17

14 3 0
                                    

Amy hazırlanmıştı ve savaş alanının kendine ait kısmında beliyordu. Rakibinin kim olacağını bilmiyordu. Risus bu sene turnuvayı düzenlerken biraz heyecan katmak için yarışmacıların rakiplerini açıklamamayı seçmişti. 

Son kez silahlarını kontrol edip kapıların açılmasını bekliyordu. Omzuna dokunan el destek verircesine sıkılaşırken Amy gülümsemişti. Gözleri kapalıydı ve anın tadını çıkarıyordu. Zack ona her alanda destek oluyordu ama Amy'nin o desteği saf haliyle hissedebildiği tek yer ' En Güçlü Kanlar' yarışmasıydı. 

Kapı açılmış ve Amy arenaya adımını atmıştı. Yavaşça gözlerini açıp rakibine baktı. Karşısında kardeşini görmeyi beklemiyordu. Azuna ona öldürmek ister gibi bakıyordu. Amy onun aksine gayet sakindi ve gözlerinde hiçbir duygu yoktu. Onun bu rahatlığı Azuna'yı daha da sinirlendiriyordu.

Risus histerik bir kahkaha attı. Tek tek savaşçılara bakıp konuştu.

" Bu sene yaptığım küçük değişiklik çok eğlenceli olacak gibi. Athena'nın çocuklarını karşı karşıya getirdiğim her yıl daha da heyecanlı oluyor. Azuna bu yıl daha da kinlenmiş gibi. Sanırım takım oyununda yenilmek onu biraz sinirlendirdi."

Azuna yavaşça kafasını Risus'a çevirdi. Ölümcül bakışları onu bulmuştu bu sefer. Risus sesini değiştirip korkuyormuş gibi bir ifadeyle yüzünü ekşitti. 

" Hey hey hey, lütfen beni öldürme... Tanrı kanı dökersen ne olur biliyorsun, öyle değil mi ufaklık?"

İkinci cümlesinde sesini korkutucu bir hale sokmuştu. Neşesini bastıramıyordu. Bu savaşlar ve dökülen tüm bu kan onun en büyük eğlencesiydi. Neşe tanrıçasının masum tanrıçalardan olduğu sanılırdı ama yılın bu bölümünde gerçekten çok sadist olabilirdi. Yarışmayı son 10 yıldır o düzenliyordu. Tanrılar bazen bu seçimlerinden pişman oluyordu çünkü Risus ipleri eline almaya başladığından beri son 500 yılın en kanlı 10 yılı yaşanıyordu. Sanıldığı kadar masum ve temiz olmadığı söylendiğinde yüzünde yalancı bir kırılmışlık ifadesi olurdu. Varoluşsal olarak çok ciddi kalamadığından bu ifade en fazla 3 saniye sürer sonra tekrar etrafa neşe saçmaya başlardı. 

Yardımcılardan birisi Risus'un işareti ile sireni çalınca Amy ve Azuna birbirlerine yürümeye başladı. Herkes heyecanla onların çarpışmasını bekliyordu. İki kardeş bir süre onların bu beklentisini boşa çıkardı. Ne Azuna kılıcına uzanıyordu ne de Amy 'ölüm iğneleri'ne elini sürüyordu. 

Bir süre bu şekilde birbirleri etrafında döndükten sonra Amy kolunu kaldırıp iğnelerden birini fırlattı. Azuna kılıcını kaldırıp iğneyi durdurdu. Amy cebinden bıçak çıkarıp kardeşine doğru saldırdı. Sürekli geriye sıçrayıp tekrar birbirlerine doğru atılıyorlardı. Sadece dövüş bilgisi ve fiziksel güç içeren tek savaş olacaktı.  Amy hasar almamaya çalışırken gözlerinin rengini değiştirdi. Isınma bitti ve gerçek savaş başladı. Her ikisi de ulaşabildikleri en yüksek hızda saldırıyor ve kaçıyordu. Yüksek hız ölümcül hatalara sebep olabilirdi. Azuna kılıcını savururken Amy oldukça büyük bir risk alıp kılıcın menziline girdi. Kolunda kalan son iğneyi Azuna'nın kılıcı tutan omzuna sapladı. Azuna'nın kılıcı savurma süresi iğnedeki zehrin kanda çözünmesi ve karışması için yeterliydi. Kılıcı yere atıp iğneyi çıkardığında çok geç kalmamayı umuyordu. Kılıcını geri almak için uzandığında hareketlerinin yavaşladığını fark etti. Çoktan zehirlenmiş ve zaman kayması başlamıştı. Yaklaşık 1 dakika kadar buna dayanmalıydı. Gözlerini kapattı. Çıkan seslerden yararlanıp karşı koymaya çalışacaktı. 

Amy işe yaradığına sevinmişti. Gözlerini kapatması bir işe yaramazdı. Azuna'dan çok daha hızlı ve sessizdi. Bu işi tek bir hamlede çözecekti. Yere düşen iki iğnesini alıp parmaklarının arasına yerleştirdi. Bu iğneler Azuna titreşen havayı fark etmeden onu delecekti. Bir süre odaklanmış şekilde sesleri dinleyen kardeşini izledi. Olduğu yerde sert bir adım attı. Azuna sese doğru dönmüştü anında. Bunu fırsat bilerek iğnelerini Azuna'nın diz kapaklarına attı. Azuna acıyla inleyip yere düştü. Bu düşüşü iğneleri dizinde hareket ettirmiş ve daha derine girmelerine neden olmuştu. 

Arenaya hızla giren sağlıkçıların arasında olan Yuuki iki kardeşin savaşını şaşkınlıkla izlemişti. Aynı kanı taşıyanların birbirlerine karşı bu kadar acımasız olacaklarını tahmin etmiyordu. Abisinin bağırışıyla kendine gelip Azuna'yı yerden kaldırdı yavaşça. Sedyeye yatırıp onu çıkardıklarında Risus uzun bir aradan sonra tekrar konuştu. 

" Ahh... Amy her geçen yıl daha da acımasız oluyor. Dizlerine iğne saplamak... Athena'nın en duygusuz çocuğu bu sene birinci turu geçen ilk kişi!"

Tüm arena onu alkışlarken o yüzünde mimik oynatmadan yerine girdi. İçinde dolaşan bu kan savaşa girdiğinde onu tamamen ele geçiriyordu. Bu sayede zayıflıkları ortadan kalkıyordu. Şimdi sırada diğerlerinin savaşı vardı. Neler olacağını herkes gibi o da merak ediyordu. Her sene olduğu gibi yine ilk 12 içindeydi. En güçlü 12 kan arasındaydı ama bunda 1. olacaktı. Kimle savaşması gerekirse gereksin..

XX

Aslında bu bölüme 2 karşılaşma koyacaktım ama tek bir karşılaşma bile neredeyse 700 kelime sürdü. Önümüzde 3 karşılaşma olacak. 2 bölümde bitirmeyi planlıyorum. Sizce sonraki bölümde kimlerin savaşı olacak?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Gelecek bölümde görüşmek üzere..



EGALİTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin