışık kristali işte.
D, tamamen haksız olduğunu söyleyemem ama eksik söyledin. Gerçekte bu şeylerin özelliği onları parçalarsan kör edici seviyede bir ışık oluşturmaları ki bende bunu kullanıcağım.
N, benim üzerime vazife değil ama bu kendi adamlarınıda etkilemez mi?
D, etkilemesi için adamlarımın yakında olması gerek o yüzden sorun yok.(O sırada mancınıkları gösterir)
N, anladım demek planın bu, zekice.(gülerek) Şundan eminim ki onlar  ne olduğunu göremiycekler.(tekrar güler)
D,(yapmacık bir şekilde gülümser) neyse sohbet için zamanım yok. Bu akşam büyük bir planım varda.
(Geçen her saat adeta kahramanlarımızın sonunun habercisi olmuştur ve nihayet saat yirmi iki olduğunda ise mancınıklardan gelen ışık kristallerinin parçalanması sonucu büyük savaş nihayet başlar ve o sırada herkes hala tartışmakta olduğundan hepsi bir anda körleşir)
M,ne oluyor?Hiçbir şey göremiyorum.
T, buda ne böyle,bize ne oldu?
(O sırada dışarıdan gelen sesleri fark ederler)
Moon, bu sesler(bir an duraksar)sanki bir ordu geliyor gibi.
E, Glabgor! Çabuk ...
G, anladım.(devleşmeye başlar ama hiçbir şey göremediği için bu sefer gücünü etkili bir şekilde kullanamaz)
M, Tom bir alev duvarı yap. En azından onları biraz tutabilir.
T, tamam, ama ne tarafa?
M, zaman yok,heryere oluştur!(Bu sırada sesler çok yakınlaşmıştır ve kalenin dışında gizemli adam ve Kristin planları için harekete geçmeye başlamıştır)
X, hadi gidelim ve istediğimiz şeyi alalım kraliçem.(Bunu söyledikten sonra kaledeki duvarı Kristin'in sihir gücüyle parçalayıp içeri girerler ve doğruca kalenin hazine odasına girerler ama bu sırada patlamanın çıkardığı ses yüzünden herkes oraya bakmaya başlamıştır ve kristalin etkileri zayıfladığından biri nereye gittiklerini görebilir ama ne yazık ki o kişi Marco olur. O sırada diğerleri hala onların nereye gittiklerini çözmeye çalışıyordur ama Tom'un alev duvarını aşan canavarlar onlara bu şansı vermez)
T, sese bakılırsa alev duvarımı aşmayı başardılar.
S, herkes hazırlansın. Bu çok zor olucak!
(Herkes elinden geleni yapar ama birsüre sonra  durumun ümitsiz olduğunun farkına varırlar)
Moon, ne yapıcaz, artık ne olduğunu görebiliyoruz ama bunun hiçbir önemi kalmadı onlar çok çok fazlalar böyle giderse hiçbirimiz burdan canlı çıkamıycaz.
S, Marco, Marco nerde? Yoksa o   hayır bu mümkün değil ama o zaman nerde?(zavallı Star Marco'nun gizemli adam ve Kristin'in peşinden gittiğini görmediğinden tüm savaş boyunca Marco için endişelenir)
G, tıpkı birer sinek gibiler. Çok fazla ve rağatsız ediciler!
R, senin için sinek olabilirler ama benim için bir hiçler(O sırada bir yumruk yer ve yere düşer) pekala biraz abarttığımı kabul ediyorum.
Moon, bu böyle devam edemez. Star bunu onaylamadığını biliyorum ama başka bir seçeneğimiz kalmadı. Sihri geri getirmeliyiz!
S, biliyorum, (Solaria'nın ona geri verdiği boyut makasını kullanarak bir portal oluşturur)hadi gidelim!
(Moon, Star ve Eclipsa gittikten sonra)
T, umarım çabuk dönerler yoksa burdan kurtulamıycaz.
(Bu sırada Marco gizemli adamı ve Kristin'i hazine odasına kadar takip etmiştir)
M, şansa bak,görünüşe göre birkaç hırsız yakaladım.
X, anlaşılan tekrar karşılaştık Marco.
M, vay, demek ismimi biliyorsun. Genelde beni karateci çocuk olarak tanımlarlarda.
K, (öfkeli bir şekilde) buraya gelmen büyük bir hataydı.
X, lütfen onu bana bırakın kraliçem. Sizin almak için geldiğimiz şeyle ilgilenmeniz dağa iyi olucaktır.
K, peki ama dikkatli ol!
X, merak etmeyin uzun sürmeyecek
(O Kristin ile konuşurken Marco ona saldırır ama gizemli adam bu saldırıyı kolayca savuşturduğu gibi karşı saldırıya geçer ve Marco'ya güçlü bir yumruk indirir. Marco aldığı darbe ile afallar ama hemen karşılık vererek bir tekme atar. Gizemli adam bu saldırıdanda kaçar ve zıplayarak tekrar güçlü bir yumruk indirir. Marco bu sefer yere düşer ama hızlıca ayağa kalkar. Ne yazık ki gizemli adam adeta bunu bekliyormuşçasına Marco ayağa kalktığı gibi bir hızlı bir tekme indirerek Marco'nun tekrar yere düşmesine sebep olur. Ardından Marco yerdeyken ona ardı ardına yumruklar savurmaya başlar ama Marco beklenmedik bir hamle yaparak gizemli adama bir yumruk indirmeyi başarır. Bu hamleyi beklemeyen gizemli adam istemsiz olarak geri çekilir. Marco ise bu fırsatı değerlendirerek zıplar ve uçan bir tekme ile gizemli adamı yere düşürür. Ardından o ayağa kalkarken indirdiği yumruklar ile ona karşı saldırı fırsatı vermeden onu yenmeyi başarır ve son yaptığı saldırının gizemli adamın maskesine gelmesi sonucu onun kim olduğu gizeminin çözülmesini sağlar)
M,SEN?!?!
X,(Gizemli adam Marco'nun şaşırmasını fırsat bilerek pardesüsünün diğer cebindeki hançeri Marco'ya saplar ve onun yavaş yavaş yere yıkılışını izler. Marko'nun yere düşmeden önce gördüğü son şey ise Solaria'nın mavi pardesünün içindeki yüzü olur)
S, bana ne yaptırdığını görüyor musun? Niye bu kadar inatçı olmak zorundaydınki?
M,ama neden senin gibi biri Dipper ile çalışabilir ki?
S, ne yapsaydım? Kardeşimin bu işi tek başına yapmasına izin veremezdim ya.
M,(zayıf bir ses tonuyla) kardeş mi?  
S, evet, evet biliyorum. Benim anneme çektiğimi söylerler.
K, demek kardeşsiniz. Bu bir mewnili ile canavarın nasıl birlikte çalışabildiğini açıklıyor.(Bu sırada sihir gücüyle etkisi geçmiş olan tüm sihir parçalarını taşıyordu ve  o an  inanılmaz birşey tanıklık etti çünkü sihir eski haline döndü.
S,(şeytani bir şekilde gülümseyerek) demek başardılar(Bunu dediği sırada yanaklarında sarı bir kılıç işareti belirir)
K, bu işaretler, bunlar sen bir Butterfly mısın?
S, buradan gidelim, size herşeyi anlatıcağım kraliçem ama şuan çabuk olmalıyız. Ne de olsa sihir geri geldiğine göre bu savaş çok uzun süre devam etmez.
(Onlar hazine odasından çaldıkları sihir ile uzaklaşırken Marco yerde kanlar içinde kalır ve bayılır)
Y, tam 2200 kelime
00diaz00marco00 ben dediğimi yaparım! 😈

Star vs. forces of evil geçmişin hayaletleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin