Whose gaze is this |HYUNLİX|

Duyacaklarımdan Korkuyordum

Benden uzaklaşmaya çalışan Yongbok’a Ciddi kalmaya çalışarak daha çok yaklaştım. Gülmekten kızaran yüzüne aynı şekilde yaklaşırken Kahkaha atarak elini omzuma koydu ve itti.

“Kes şunu artık!” Diyerek daha çok güldüğün de gülerek şaşı yaptığım gözlerimi düzelttim ve ondan uzaklaştım. Karnını tutan Yongbok gülmeye devam ederken Gözünden akan yaşı kazağının koluna sildi.

“Sıra sende!” Diyerek çizgi romanı elime aldım ve kapattım.

Yaklaşık yarım saattir oynadığımız oyun cidden hoşuma gitmişti. Daha da önemlisi… Yongbok çekinmiyordu.

Rastgele açtığımız sayfadaki sahneyi canlandırıyorduk ve İlk başlarda Yognbok yapmakta utansa da bir süre sonra kendini salmış ve birlikte gerçekten gülmekten ağladığımız zamanlar geçirmeye başlamıştık.

“Açıyorum” Diyerek Yongbok’a baktığım da doğrulup başını salladı ve bana merakla bakmaya başladı. Sayfayı açıp bakmamla Kahkaha atmam bir oldu. Yongbok istemediğini belli etmek için inlerken elimde ki çizgi romana uzandı.

“Çok mu kötü!” Daha çok güldüğüm de elimden almış ve sayfaya bakmıştı. Gördüğü sahneye hayattan soğumuş gibi bakmaya başladı. Sayfa da bir köpekten korkan çocuk vardı fakat en çok komik olanı, yüz ifadesiydi. O yüz ifadesini nasıl yapacaktı?

“Ama bu çok zor”

“O zaman ceza” Ceza, az önce yaptığım gibi 1 dakika boyunca komik yüz ifadeleri yapmaktı. Pes ederek ayağa kalktı ve tekrar sayfaya baktı.

“Bekle ama” Diyerek arkasını döndüğün de yüz ifadesine çalışacağını anlamıştım.

Keyifle  yatağın başlığına sırtımı yaslarken onu bekledim. Birden ağlamaklı bir şekilde yerinde tepindi ve “Ama olmuyor” Dedi.

Bu tepkisi beni daha da güldürürken “Hadi ama!” Dedim. Pes ederek bana döndü ve çizgi romanı yatağın ucuna koyup karşıma geçti. Derin bir nefes alıp yanaklarını şişirerek bıraktıktan sonra saçlarını ayırdı ve gözlerini gün yüzüne çıkardı.

“Yapıyorum” Diye mırıldandıktan sonra başımı hızla salladım ve beklentiyle ona baktım.

“Aaağ anne hav hav geyiyo!” Aegyo yapatak Etrafta koşuşturken yaptığı yüz ifade ile kahkahamı tutamadım ve gülmeye başladım. Cidden nasıl bu kadar tatlı olabilirdi?

Yongbok durdu ve utanarak yere çökerken elleriyle yüzünü kapattı. Gülmekten acıyan karnımı tutarken sızlayan Dudağım gülmemi engelleyememişti.

“Ah yongbok! Çok tatlıydı!”Daha çok güldüğüm de Yongbok kendini yere atıp yuvarlanmaya başladı. Kulakları kıpkırmızı olmuştu bile. O utançtan kendini yerde yuvarlarken gülmekten alamadığım nefesi derince alarak saçımı geriye attım.

Yüz ifadesi cidden hem çok şirin hem çok komikti. Aklımdan uzun süre çıkmayacak gibiydi.

Yongbok Yerden kalkıp yanıma oturdu ve çizgi romanı alıp bana döndü. Sıra bende olduğunu anladığım da dudağımı dişledim.

Ayağa kalkamadığım için oturarak yapıyordum fakat oturarak yapmak daha da zordu. Gerçi Yongbok bana oldukça tolerans gösteriyordu.

“Tamam tamam! Bak bunu çok iyi yaparım” Yongbok ne yapacağımı izlerken Elimle ona hadi dermiş gibi salladım.

“Vuruyormuş gibi yap bana” Yongbok elini kaldırıp bana salladığın da tuhaf efekt sesleri çıkartarak bayıldım. Yongbok bunu beklemiyor olacak ki birden donmuş ardından gülmeye başlamıştı.