(Gecenin Mewni Creek'te çökmesinin ardından Solaria ve Kristin'in gelmesini bekleyen herkesi bir şüphe sarar ve zaten az olan ümitlerinin kaybolması çok kısa sürer)
Moon, sanırım gelmeyecekler.
Eclipsa, aslında düşününce bu zaten çok düşük bir ihtimaldi.
Tom'un Babası, (Moon'a seslenerek) anlaşılan o ki bu sadece bir zaman kaybıymış.
Moon, sizi katılmanız için zorlamadık Bay Lucitor.
M&D, ben bu toplantıyı diğer krallıklara sıçratmak bile istemiyordum. Bu olayı size sadece bilginiz olsun diye söylemiştim o kadar.
(Yaklaşık 10 dakika sonra herkes gitmeye hazırlanırken Solaria, Kristin, Cipher ve Mina oraya gelir)
Solaria, vay be. Burası sandığımdan çok daha kalabalıkmış.
Kristin, herkesin gelmiş olması bizim için daha iyi birşey Solaria.
Solaria, umarım.
Eclipsa, anlaşılan gerçekten gelmişler.
Star, demek sonunda kendilerini gösterdiler.
Moon, Star! Gelmeni beklemiyordum.
Star, açıkçası bende neden burda olduğumu bilmiyorum ama işte burdayım.
Cipher, artık toplantıya başlayalım. Sonuçta yapılacak daha çok şey var.
Tom,(kendini tutmaya çalışarak) onca şeyden sonra hâlâ küstahlık edebiliyorsun demek.
Cipher, öncellikle senin gibi birinin kelime repertuarında böyle bir kelimenin olması çok beklenmedik Tom ama yinede ben küstah olduğumu kabul etmiyorum. Ben sadece üstünlüğümü ifade etmeyi çok seviyorum hepsi bu.
(Tom ona doğru saldırmaya hazırlanırken annesi onu tutar)
Cipher, bu öfkenin sebebinin arkadaşsız kalman olduğunu düşünüyorum Tom ama belki ben bu konuda yardımcı olabilirim.
(Cebinde ki bandaj benzeri şeyi çıkarıp takarak Ryder görünümüne döner)
Ryder, belki böylece öfken azalabilir 'dostum'
T&D, onca şeyden sonra onu ilk gördüğüm anda öldüreceğime dair kendime bir söz vermiştim ama bunun yerine tek yapabildiğim şey o benimle dalga geçerken onu izlemek oldu. Anlayamıyorum annem benim saldırmamı neden engelledi ki? Normalde böyle bir durumda benden önce o harekete geçerdi.
Moon, konumuza gelicek olursak anlaşmanın şartlarını konuşmamız gerekiyor.
Kristin, ağır olun bakalım. Buraya gelmiş olmamız anlaşma yapmayı kabul ettiğimiz anlamına gelmiyor. Önce bir konuşalım eğer mantıklı bir teklif sunarsanız o zaman kabul edebiliriz.
C&D, sanki biz buna izin vereceğiz de.
Moon, pekala bu yeterince adil ama bunun için önce sizin tam olarak ne istediğinizi öğrenmemiz gerekiyor.
Kristin, inanın bana zaten bana ait olan dışında hiç birşey istemiyorum.
Moon, yani?
Kristin, yani krallığı istiyorum. Sonuçta Solaria kraliçe olsa bile normalde bu benim hakkımdı.
Moon, bu söz konusu bile değil!
Kristin, bir canavardan çocuk yapan biri hak iddia edebiliyorsa, ben neden edemiyorum acaba? Benim tek yaptığım canavar olan bir çocuğa yardım etmekti. Yani suçum onunkiyle karşılaştırılamaz bile.
Mina, ayrıca Eclipsa'nın aksine Kristin yaptığının bir suç olduğunun farkında.
M&D, ve herşey bittiğinde cezasını çekicek.
Eclipsa, Glabgor ve benim aramda olanlar kesinlikle bir suç değil.
Kristin, o halde krallığı bana vermeniz gerekiyor. Sonuçta buna göre benim yaptığımda bir suç değil. Ayrıca ikinizde gerçekte tahtın varisleri değilsiniz. Solaria küçük kardeş olduğuna göre Eclipsa tahtta hak iddia edemez ve Moon'un ailesi gerçek Butterfly soyundan bile değil.
M&D, ya hakkımızda araştırmasını iyi yapmış yada biri ona herşeyi anlatmış. Her halükarda bizi gafil avladı.
Eclipsa, peki ya kraliçe olursan burada yaşayan canavarlara ne olucak?
Kristin, son yaşanan olaylardan sonra onlarında halktan sayılacağını söyleyebilirim.
K&D, sonuçta Dipper'da bir canavar ve o, oldukça iyi biri.
Eclipsa, sana bu konuda nasıl güvenebiliriz?
Kristin, güvenemezsin ama güvenmek herşey için yeterli değil zaten. Mesela canavarlar sana kraliçeleri olarak güveniyorlardı ve sen hepsini yüz üstü bıraktın.
(Eclipsa son söylediği şey üzerine afallar)
Moon,(uzun bir iç çeker) peki sana krallığı verirsek o zaman herşey biter mi?
Eclipsa, Moon sen ne yapıyorsun?!?!
Moon, söylediklerinin doğru olduğunun sende farkındasın Eclipsa. Ayrıca bu savaşa sonsuza kadar devam edemeyiz.
Kristin, bu gayet yeterli olucaktır.
S&D, nasıl yani? Moon'un bu kadar kolay vazgeçmemesi gerekiyordu. Şimdi ne yapıcam ben.
(Cipher, Solaria'ya bakarak)
(C&D) aptal kız. Şimdi sana neden bunun kötü bir fikir olduğunu söylediğimi anlıyorsundur herhalde. Neyse ki ben böyle bir aksiliğin oluşmasına izin vermem.
Cipher, gerçekten bu yeterli mi?
Kristin, ha?
Cipher, burda Dipper ve Solaria'nın babasını lanetleyip öldüren ve kendi kızını bir bebeğe dönüştüren kişilerden bahsediyoruz. Gerçekten sana istediğini vermeleri yeterli mi Kristin? Sonuçta bu planda herkesin farklı amacı vardı.
K&D, tabi ya bunu nasıl unuturum. Fazla bencilce davrandım. Sonuçta sadece benim isteklerim önemli değil. Dipper ve Solaria bu planı yapan ve istedikleri intikamı kesinlikle hak eden kişiler. Karşımdakilerin kimler olduğunu tamamen unuttum ve bencillik ettim. Bu işten böylece kurtulmalarına izin veremem.
Kristin, aslında detaylıca düşününce bu hiçde mantıklı gelmiyor. Sonuçta sizin yaptıklarınınızda bir bedeli olmalı.
Moon, bizim yaptıklarımızın mı? Sen neden bahsediyorsun?
Kristin, en basitinden Dipper ve Solaria'nın babasının öldürmeniz.
Moon, bak sana ne dediler bilmiyorum ama To-
Solaria,(yüksek sesle) sizin onun hakkında söyleyeceğiniz yalanlara ihtiyacımız yok.
S&D, Mina buradayken Toffe'nin babamız olduğunu öğrenmemesi gerekiyor.
Eclipsa, bak Kristin, onlar sana yalan söylüyorlar.
Kristin, beni kurtaran kişiyemi inanayım yoksa kendi kızını lanetleyen ve tüm Mewni halkına ihanet eden birine mi? Karar vermek ne kadarda zor.
Marco, hm, bu konuda niyeyse empati yapamıyorum.
(Herkes büyük bir şaşkınlık ile sesin geldiği yöne bakar. İfrit ise yavaşça Solaria ve diğerlerine yaklaşmaya başlar. Kendisini durdurmaya gelen muhafızların ise silahlarını tutup kırır ve bulundukları yerin tavanına kadar fırlatır ve bunu yaptıktan sonra ansızın zıplayarak toplantının ortasına yani Solaria ve diğerlerinin yanına ulaşır ve konuşmaya başlar)
Marco, buranın manzarası gerçekten çok güzelmiş. Baksanıza herkesi görebiliyorum.(ciddileşerek) hatta görmek istemediğimiz kişileri bile.
Star, (çok heyecanlanarak) MARCO!!!
Marco, üzgünüm ama hayır. Ben sadece onun bedeninin içine sıkışmış bir şeytan ve lanetim hepsi bu. Ayrıca onun öldüğünü en iyi senin bilmen gerekiyor. Sonuçta o seni ve şu yarı şeytanı korumaya çalıştığı için öldü.
Star, sen-sen onun içinde ki şeytansın.
Marco, ve lanet. Ben sadece bir şeytan değilim ama evet dediğin şey kısmen doğru.
Star,(sesinde büyük bir öfke oluşarak) sen onu öldüren şeysin!
Marco, ha?
Star, SEN ONU ÖLDÜREN ŞEYSİN!!!!!
Marco, şimdi bağırmana ne gerek vardı? Birazcık daha sesli söylemen yeterliydi. Hayır yani sanki sağırım. Yani bu vücudun fiziksel özelliklerini değiştirebiliyorum ama neden kendimi sağır yapayım ki? Ayrıca onu ben öldürmüş olabilirim ama o bunu zaten biliyordu. Eğer kendinizi koruyabilseydiniz o böyle birşey yapmazdı ve hâlâ yaşıyor olurdu ama senin bir kahramana değil bir dosta ihtiyacın vardı değil mi? Tam bir komedisin ya ama ne yazık ki kaliteli bir tane komedi değilsin.
Cipher, senin burda ne işin var? Buraya seni çağırmadık.
Marco, hadi ama beni böyle bir yerde kendimi göstermekten alıkoyamazdın ve bunu sende biliyorsun dostum. Yani şuraya bir bak. Hepsi ne kadarda zavallı gözüküyor. Özellikle şu Star ve annesinden izin almadığı için bana saldıramayan yarı şeytan. Sadece yüzlerine bir bak.
(Tom bu söz üzerine annesi onu engelleyemeden önce bir saldırıya geçer. İfrit ise çok basit bir şekilde bu saldırıdan kaçar ve elinde siyah bir alev oluşturarak özel bir saldırı yapar ve saldırısı daha yeni biten Tom'un karnına çok güçlü bir yumruk indirir. Tom aldığı darbe sonrasında geriye sıçrar. Hızlıca ayağa kalksa bile aldığı darbe her saniye canını daha fazla yakar)
Marco, ne hayal kırıklığı ama. Tam bir şeytan olmadığın için senden iyi birşey zaten beklemiyordum ama bu kadarda zayıf olabileceğini tahmin etmemiştim. Gerçi senin en iyi dostunu bırak, kendini bile koruyamayacak kadar zayıf biri olduğunu unutmuşum.
Tom, seni pi-(İfrit bir anda çok hızlanarak Tom'un yanına ulaşır ve o daha ne olduğunu bile anlamadan ikinci kez o saldırıyı yapar ama bu sefer Tom'a çok daha güçlü bir şekilde vurur. Tom aldığı bu ikinci darbe sonrasında öyle bir geriye sıçrar ki kendisini Star, Moon ve Eclipsa'nın oturduğu bölüme çarpmış bir şekilde bulur)
Marco,(çok alaycı bir ses tonuyla) üzgünüm ama küfür pekde kabul edilebilir birşey değil. Yani sana hiç yakıştıramadım Tom.
Star,(endişelenerek)sen iyi misin?
Tom,(hâlâ canı acıyarak) iyileşemez birşey değil yani umarım.
(Marco uçarak yanlarına gelir)
Marco, merak etme iyileşmez birşey değil sadece birsüre karnına dokunma yeter.(Star'a bakarak) onunla bu kadar ilgilenmeni şahsen ilginç buldum. Hani bir laf vardır ölüler aldatılmaz diye, sen en iyisi bu lafa fazla güvenme.
Star, herşeyden sonra bizimle bu kadar dalga geçebileceğini sana düşündüren şey ne?!
Marco, şu anda çok dalga geçilebilecek bir durumda olmanız tabiki. Sen fazla zeki sayılmazsın bunu biliyorum ama yinede birazcık mantık içeren sorular sorabilirsin bence
Kristin, MARCO! HADİ GİDELİM. BURDA Kİ İŞİMİZ BİTTİ!!!
Marco, öff, ben geldim ya işleri bitti tabiki. Bu ne kadar sinir bozucu birşey anlatamam. Neyse(hızlanarak Star'ın yanına gelir ve kulağına birşeyler fısıldar) bunu sakın unutma!
Star, sen nasıl?
Marco, ben onun tüm duygularına ve anılarına sahibim cevabı bu yüzden biliyorum ama senin için cevap fazla zor olsa gerek. Neyse şu anlık gidiyorum ama en yakın zamanda tekrar karşılaşıcağız bunu garanti ediyorum.(Tam gidecekken arkasına döner) hey Tom! Sana benden son bir tavsiye, arkanı iyi kolla😈
(Solaria, Kristin, Cipher, Mina ve İfrit yavaşça orayı terk ederken diğer herkes onları şaşkın gözlerle izlemekle yetinir. Star ise İfrit'in söylediği şeyi düşünmeye başlar)
Y, bölüm yazmak artık çok zor bir hale geldi. İki günde bir bölüm sistemine geçmem çok yakın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Star vs. forces of evil geçmişin hayaletleri
AcciónSihir gitse bile eski bir tehlike yeni bir düşmanla geri gelmeye hazırlanıyordu.