SİZİ ÇOK ÖZLEDİMSNDN
Arayı çok uzattım ;' üzgünüm.
İyi okumalarrr:***
Arctic Monkeys, Why' d you only call me when you're high?
XX¦"Bize Sen İzin Vermiyorsun."
Çalkantılı bir dönemden geçiyordum. Midemi gerçek anlamda da allak bullak eden, kafamı sonuna dek karıştıran ve moralimi elinden geldiğince bozmaya çalışan bir dönemden geçiyordum işin özü. Yakında uyku dahi uyuyamayacaktım düşünmekten.
Çünkü duygularıma çoktan teslim olmuştum.
Kolay değildi. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak veya tüm bu gördüklerime rağmen aptal rolünü oynamaya mecburmuş gibi hissetmek kolay değildi.Hoş, yapamazdım da zaten . Rol falan yapamazdım. Bana sahte olan hiçbir şey lazım değildi şu saatten sonra çünkü Hyunjin'le olan ilişkim henüz bu sabah ufaktan da olsa ciddiye binmiş gibiydi.
Umutlanmıştım, feci umutlanmıştım hem de.
Fakat o eski andaki gibi bir yargı oluşmamıştı içimde. Bir açıklaması vardır, diyordum.
Mutlaka bir açıklaması vardır.
Daha önce bu hataya düşmüştüm ve sonuçları inanılmaz derecede yıpratıcı olmuştu.
Beni seviyordu.
O beni gerçekten de seviyordu çünkü bunu hissediyordum.
Bu yüzden de artık onu dövmem için elimde geçerli sebeplerim vardı.
"Onu sikmek istiyorum.. Tanrım-"
Jisung'un dediği şeyle höpürdeterek içtiğim milkshake'ten suratımı buruşturarak ayrılmış "Ne?" demiştim şaşkınca.
Kafenin birindeydik ve fakülte çevresinden tamamen çıkmamıza yalnızca bir ders kalmıştı. Uygun anı beklemek adına Hyunjin'i arama girişiminde bile bulunmamıştım. Çünkü eğer onu görürsem,
İşler biraz karışabilirdi.
Bu yüzden bunun önüne geçmek adına Jisung'un söylemek istediği şeylere bile katlanmayı seçmiş ve kendimi otomatik olarak burada bulmuştum. Changbin bugün okula gelmemişti,
Eh, Jisung da bana sarmıştı.
"Evet!"dedi kısık bir haykırmayla. Gözlerini irice açmış ve heyecanla devam etmişti." Ona aşık oldum. "
Gülmüştüm istemsizce. Çok tatlıydı ve aşık bir Jisung, normalden daha da şapşal gözüküyordu. Boştaki elimi boynuma atıp ovuştururken," Sen delirdin mi? "diye mırıldandım." Onunla arkadaşsın. Tanrım.. Aşırı klişe! "
Omzuma vurdu. " Elimde mi geri zekalı!? "
Sorusu duraklamama neden olurken vurduğu yeri boş verip refleksle başımı iki yana sallamıştım. Aşk, denen şey gerçekten de elde avuçta tutulur bir şey değildi. İstenmeyen birçok aşkın meydana geldiği tarih kitaplarında bile yazıyordu.
Aşk, başta sınır olmak üzere hiçbir şey tanımıyordu.
Aklıma gelen şahısın, daha fazla beynimde oyalanmasına izin vermemek adına iç çekmiş, gözlerimi kırpıştırıp, "Haklısın, her neyse.. " demiştim.
"Bundan haberi var mı?" O,her ne kadar duygularını inanılmaz derecede dışa vuran bir insan olsa da, istisnai durumlar oluyordu bazen.
Mesela şu anki gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Any | hyunlix
FanfictionWhy'd you only call me when you're high? 070121-hyunlix#2 10,20 04,22