24.BÖLÜM: ZİHNİN KÜF KOKAN PARÇALARI

323 8 93
                                    

Hellllüüüüüüüüüüüüüüüüü :)

Biz geldik. :) Öyle bir bölüm oldu ki duygu geçişlerinden anlayacaksınız zaten. Bu bölümü bir yerlere not edelim çünkü Ezrak beni bir düşürdü bir yükseltti.

Ezrak :):)))) Bu bölüm muradımıza ereceğimizi söyleyerek sizi oy ve yorum yapmaya davet ediyorum. :))))

Bölüm şarkıları;

Mabel Matiz- Gök Nerede

İndila- S.O.S

Musmutlu okumalar.

Musmutlu okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24.BÖLÜM: ZİHNİN KÜF KOKAN PARÇALARI

Tüm yaşananların ağır bir yükü olurdu. Omuzlarımızın genişliği bu yükleri taşır, dayanamadığında ise yüklerden kurtulmak için kendilerini bırakırlardı. Kimisinin hüznü bu yüzden omuzlarını çöktürür, boynunu bükerdi.

Omurgamızın tam ortasına saplanan bıçakları bileyen ise o omuzlardan itilen yüklerdi.

Dilimize ağır gelenlerden de kurtulmak için yaralamayı seçenler vardı. Karşısındaki yaralanırsa kendi yarası gözükmezdi. Herkes kendi yarasını sarmaya çalışırken, kimse onların açık seçik yaralarını önemsemezdi.

Karanlık gecenin ortasında soluklanırken kafamın içinde bunlar dönüyordu. Gözüme yansıyan görüntüye beynim hala net bir tepki verememişti. Tüm bunlara rağmen zihnimin bir kısmı Ezrak'ın ruh halindeydi.

Ezrak'ın yaşadıklarından utandığını hiç görmemiştim. Kaçışları olmuştu, kafasının içinde yaşananları gizlemek yerine görmezden geldiğini düşündüğüm anlar da yaşanmıştı.

Şimdi ise baştan aşağıya huzursuzdu. Belimi saran ellerine duygusuzluk çökmek için yerini bekliyordu.

Karşımda duran üç surat ise omuzlarından ittikleri yükleri toparlamaya çalışıyorlardı. Kızın aksine iki genç adam oldukça kırık ve hüzünlü bakıyorlardı. Bir adım atmak istiyorlardı, yolun üstüne serilmiş kırıklardan çekiniyorlardı.

Seza ise arada kalmıştı. Başı iki tarafa da dönüyordu ama kime önce yaklaşmalıydı, karar veremiyordu. Olduğum kollarda rahatsız değildim ama bu tuhaf bakışmayı bir taraf bozmalıydı.

Alnıma düşmüş kâküllerimi düzeltirken Ezrak'ın yüzüne doğru döndüm. Çenesi hafif kasılmıştı, bu kendini kasmaktan çok kaçıp gitmemek için yapılmış gibi hissettiriyordu. Önüme çevirdiğim başım ile kızla göz göze geldik. Kızın ise hareketleri ve duruşu anlamlandıramayacağım kadar tuhaftı.

Siyah kot pantolonunun üstüne geçirdiği ışıltılı gömleğin uzun boyuna yakıştığı tüm sokağın etrafına doğru yayılıyordu. Siyah saçlarının omuzlarına çarparak biten uçları rüzgâra yenik düşerek savruluyordu.

BENİ GÖRÜYOR MUSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin