Red Box

205 28 73
                                    

Betty (just a summer thing diyen James'e her bir yorum bir tokat)

Nayeon elinde telefonuyla Jongin ile çekildikleri fotoğrafları kaydırıp duruyordu.Dudaklarını büzerek gözlerini tavana kaldırdı.Alt dudağını dişlerinin arasına aldı.Bu yaz, hayali ve planı kurulmuş çok şey vardı.Hiç birini yapamadı.Ellerinin tersiyle akan yaşları sildi.

Titrek derin bir nefes çekti.Annesi bir arkadaşını ziyarete gittiği için şanslı sayılırdı.Belki de Jihyo'yu aramalıydı.Ağlamayı kesmesine yardımcı olabilirdi.Fakat daha Nayeon telefon açmadan kapı zili duyulmuştu bile.

Park Jihyo, Jeon Jungkook ve Chou Tzuyu tam önlerinde dikiliyordu.Hemen içeri almıştı tabii ki.Onlar için içecek hazırlamıştı.

"Chanyeol de birazdan gelecek salak istediği film cd'sini bulamamış." Dedi Jihyo sırıtarak.Nayeon başıyla onayladı.Gözleri şiş olduğu için arkadaşları gayet de farkındaydılar kızın üzgün olduğunun.Şimdilik sessizdiler ama ilerleyen dakikalarda Jungkook ve Tzuyu'nin tartışmaları biraz olsun gülümsetmişti ve Jihyo da ona içecekleri koyarken yardım etmiş rahatlatıcı bir şekilde konuşmuştu.

"Agh unnie çok sıcak vantilatörü getirsen olur mu ?" Tzuyu elini yelpaze gibi kendine sallarken Jungkook alay etmekte geri kalmadı.

"Aman prenses hanım sıcağa gelemiyor !"

"Kes sesini hava gerçekten çok sıcak.Hücrelerin olmadığı için etkilenmemen normâl tabii." Tzuyu kaşlarını çatmış içi boş cips paketlerini bulunduğu poşeti kapatıp ona attı.Jihyo kanepede yayılmış gülerek izlerken ağzına bir cips atmıştı.

"Biyoloji biliyor muydun ya sen hücre felan ?" Jungkook bu sefer sırıtarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışırken Tzuyu gözlerini devirdi.

"İngilizceden 05 alanlar konuşmasın lütfen."

"Hah senin çok iyi sanki !"

"En azından 05 almıyorum Jeon !"

"Yeter artık susun çocuklar.Vantilatörden ders notlarına nasıl geçiş yapabildiniz aklım almıyor cidden." Nayeon hayretler içinde onlara bakarken hafif sırıtıyordu.

"İnan bana ben de merak ediyorum kafalarının içinde beyin yoksa nasıl böyle yaşıyorlar diye." Jihyo da Nayeon'u destekler şekilde konuştuğunda az önce tartışan ikisi değilmiş gibi birlik oldular.

"Unnie sen önce kendine bak."

"Evet noona beyinsiz olduğumuzu düşünüyorsan bizimle takıldığın için sen de beyinsizsin o zaman." Nayeon gülerek oturma odasından çıkıp çatı katında ki odasına ilerledi.Apartmanın en üst katında oturuyordular.Çatı katında ise sadece kendi odası bulunuyordu.Dubleks olmasına rağmen üst katta sadece bir oda bulunuyordu kirası da olduğundan daha pahalıydı.Üst kat kışları çok soğuk oluyordu üstelik.

Yine de Nayeon evini seviyordu oturduğu mahalle de güzeldi.Yeşillik doluydu.Fakat evin pahalı olması gerçekten gereksizdi.Babası Nayeon'un tüm okul masraflarını karşılamasa annesi ödemekte çok zorlanırdı.Annesi gerçekten güçlü bir kadındı.Uzun süredir hem çocuğunu hem işini bir arada sürdürmek zorunda kalmış hiç bir destek almadan ve yılmadan devam etmişti.Ediyordu da...

Nayeon annesine çok imrenirdi bu yüzden.Öyle ki gözünde kahraman olarak canlanıyordu annesi.Onun gibi güçlü bir kadın olmayı çok ama çok istiyordu.Bu yüzden güzel bir iş için derslerine hep çok çalışırdı.Eğitiminin her döneminde notları yüksek gelirdi.

Mad Woman | Kyungyeon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin