Işığını kaybetmiş yönünü arayan bir adam.
Ona yönünü gösteren ışığı tutan bir kadın.
Rüyalarında çehresini göremediği bir adama kapılan Suhandan, onu derinden sarsacak kişinin çok yakınında hatta evinde olduğunu öğrenmesi ile yeni bir sayfa açacak k...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Alıkoyma ve adam yaralamadan haklarında suç duyurusu var, lütfen zorluk çıkarmayın!"
Akif, kendisine endişeyle bakan kadına içten bir tebessüm yollayıp bir adım öne çıktı ama kolunu saran ellerle yeniden durmak zorunda kaldı. Suhandan'ın endişeli bakışları her hâlinden belli olurken, kendini genç kadına yanaşmış ve sessiz bir tonda fısıldarken buldu.
"Merak etme, bir şey olmayacak!"
Suhandan'ın hiçte telkin olmadığını fark edince bu seferde abisine döndü. Niyeti, Suhandan'ı uzak tutmaktı ama henüz Antonio, yanlarına varamadan Suhandan atik bir hareketle kendisinin kolunu bırakıp büyük amcalarının yanına gitmişti. Akif, hararetli bir şekilde ne konuştuklarını merak ederken abisi soluğu yanında almış ve aklına gelen soruyu düşünmeden ona yöneltmişti.
Suhandan, Akif'in sesiyle amcasından uzaklaşırken neler olduğunu merak etti. Akif'i neyin bu kadar sinirlendiğini öğrenmek istercesine yanlarına giderken polis memurlarının aceleci tavrına da sinirlenmişti.
"Bay Andrea! Gitmemiz gerekiyor."
"Beyler! Gördüğünüz gibi, tam da hayırlı bir işin ortasındaydık eğer izniniz olursa bize bir on dakika kadar müsaade edinde şu hayırlı işi sonlandıralım. Hem hoca efendiye de ayıp olmasın."
Suhandan, Salih amcasının araya girmesiyle umut dolu gözlerle polis memurlarına döndü. Bu akşam İtalya'ya gideceklerdi ve imam nikahı için vakitleri kalmayacaktı. Suhandan'a göre aksayan işler hep bir felaketi getirirdi. Aslında bu işin bahaneside olabilirdi asıl korkusu kendisineydi Suhandan'ın, vazgeçmekten korkuyordu zaten tüm gününü yaptıklarını, yapacaklarını sorgulayarak geçirmişti eğer biraz daha aksilik çıkacak olursaydı kader deyip vazgeçme olasılığı yüksekti.
"Bu bizim yetkimizin dışında beyfendi!"
"Memur bey sizden zor bir şey istemiyoruz. Gençler nikahlarını kıysınlar sonra sizinle birlikte geleceğiz zaten."
