33. Eskisi gibi değil...

1.1K 21 6
                                    

Yamaç çıktıktan sonra Efsun başı dönmüştü. Kulkan onu tutup yardım ediyordu.

- Efsun : tamam ! İyiyim ben. Bırak beni !
- Kulkan : hiç de iyi görünmüyorsunuz Efsun hanım...

Efsun'u koltuğa oturtarak bırakmıştı.
Personel'den biri Efsun'a bir bardak su getirmişti.

- Ogeday : Efsun... İyi misin ? Yapabilecek misin ?
- Efsun : iyiyim... Bir sorun yok...
- Kulkan : siz ne işler karıştırıyorsunuz ?
- Ogeday : bir iş karıştırdığımız yok...
- Kulkan : tamam öyle olsun... Ben gidiyorum.
- Ogeday : Selen'e mı gidiyorsun ?
- Kulkan : off abi...
- Sevim (Ogeday'ın eşi) : akşama söyle de o da yemeğe gelsin.
- Kulkan : Efsun hanım... Bir şey olursa beni ararsınız diyeceğim de telefon yok galiba ?
- Efsun : gerek yok... Burada bana iyi bakıyorlar. Siz eğlenmenize bakın... Hem evet telefonum yok. Bu arada benim Ömer'e ulaşmam lazım.
- Kulkan : akşama yeni telefon getiririm. Siz markasını abime söyleyin ben alırım.
- Efsun : gerek yok
- Ogeday : Efsun... Aramizda öyle şeylerin lafı olmaz...
- Efsun : kendim hallederim. Gerek yok yine de teşekkür ederim.

~

Kulkan evden çıkmıştı motosikletine binip gitmişti. Yamaç uzaktan seyrediyordu. Mahsun'u arıyordu.

- Mahsun : efendim Yamaç...
- Yamaç : ne yapıyorsan bırak sana birini araştırmanı isteyeceğim...
- Mahsun : Arık'ın anahtarını araştırıyordum...
- Yamaç : tamam onu sonra araştırırsın.
- Mahsun : kimi araştıracağım ?
- Yamaç : Kulkan... Kulkan Erdenet
- Mahsun : yine bir Erdenet... Bunlar bi bitmedi be...
- Yamaç : al bende de o kadar... Neyse. Araştıracak mısın ?
- Mahsun : araştırırım... Peki en çok hangi konuda ?
- Yamaç : ne olursa olsun... Bir ufacık detay... Ne varsa öğrenmek istiyorum bu puşt hakkında...
- Mahsun : tamam... Bu iş bende Yamaç.

~

Efsun Ömer'i arayıp ondan acilen kalacak bir yer ayarlamasını ve ona bir telefon getirmesini istemişti. Burada kalmak istemiyordu. Ömer hemen işe başlamıştı.

~

Kulkan sevgilisinin evine gidip buluşmuştular. Kız arkadaşı manken'di. Selen Kulkan'ı çok seviyordu ve aşırı kıskanıyordu. Kulkan ise ona bağlanamamıştı. Hiç bir kadına bağlanamıyordu... Ama Selin'in ona aşık olduğunu gayet iyi biliyordu.

~

Birlikte zaman geçirdikten sonra akşam için hazırlanıyordular...

~

Efsun bahçede oturuyordu... Ömer ona telefonunu getirmişti. Bir ev bulmuştu yarından itibaren Efsun gidebilirdi... Burada bir gün bile fazla kalmak istemiyordu...
Aklında yapmak istedikleri ve yapmak zorunda kaldıkları gelmişti... İçinde iç içe savaş veriyordu Efsun...

~

Ogeday Efsun'un yanına gelip oturmuştu...
Elinde telefonuyla...

- Ogeday : Efsun... Makbule beni aradı bugün... Artık onunla konuşsan... Seni çok merak ediyor...
- Efsun : onunla konuşacak bir şeyim kalmadı...
- Ogeday : lütfen Efsun... Kadın gelmesin diye zor ikna ettim. Konuş onunla.
- Efsun : peki tamam.

Efsun Makbule'nin numarasını aldıktan sonra odaya geçip kapıyı kapatıp aramıştı.

- Makbule : alo... Kimsiniz ?
- Efsun : benim Efsun.
- Makbule : Efsun'um... Güzelim nihayet.
- Efsun : ne istiyorsun ? Neden Ogeday'ı sık sık arıyorsun sen ?
- Makbule : Efsun halen mi ? Bana halen kızgın mısın ? Ben senin iyiliğin için yaptım. Oğlumun... Babanın katili ile...
- Efsun keserek : yeter dedim sana ! Yeter ! Yamaç babamın katili değil !
- Makbule : peki diyelim ki babanın katili değil... Kim o zaman ? İsim verebiliyor musun bana ?
- Efsun : ...
- Makbule : isim veremiyorsun !
- Efsun : Cengiz Erdenet. Babamın... Oğlunun katili Cengiz Erdenet !
- Makbule : ne diyorsun sen ?! Aklını mı yitirdin !!
- Efsun : ben ciddiyim... O yaptı ! Arık ölmeden önce itiraf etti. Bir insan ölmeden önce böyle bir yalan söyler mi ? Söylemez... O yüzden sen Yamaç'ı suçlayana kadar bir düşün kimin öldürmesi mantıklı diye ?
- Makbule : ...
- Efsun : babaanne... Babaanne ?! İyi misin ?

Kendimden geçtim, senden asla...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin