Bölüm 1

86.3K 2.9K 3K
                                    

Başlangıç:10.10.2020

***

''Bu faturalar ne?''

''Hangi faturalar?''

''Bilmemezlikten gelme Batu. Elektrik ve su faturasını yatırmamışsın'' Suratına karşı bağıran ev arkadaşına diyebilecek bir şey bulamıyordu. Anlayışsız arkadaşı ne dese inanmayacaktı nasıl olsa...

''Çalıştığım yerden hâlâ paramı alamadım. Bugün isteyeceğim merak etme yarın yatırırım.''

''Bir an önce yatırsan iyi olur. Bende öğrenciyim sonuçta. Tek başıma bu kadar masrafın altından kalkamam. Ev arkadaşı olmaya talip bir sürü öğrenci var Batu.'' Kollarını iki yana açıp alaycı bir tavırla söylemişti Yekta. Ardından odanın kapısını açıp çıktı. Ardından sinirle bakan bir Batu bırakmıştı.

''Senide evinide... anasını satayım sanki villa da yaşıyoruz şu havalara bak.''

Sinirle homurdandıktan sonra önüne döndü. Pazartesi yapacağı sunum için son hazırlıkları yapıyordu. Şu hayatta tek önem verdiği şey dersleriydi. Zaten başka biri de yoktu. Ne ailesi, ne sevgilisi, ne de arkadaşları. Tamam birkaç arkadaşı vardı ancak o kadar samimi değillerdi.

21 yaşındaydı Batu. İstanbul Üniversitesi, veteriner hekimliği 3. sınıf öğrencisiydi. 10 yaşında anne babasını kaybetmiş ve kimsesi olmadığı için yetimhaneye verilmişti. 18 yaşına kadar orada kalmış, Üniversiteyi kazanmış ve devletin yurtlarına yerleşmişti. 2 yıl orada kalmış ancak bir odada 6-8 kişi kalıyordu ve ders çalışma, kendi kendine vakit geçirme veya kişisel alan gibi imkanları yoktu. Bu nedenle devletin verdiği bursa ek olarak yarı zamanlı kafede çalışıp sınıf arkadaşı Yekta ile eve çıkmıştı. Tabi Yekta'nın içinden böyle bir canavar çıkacağını bilse ilk tercihi Yekta olmazdı.

Düşüncelerine ara verip önündeki sunuma geri döndü. Daha 25 sayfa tanımı kendi düşünceleri ve yorumları ile harmanlayıp 10 sayfaya düşürecek ve slayta ekleyecekti. Çok işi vardı.


*****


''4 numaralı masa sipariş bekliyor.''

''Tamam 2 numaraya bıraktıktan sonra alacağım.''

Etrafta durmadan koşturan Batu biraz sonra bayılacağını düşünüyordu. Zira sabah doğru düzgün yemek yememiş, öğlen beyni kulaklarından akarcasına ders çalışmış sonrasında biraz bisküvi yemişti. Şimdi ise saat akşam 8 olmuştu. 2 saat sonra kafe kapanacaktı ama hala yemek yemeye vakit bulamamıştı.

''Açlıktan ölüyorum.'' Aynı dertten muzdarip Sedef yanına geldi. ''Çok yoruldum halim kalmadı'' dedi Batu kollarını kaldırarak. ''Aynı zamanda açım'' dudaklarını büzmüş bir çocuk gibi mızmızlanıyordu. Sedef'in dudaklarına baktığını görünce yüzünü çevirdi ve yaslandığı yerden kalktı. Kendisine seslenen adama doğru gitti.

Sedef çok tatlı bir kızdı ancak Batu'nun ilgi alanına girmiyordu. Çünkü erkeklerden hoşlanıyordu. Her ne kadar ilk zamanlar anlayamasa da kızlara karşı hiç bir ilgisinin olmaması gay olduğunu kanıtlıyordu.

''Sana sesleniyorum iki saattir baksana buraya.'' Sinirle kendisine bakan müşteriye gözlerini devirip sakince cevap verdi:

''Geldim efendim. Buyrun''

''Bu limonata çok şekerli''

''Olur mu efendim özellikle şekersiz yaptırdım.''

''O zaman tatlandırıcı eklemişler''

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin