❖To be Enemy or Not❖

2.8K 392 426
                                    

Hello everyone!!

Yeni bölüme hoşgeldiniz ❤️

Sizden ricam bol bol yorum yapmanız ve o değerli parmağınızı sol alttaki yıldıza değdirmeniz. Böylelikle beni mutlu edebilir ve yazmaya devam etmem için heveslendirebilirsiniz. Şimdiden teşekkür ederim. İyi eğlenceler.

Ne yapacağımı bilmiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ne yapacağımı bilmiyordum. Bu teklif benim can simidim olabilirdi. Zira birkaç saat önce Jeon Jeongguk kendi ağzıyla onlara bir savaş başlattığımı söylemişti. Bir yandan istiyordum çünkü ellerimde zirveye yerleşmek gibi bir hayal vardı. Ve sanki bunu Kwon Ji-Yong sayesinde gerçekleştirebilirdim.

Ah Tanrım bu oyunda kirlenmeden devem edemezdim! Başka bir şansım yoktu. Eğer BTS'i alt etmek istiyorsam karanlık dünyada onların düşmanı olmak zorundaydım.

Çünkü biliyordum ki...

Ben onları bitirmezsem, onlar beni gözümün yaşına bakmadan bitirecekti.

Arabamı restorantın valesine bırakırken içeriye doğru ilerlemeye başlamıştım. Jisoo ve Chae-young piyasayı benden daha iyi biliyorlardı ve onlardan fikir almak birçok soru işaretimi giderecek gibiydi.

"Beni takip edin Lalisa hanım."

Resepsiyona masamı soracakken bir garson eliyle gelmemi işaret etmişti. Başımı olumlu anlamda sallarken gülümsemiş, garsonun peşinden ilerlemeye başlamıştım.

Bu Manu'ya ilk gelişim değildi. Önceden kızlarla hep buraya gelir ve saatlerce muhabbet edip manzaranın tadını çıkarırdık. Sarı ve beyaz mobilyaların ön planda olduğu bu mekanda bir sürü anımız vardı. Hepsi gözlerimin önünden geçip bir selam verdikten sonra geri gitmişlerdi.

Üst kata ulaştığımızda her zamanki yerimizde oturan üçlüyü görmüş garsona teşekkür edip kafenin en uç ve en güzel manzaralı yerine doğru adımlamıştım.

"Hoşgeldin."

Jisoo beni görüp ayağa kalkarken diğerlerinin gözleri de bana uğramış, gülümseyerek Soya'ya sarılmıştım.

"Geç kalmadım, umarım."

Masanın üstü boştu sanırım hâlâ sipariş vermemişlerdi ya da vermişlerdi de hazırlanıyordu. Manu'nun yemeklerini balık ürünleri ve İtalyan mutfağı ağırlıklıydı. Chae-young pesketaryenolduğu için bir ara sürekli buraya geliyorduk ve daha sonra burası bizim mekanımız olmuştu.

Xanax: Poison of Passion | lizkook⁴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin