Match

291 27 53
                                    




Bugün cumartesiydi.Nayeon garip bir şekilde normal okul saatiyle uyanmış kahvaltısını bile yapmıştı.Annesi erkenden işe gittiğinden dolayı kendisinden başka evde kimse yoktu.Haliyle kardeşi felan da olmadığı için kendini yalnız hissetmişti.Keşke bir kardeşi olsaydı.

Pofuduk koyu kahve koltuğa oturmuş boş bakışlarla televizyona bakıyor kanal kanal geziyordu.

Sıkkınca nefes verip kumandayı yan tarafına attı.Koltuktan omuzlarını düşürerek kalktığında sehpaya bıraktığı telefon titredi.

Chanyeol arıyor...

"Efendim Yeolie ?" Nayeon hafif sıkılmış ses tonuyla açar açmaz belli etmişti kendini.

"Im Tavşan Nayeon bana maça gelmeyeceğini söyleme !" Borazan gibi gür çıkan sesiyle sinirli rolü yapmaya çalışan arkadaşına karşılık göremeyecek olsa bile baygınca baktı.

"Tavşan kış uykusuna yatacak Park Kuzu Chanyeol." Chanyeol dev gibi olmasına rağmen Nayeon her zaman ona kuzu derdi.

"Tavşana mevsimin bahar olduğunu söyle çünkü çiçekler çoktan açtı.Şaka bir yana cidden gelmeni istiyorum Nayeon, takıma katıldım ve eğer beni izlemek için tribünlerde popon kızlarına katılıp adımı bağırmazsan mutsuz olurum.Kaybetsem de kazansam da lütfen benim için orada ol." Chanyeol'ün mantıklı cümleler kurduğu nadir zamanlardan birindeydi.Baya nadir hatta.

Derin bir nefes veriş.

"Ahhh cidden delireceğim Chanyeol.Yaralarımın üstüne basıyorsun ve kendini acındırıyorsun." Kız karar verme konusunda zorlanıyordu.

"Ayaklarını kıçına vura vura koşarsan yetişebileceğine inanıyorum Yeonie." Dediğinde Nayeon kafasını geriye atarak gülmeye başladı bir yandan da koltuğun kenarına vuruyordu gülerek.

Im Nayeon'un en belirgin alışkanlığı.

"Pekâla geleceğim ama sırf senin için." Dedi Chanyeol görebilirmiş gibi işaret parmağını uyarıcı şekilde karşısında ki boşluğa doğrultarak.Chanyeol görse muhtemelen uzun bir süre Nayeon'a 'aptal' diyerek dalga geçerdi.

"Bekliyorum tavşan kız.'' Nayeon bir şey demeden telefonu kapattı.Kapatır kapatmaz kendini giysi dolabının önünde buldu.Uzun kollu kahverengi ince bir kazak ve altına bol krem renginde bir pantolon geçirdi.Çok fazla özen göstermedi çünkü istemiyordu.Zaten gerek de yoktu.Im Nayeon makyajlı-makyajsız, özenli-özensiz her haliyle harika görünüyordu.Okulda ki kızların ona bulaşma nedeni de bu'ydu ya zaten.Kıskandıklarından.Onda ki duru güzelliği kıskandıklarından kudurup çeneleri düşüyordu hepsinin.

Yine de Nayeon ona bulaşmalarının nedenini bir kaç erkekle yakın olmasına bağlıyordu.Bir de tabii dedikodu seviyordular.

Krem rengindeki çizgili eşofmana benzeyen kumaş pantolona dudak bükerek aynadan baktıktan sonra omuz silkti.Bugün hafta sonuydu.Rahatlığı her şeyden önce geliyordu onun için.Yanına bir şey alma gereği duymadı.Çanta almadı, cüzdanını almadı.Telefonunu ve anahtarı pantolonunun cebine atıp ayakkabılarını giyinmeye başladı.Sanki markete abur-cubur almaya gidiyor gibiydi.Fakat cidden umursamıyordu nasıl göründüğünü.

Hiç bir zaman etrafında ki bir insan için süslenmemişti.Eski sevgilisi için bile bunu yapmamıştı.Im Nayeon süsleniyorsa süslenmek istediği için süslenirdi.

Okul yolunu ilerlerken ağaçların olduğu yoldan ilerlemeyi ve yolunu uzatmayı tercih etti.Bir eli cebinde ilerliyordu.Saçları esen rüzgardan dolayı önüne geliyordu.Uzun parmaklarıyla olabildiğince engellemeye çalışıyordu.İşaret parmağında Jihyo'nun ona doğum günüsü için hediye aldığı yüzük vardı.Takı-toka olarak üzerinde sadece o yüzük vardı.Oldukça sade ama güzel görünüyordu.

Mad Woman | Kyungyeon ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin