Gözlerinin önünde var olanı bazen göremezsin ve gördüğünde aslında çok geç olduğunu anlarsın. Bu senin kaderindir, kendi yazdığın ve hep pişman olarak yaşayacağın kaderin.
--
Malpay: Biz geldik
Malpay: Nerdesin
Okyanusya: Önce halletmem gereken bir iş olduğunu söylemiştim. Siz topladığınız verileri paylaşın ben gelince her şeyi düzenli bir şekilde gösterir ve anlatırsınız
Malpay: Peki görüşürüz
Malpay: Çok gecikme, Sefa erken gidecekmiş
Okyanusya: Sefanın bulduğu bilgileri iyi aklında tut öyleyse Alpay. Bunu da mı ben söyleyeyim illa? Oyalamasana beni
Malpay: Tamam ya amma laf söylüyorsun sen de
****
Alpay'dan
"Alesya geç gelecekmiş. Sen anlat Sefa neler buldun. Ben Alesya'ya bildiririm sonra."
"Ben başta mekanlara sorunca pek bir şey bulamamıştım ama Derya abinin kaynakları geniştir bilirsin. Bana bir sürü şey anlattı bulduklarından, ben de bahsettiği insanlara sorup soruşturdum.
Adam hayalet gibi olduğu için çok zor oldu her şey. Çok profesyonel ve maalesef robot resmini kimse çizebilecek kadar görmemiş. Şu ana kadar yaptığı alışverişlere dair kağıtlar bunlar. Hep nakit kullandığı için banka hesabını da bulamadık.
Plakası her gün farklı ve hiçbiri gerçek değil. Elinde hep eldiven oluyormuş. Yüzünde de maskeyle. Hiçbir mobese kamerasında maskesini çöpe atarken veya düşürürken de görmedim. Garip biri yani peşinde olduğumuz ya da bizim peşimizde olan kişi kim bilmiyorum ama işimiz bu sefer fena zor olacak onu biliyorum."Önümüze bıraktığı kağıtları incelerken Sefa'yı dinlemiştim bir yandan da. Gerçekten adamın gözlerini bile seçemiyordum. Sanki tüm kameraları ezbere biliyormuş gibi yüzünü doğru yere çevirip durmuş. Alesya bunları görünce ne düşünürdü bilmiyorum ama ben bile şu an kafayı yiyecek gibi hissediyordum.
"Herifin teki dibimize kadar gelip bizlere göz dağı veriyor kendince ve biz de onu günlerdir bulamıyoruz. Harika..."
"Spor salonundaki çocuk adamın sesi fazla kalın değildi dedi. Bir de motoru hep aynı marka ama o motordan da birçok insanda var. Zaten kayıtlı olduğunu hiç sanmıyorum."
Oflayarak masadan kalktım oturdukça fenalık basıyordu sanki. "Kala kala bir çocuğun lafına kaldık. O bile hiçbir şey katmıyor bize."
"Ben bir şeyler buldum aslında. Adamı direkt teşhis edemiyorum henüz çünkü yurt dışından 1 buçuk ay önce gelmiş. Orada kaynaklarım olmadığı için de bulmam aşırı zor geliyor. Yine de hangi ülkeden geldiğini öğrenebildim en azından: Fransa."
Ülkenin adını duyunca etrafında daireler çizdiğim masaya bir anda kafamı çevirerek Simge'ye baktım. Hızlıca karşısına geçip oturdum.
"Doğru duydum değil mi? Fransa dedin."
Başını sallayınca stres yapmaya asıl şimdi başladığımı anladım çünkü dudaklarımı ısırıyordum. Kendimi asla durduramıyordum da.
"Ne düşündüğünü biliyorum. Her şey Fransa'ya çıkıyor. Alesya haklı olabilir, orada hiçbirimizin bilmediği çok fazla gizli kapaklı iş dönüyor olabilir. En azından bizlerden gizli.
Yine de eğer orada güvenebileceğimiz bir kaynak olsa daha kolay bulabiliriz bu adamı."Hiçbir şey demeden bilgisayara girerken bir yandan Sefa'ya baktım. Onun da kafasının karıştığı yüzünden belli oluyordu.
"Derya abiye selamımı söyle ve Fransa'da kaynakları var mı öğren sen Sefa. Ben de yıllar önce şu görüştüğümüz polislere mesaj atayım. Bakalım hala eskisi kadar paragözler mi?"
Sefa'nın masanın başından gittiğini fark ettiğimde rahat konuşmak için çıktığını anladım. Simge'ye bakınca onun da beni izlediğini görünce önüme döndüm. Biraz daha yaklaşmıştı ekranı görmek için.
"Fransızca da mı biliyorsun?"
"Fazla hatırlamıyorum. Alesya çok daha iyi biliyor. O olsa şimdiye bir sürü güzel dil döküp arayı halletmişti kesin."
"Ben Alesya'yı sormadım ki. Seni sordum, onu merak etsem onu sorardım. Ayrıca gayet güzel cümleler kurmuşsun sen de. Benden çok bildiğin kesin."
Kaşlarımı çatarak ona baktım. Gerçekten ne diye böyle atar yapmıştı bir anda anlayamıyordum. Bir şey demeden bilgisayara dönünce Sefa içeri gelmişti koşarak.
"Sanırım.. Bir şey bulduk"
-----
Kısa olduğu için çok özür dilerim. Haftada bir gün bölüm atmak içime pek sinmiyor. Bölüm sayısını arttırmak için de yazmam gerekiyor tabi yazmak için de vaktimin olması lazım. Böyle bir döngüde çırpınıp duruyorum.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Hafta içi bir bölüm daha atmaya çalışacağım. Kendinize iyi bakın. Sonra görüşürüz ♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESKRİM | Yarı Texting
Kısa HikayeBulut Elgin: Alt tarafı bir şaka yapmıştım Alesya: Her şakanın altında bir gerçek vardır derler Bulut Elgin: Öyle mi Alesya Hanım? Bulut Elgin: O zaman Bulut Elgin: Alpay'ın senle silah zoruyla arkadaş olduğunu söylemiştin ya bir keresinde Bulut El...