Zili çalmadan önce aşırı heyecanlıyım.
Annemle tekrardan görüşeceğim !Yani normalde bu aman aman bir şey olmaz biliyorum ama bende öyle bir şey yok. Ben 3 yıl önce evlenmeyeceğime dair aileme rest çekip buradan gitmiştim. Üzerine de gerçekten başarılı bir psikolog olmuştum.
Ve şimdi başarılı bir psikolog olarak iş yerimden çıkıp buraya gelmiştim.
Zili tekrardan çaldığımda eski anılarım aklıma geiyor. Çok uzun zamandır bu evdeyiz. Doğduğumdan beri bu evde yaşıyordum ve burada bir sürü anım var.
Kapının arkasından bir kaç terlik sesi gelince gülümsem artıyor.
Çünkü annem ne zaman kapıyı açsa telaşlanıp terlikleriyle şap , şap ! Sesler çıkarır.
Hiç bir şeyin değişmemesi kadar mutlu eden bir olay daha yok.
Her şey aynı.
Kapı açılınca annemin sıcacık sesini duyuyorum..
" Buyrun ? "
"Buyurayım mı birtanem ? "
" Aleyna ? Fırat , ayyy Fırat bak kim gelmiş ? Canım kızım "
Diye boynuma sarılan annemle onun o özel vanilya -lavanta kokusunu alıyorum.Ne zaman bu kokuyu anneme söylesem bana inanmadığını ve bir şey kokmadığını söyler. Ama kesinlikle " ev " dediğimiz kelime bana göre annem gibi kokmalı.
Babam salondan çıkıp beni kapının önünde görünce annemin boynuna gömdüğüm kafamı çıkarıyorum.
Babamı gerçekten görmem lazım.
Benim gitme sebebim babamdı. Evlenmemi istiyordu ama ben kesinlikle istemiyordum. Bu benim için önemli değildi ama onun için belli ki aşırı önemliydi.
Yanıma gelip bana sarılıyor.
" Yanında biriyle gelirsin sanmıştım."
Babamın bunu demesiyle o görmese de gözlerimi deviriyorum.Üç yıl öncesine göre saçları ve sakalları daha da beyazlaşmış. Annemde biraz daha zayıflamış. İkiside bana sevgiyle bakınca burayı özlediğimi fark ediyorum.
Gitme sebebimi bilsem de...
İçeri geçince annemin sofrayı kurduğunu ve babamında her zaman sevdiği haberlerin açık olduğunu görüyorum. Valizimi ve çantamı kapının yanına bırakmıştım.
Yemek kokusu alınca acıktığımı hissediyorum.
Yemek yedikten sonra babam , annem ve ben salona geçmiyoruz. Bu önemli bir konuşma yapacağız, demek. Yine aynı konuyu açmasını istemiyordum ama aynı zamanda buraya uzun süre gelemeyeceğimi de anlatmak istiyorum.
" Aleyna , ne kadar uzun zaman oldu sen eve gelmeyeli ? "
" Yaklaşık 3 yıl babacığım."
" Demek 3 yıl. Sen de 3 yıldır kimseyi bulamadın öyle mi ? "
"Baba , bu konuyu açmayacaktık hani ? Ben size başka bir şey söylemek istiyordum. "
Annem babamın yanına oturmuştu , ellerini de dizine koymuş.
Annem de mi bu konuya karışacaktı ?
" Kızım , bizde senin gelmeni bekliyorduk. Çok yakın bir zamanda sana bir görücü çıktı. Eğer yanında birisini getirirsen kabul etmeyeceğiz demiştik babanla ama ... getirmedin. Bu yüzden görücüye gelmelerini söyleyeceğiz."
" Anne , sen de mi yani ? Ben okudum . Mesleğimi elime aldım. Daha ne yapmamı istiyorsunuz ? "
Annem önce yere bakıyor. Daha sonra da bana . Gözleri dolmuştu.