Mad Woman | Kyungyeon ✓

Challenge

♔

"İddiaya girelim o zaman !" Yoohyeon direterek yaşça kendisinden iki yaş büyük olan kısa saçlı kıza diretti.Evet kısa saçlı.Neden kestirmişti ? Derin bir nefes veriş.

"Yoohyeonie bunu tüm okul biliyor ki erkek basket takımı her sene olduğu gibi bu sene de çok kötü asla kazanamayacaklar." Im Nayeon dediği şeyin her zaman arkasında durmuştu.Ne zaman ki seçimleri hatalı çıksa sessizleşir ve yumuşak hırkalarından birine sokulur uzunca düşünürdü.Sakin bir yapısı vardı.

"Unnie bir sürü yeni oyuncu katıldı koç takımı bu sefer gerçekten çok iyi kurdu, görmeden yargılamamalısın." Diyerek bilmiş bir şekilde konuşan küçük burnunu havaya dikmişti.

"Ne konuşuyorsunuz ?" Diyen Chanyeol bodoslama kızların arasına daldı.İkinci bir neşe kaynağı ve enerji patlaması da Park Chanyeol'dü.

"Basketbol takımının önümüzdeki maçta kaybedeceği hakkında konuşuyoruz Yeol." Nayeon kollarını göğsünde birleştirip arkasında ki duvara yaslanırken tam o sıra takımdan birkaç kişi de kantine girmişti.

Herkes gibi Nayeon'un gözü de onlara kaydı.Üç tane kısa boylunun takımda olması normal miydi peki ? İşte şimdi iyice emin olmuştu kaybedeceklerinden.Formalarını çıkarmamış erkek öğrenciler hepsi birden aynı masaya otururken Nayeon çoktan gözlerini arkadaşlarına çevirmişti.

"Takım arkadaşlarıma bakmayı kes artık Yoohyeon." Chanyeol gözlerini kısarak ona bakarken Nayeon kıkırdadı ve hemen sonra durdu.Yoohyeon da o cümleden sonra şaşkınca Chanyeol'e dönmüştü.

"Takım arkadaşı mı ? Ne zamandan beri takımdasın sen Yeol ?" Nayeon şaşkınca sorduğunda arkada yakın bir yerde oturan basket takımı tostlarını yiyordular.

"Çoktandır Yeonie." Dedi Chanyeol göz kırparken.Nayeon gülerek ona bakarken gülmesini durdurmaya çalıştı.Arka tarafta masada oturan iki kişinin dikkatle onu izlediğini bilmeden.

"Şimdi çok eminim ki okulumuzun basketbol takımı çıkacağı maçta kaybedecek !" Nayeon gülmeleri arasından konuştuğu için sesi olduğundan daha yüksek çıkmıştı.

Basketbol takımının beş kişisi arkada otururken bu cümleyi net bir şekilde işitmiştiler ve kısa boylu olanlardan biri sertçe masadan kalktıktan sonra kendini beğenmiş bir şekilde tavşan dişli kızın karşısında durdu.Nayeon'un gözleri ona döndü.Gülüşü çoktan kesilmişti ve boş boş karşısında ki çocuğa bakıyordu.İlk sınıf mıydı ? Hayır, yüzü fazla büyük gösteriyordu.

"Bu sözlerini sana okulda öğle yemeği olarak yedireceğimi bilmeni isterim." Kaşlarını hafif kaldırmış iddiayla kıza bakıyordu.Nayeon her zamanki öldürücü sakinliği ile alayla gülümsedi.

"Boşuna hayal kuruyorsun.Bu boyla bırak basket atmayı pas bile veremezsin." Dedikten sonra yanında duran ve diğerlerine oranla kısa kalan iki çocuğa da baktı ve ekledi. "-iz."

"Düşünmeden konuşuyorsun." Dedi çocuk boş bakışlarıyla bakarken elini kızın yeni kesilmiş saçlarına atarak karıştırdı ve diğerleriyle kantinden çıktı.

Nayeon şaşkınca olduğu yerde dağılmış saçlarıyla dikilirken Yoohyeon da aynı şekilde şaşkınca giden takımın arkasından bakıyordu.

Chanyeol ise hiç umursamadan kısa bir veda edip kantinden çıkarken takımın peşine takılmıştı.Nayeon'un kaşları çatılmış boşluğa bakıyordu.

Çok çabuk sinirlenen biri değildi neredeyse hiç ama hiçbir şey onu sinirlendirmezdi ama tanımadığı birinin ona olan bu davranışları ve üslubu hiç hoşuna gitmemişti.

Dağılan saçlarını sinirle iyice dağıtırken derin soluklar eşliğinde sağlam bastığı adımlarıyla sınıfına ilerledi.

"Ups birinden dayak mı yedin ezik kız ?" Roseanne tüm uyuzluğuyla Nayeon'a laf atarken Nayeon onu umursamadan omuzuna çarparak çıktığı merdivenleri tamamlamıştı ama gülüşlerinden önce o cümleyi duymuştu.

"Bırak çok üstüne gitme yine biri tarafından ihanete uğramıştır zavallı."

♔