I

12.3K 534 483
                                    


Ay, bir sürü hyunlix yayımlayasım var
Günlük bir fic olacağından bölümleri kısa kısa tutacaşım :)
İyi okumalarrr
:*

Music, Skz-Any

"Soda ve cipsimi geride bıraktım."

//

I¦"Kokun çok güzel . "

"Fazla dağıtmayın.." derken Jisung'a kapının dibinden sigara paketini uzatmıştım.

"Merak etme." dedi Jisung suratındaki ufak bir sırıtışla. Arkasında duran Changbin duvara yaslanmış, öylece bizi izliyordu. Söylediklerine göre eski sevgili anma gecesi yapacaklardı. Buna yabancıydım. Gerçi,

Ülkeme bile yabancıydım.

Üzerimdeki gömleği, uçaktan inip pansiyona vardığımdan beri çıkarmamıştım ve aynı şekilde duş almaya da girişmemiştim. Yorgun hissediyordum ve sadece kanepeye yatıp biraz kestirmek istiyordum. Bu yüzden, her ne kadar onlarla gitmek istesem de iş, bugünlük yatabilirdi.

Neticede artık kalıcıydım.

"Görüşürüz." demiştim sırıtarak. Jisung, ya ne demezsin, gibisinden bir şeyler söylenirken Changbin, onun çekilmesini beklemiş gibi gittiği anda duvardan ayrılıp karşıma geçmişti. Gözleri morarmıştı ve günlerdir uyumuyor gibi bir şeydi.

Nedenini bilmiyordum.

"Tüpe dikkat et," dedi ilk önce.

"Şofben'e de, anlarsın.. Sıcak suyu kullanayım derken çarpılmanı falan istemem."

Evin içine sıçmışlardı sanırım.

Changbin'in dedikleriyle aklımdan her ne kadar felaket senaryoları hız kesmeden geçse de Gülümsememi bozmadım. Duş almayı düşünmüyordum zaten.

" Sorun değil. "dedim." Büyük ihtimal ramen yiyip televizyon izlerim. "

Başını sallarken uzatmadı. Uzak kalmıştık, yıllarca. Fakat yine de, on seneyi aşkındır görüşüyoruk ve o, en iyi arkadaşlarımdan biriydi.

Bu yüzden çekincem yoktu.

Buradan birkaç gün içinde taşınacaktı ve ev, tamamen bana kalacaktı. Sebebi basitti, öncelikle Minho'nun annesinin işlettiği bir pansiyon olduğu için fiyatı inanılmaz uygundu, gideceğim okula da epey yakındı. Ayrıca ev, bir artı birlikti ve en azından temizlik açısından benim için daha kolay olacağa benziyordu. Dağınıktım ve temizlikle aramın pek de iyi olduğu söylenemezdi.

Yani, ev temizliğiyle.

Arkadaşlarımın gitmesiyle, tahta kapıyı yavaşça kapamış ve geri geri adımlayarak salona geçmiştim. Yapacağım şeyler, basitti. Changbin'e de dediğim gibi ramen eşliğinde yatarak televizyon izleyecektim.

//

Karnımda jelibon paketi varken ve gözlerimin önünde eski bir beyzbol maçı oynarken pür dikkat orayı izliyor bir yandan da küfürlerimle maça eşlik ediyordum. Adam, sopa tutmayı dahi bilmiyordu ve lanet yuvarlağın dışındaydı.

Hakemi ise sikmek istiyordum.

Maç boyunca öylece durmaktan başka bir şey yapmamıştı ve şimdi de taraf tuttuğunu iyice belli ederek sopalıyı destekliyordu.

"Topa vuracaksın! Topa topa ne diye havaya vuruyorsun.. Of.."

Saatlerdir yatıyordum ve televizyon, tahminimden daha fazla sarmıştı.

Any | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin