🎶🎶 ; Sena Şener - Kendim ettim kendim buldum
💚💚💚💚💚
Suhandan, hastane koridorunda endişeli bir şekilde volta atan Antonio'dan oldukça sıkılmıştı. Zaten içi daralıyordu, bir de Antonio'nun bu tepkileri onu koca bir kasvetin içine sürüklüyordu. Şirketten nasıl ve ne halde çıktıklarını bilmiyordu ama hastanenin çalıştıkları yere yakın olması en büyük şansları olmalıydı.
Akif'in, acile alınmasının üzerinden en az on dakika geçmişti ama henüz kimse onlara bilgi vermemişti. Suhandan, Akif'i ofisin ortasında boylu boyunca uzanırken gördüğünde ömründen ömür gitmişti. Tanıdığı birinin ölümüyle daha önce de sınanmış olan Suhandan, bugünü kolay kolay unutamayacağına emindi.
Düşünceleri altında boğulurken elinin üzerine konulan yumuşak elle irkildi. Böyle bir durumda Carmen'in yanında olması çok iyi olmuştu, kendisini daha güçlü hissediyordu. İki genç kadın birbirlerine destek olmak istercesine el ele gelecek haberi beklerken acilin açılan kapısıyla hızla ayağa kalktılar.
Suhandan, içeriden çıkan doktordan gelecek güzel haberi beklerken, Antonio'nun yanında ki yerini aldı. Yapılan açıklamadan zerre bir şey anlayamazken, kendisini hiç olmadığı kadar aciz hissediyordu. Ne olursa olsun içeride yatan adam onun kocasıydı. İster sahte, ister oyun, birlikte bir hayatı paylaşacağı adam şuan da içeride yatıyordu ve Suhandan bunun nedenini bilmiyordu. Ne kadar da aciz bir durumdaydı, değil mi?
"Merak etme, şimdi daha iyi."
Giden doktorun ardından Antonio'nun kendisine yaptığı açıklamaya kulak kesilen Suhandan, büyük bir şükür çekti. Hastaneye gelene kadar Akif'in neyinin olduğunu, neden olduğunu düşünen Suhandan, şuandan itibaren içeriye ne zaman gireceğini onu ne zaman görebileceğini düşünüyordu.
"Onu görebilir miyim?"
Antonio'nun kendisine gülümseyerek kafasını sallamasıyla beklemeden odanının kapısını açtı. Kapıyı kapatmadan önce onları da beklemişti ama Carmen, içecek bir şeyler almayı tamamiyle bahane olarak sunup Antonio ile birlikte gözden kaybolmuştu.
Suhandan, odanın kapısını sessiz bir şekilde kapatırken arkasına dönme cesaretini kendisinde göremedi. Akif'in iyi olduğunu duymuştu ama yine de onu görmeye cesaret edemedi, gözünde güçlü ve heybetli olan adamı öyle savunmasız bir şekilde yatarken görmek içini acıtırdı.
"Suhandan."
Duyduğu boğuk sesle sertçe yutkunan Suhandan, yavaş hareketlerle arkasını döndü. Akif, hiçte onun beklediği gibi savunmasız bir şekilde yatmıyordu. Sırtını yatağın başlığına dayamamış gayette sağlıklı duruyordu. Bu manzara karşısında ne yapacağını bilemeyen Suhandan, olduğu yerde dikilmeye devam etti.
"İyi misin?"
"İyiyim, merak etme."
"Çok şükür."
Akif, hala kapının önünde dikilmiş kendisini izliyen kadının neden burada olduğunu bilmiyordu. Antonio'nun ona haber vereceğini sanmıyordu, peki neden buradaydı?
"Orada, öylece dikilecek misin?"
"Ne?"
"Buraya gel Suhandan!"
Suhandan, Akif'in çıkışıyla ayaklarına yürüme komutu verirken yatağın yanında ki sandalyeye oturdu ve çantasını dizlerinin üzerine bıraktı. Meraklı gözleri adamın üzerinde dolanırken, iyi olduğuna emin olmak istiyordu. Hâlâ onun neyi olduğunu bilmiyordu, doktor gerekli açıklamayı Antonio'ya yapmış ve gitmişti. Kendisi ise hiç birşey anlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÖNÜM SANA
ActionIşığını kaybetmiş yönünü arayan bir adam. Ona yönünü gösteren ışığı tutan bir kadın. Rüyalarında çehresini göremediği bir adama kapılan Suhandan, onu derinden sarsacak kişinin çok yakınında hatta evinde olduğunu öğrenmesi ile yeni bir sayfa açacak k...