Suhandan, aradığı fırsatı bir kez daha yakalayamamanın hüznüyle salona geçerken yüzünde gizleyemediği bir pes etmiştik vardı. Ailesiyle evlilik mevzusunu konuşmak istiyordu ama her seferinde topladığı cesareti buhar olup uçuyordu, tam kendinden emin bir şekilde konuya girecekken her seferinde birilerinin buna engel olması artık onu yormuştu ve topladığı iki gram cesaretide buhar olup uçmuştu.Beyazıd'ın manidar bakışları altında salona giren Suhandan, abisine ne var bakışlarından birini atmayıda ihmal etmedi. Tabi abisi gün boyu yaptığı gibi hiç oralı olmayıp önünde ki sade kahvesine uzanmıştı. Suhandan, daha fazla ayakta kalmayıp Gizemin oturdugu üçlü kanepeye doğru adımladı. Kendini bıkkınlıkla koltuğa atarken Gizem elinde ki dergiyi bırakıp kuzenine sokuldu.
Koca koltuğa öylece yayılan ikili kimseye yer vermedikleri için Civan yere oturup sırtını Suhandan'ın dizlerine yaslamak durumunda kalmıştı. Hastaneden çıkmasının üzerinden çok az bir süre geçsede kendisini çabuk toplanması Civan'ın ne kadar güçlü biri olduğunun kanıtıydı.
Suhandan, her şeyin yoluna girmiş olduğuna şükür ederek elini Civan'ın yumuşak saçlarına daldırdı. Çocukluktan gelen bu alışkanlıkları artık onlar için küçük bir oyun hâline gelmişti. Civan, genç kadının saçıyla oynamasını severdi, Suhandan ise genç adamın saçlarını karıştırmayı.
Bu ikili alışagelmiş bir eylemi gerçekleştirirkin kimse onları yadırgamadı çünkü onlarda bu manzaraya oldukça alışmışlardı. Suhandan, gülümseyerek kendine sokulan bir diğer kuzenine kulak verirken yüzü asıldı, halletmesi gereken işler vardı ve Gizem bunu kendisine her saat başı hatırlatıyordu. Tıpkı şimdi yaptığı gibi!
"Daha ne kadar susacaksın bakayım sen?"
"Vakit kolluyorum."
"Peki nasıl gidiyor?"
"Afff! Bir adım bile ilerlemeyemedim. Akif benden haber bekliyor."
"Bu kadar kasmana gerek yok. Hem daha bugün gittiler en az bir haftan var."
"Bir hafta çok fazla Gizem."
Gizem, kuzeninin ağzından çıkanlarla şaşkına döndü. Suhandan gibi ketum birinden böyle laflar duymak imkansız gibi bir şeydi fakat az evvel söyledikleri oldukça içten ve samimiydi. Ne ara diye düşündü Gizem, ne ara bu kadar alışmıştı Akif'e de böyle şeyler söyler olmuştu
Suhandan, Gizem'in tavırlarında ki değişimi fark ettiğinde sözlerini yanlış yere çektiğini hemen anladı. Elini Civan'ın saçından çekerken şaşkın kuzenini hırsla cimcikledi, ayarsız düşünceleri içinde daha fazla debelenip kendisini utandırmasına izin veremezdi.
"Saçmalama, öyle bir şey yok. Ben iş için acele ediyorum."
"Buna inanmamı beklemiyorsun değil mi Çonaşki'mi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÖNÜM SANA
ActionIşığını kaybetmiş yönünü arayan bir adam. Ona yönünü gösteren ışığı tutan bir kadın. Rüyalarında çehresini göremediği bir adama kapılan Suhandan, onu derinden sarsacak kişinin çok yakınında hatta evinde olduğunu öğrenmesi ile yeni bir sayfa açacak k...