Bölüm 11

30.6K 1.6K 265
                                    

22.10.2020

***

Arabaya binmiş şirkete doğru yola çıkmıştı çift. Batu pencereden dışarıyı izliyordu. Özcan ara ara yanındaki sevdiğine bakıp düşüncelere dalıyordu.

Annesinin tavırlarından dolayı böyle olduğunu tahmin edebiliyordu. Konu açıp dikkatini dağıtmak için:

''Minik, Sezar'la iyi anlaştı gibi. Ne dersin?'' Sezar Özcan'ın köpeğinin adıydı.

''Evet öyle'' Batu pencereden bakmaya devam etti.

''Bugün çıkışta yatağını almaya gideriz. Yarında aşılarını filan yaptırırız. Beraber gideriz değil mi?''

''Gideriz.'' Özcan dayanamayarak ofladı.

''Batu artık ilgilensen benimle he... Ne dersin?'' Kendisine dönen Batu dik dik bakmaya başladı.

''Gözlerinle ye demedim. He illa yemek istiyorsan ağzını kullanabilirsin.'' Pis pis sırıtmasına kaşlarını çatan Batu koluna küçük bir yumruk attı.

''Ohh be yaşam belirtisi gösterdin sonunda.'' Tekrar suratı düşen çocuk önüne döndü. Derin bir nefes alan Özcan arabayı sağa çekti.

''Gel buraya.'' Kolundan tuttuğu çocuğu çekerek kucağına oturttu.

''Asma o güzel suratını. Annem sonunda kabullenecek seni. Başka yolu yok.''

''Tahmini ne zaman? Bir 20 yıl sonra filan...''

''He 20 yıl kalırsın benimle yani.'' Batu anında kafasını kaldırıp kendisine baktı.

''Sen kalmazsın yani... Kısa süreli bir şey olarak mı görüyorsun?'' Yüzü düşen hatta gözleri dolan çocuğun burnundan öptü.

''Tabi ki öyle söylemedim Batu. Nerenden anlıyorsun lafı.'' Özcan'ın gülerek söylediği şeylere homurdanan Batu koluna vurup yerinde kıpırdandı.

''Bırak kalkıcam ben.'' Yerinde kıpırdaması ile gözlerini kocaman açan adama şaşkınlıkla baktı.

''Batu... yap-ma'' dedi.

''Ne?''

''Kıpırdanıp durma Batu.'' Altında ki sertliği hisseden Batu gözlerini kocaman açıp hızla yan koltuğa attı kendini.

''Ö-özür dilerim.'' Hafifçe öksüren Özcan Batu'ya bakıp:

''Önemli değil. Neyse gidelim artık. Sende düzelt şu tipini kızdırıyorsun beni.'' Dediğinde Batu:

''Tamam'' dedi sadece. Tekrar yola çıkan ikili yol boyunca konuşmadılar. Sessiz yolculuğun ardından büyük bir plazanın önünde durdular. Kapıyı açıp çıkan Batu binaya doğru baktı.

''Vaovvv bu bina hepsi senin mi yani?''

''Hayır o filmlerde olur. Bir kaç kat bizim ama.''

''Yani istesen bu binanın hepsini alabilir misin?''

''Bunun için diğer iş yerlerimi kapatmam lazım Batu. Ne yapayım koca binayı sonra.'' Beraber gülerek şirkete girdiler. Asansöre ilerleyip 3. kata bastılar.

''3,4,5 ve 6. kat bizim şirkete ait.'' Kafasını sallayan Batu Özcan'a dönüp:

''Asansörde kamera var mı?'' Diye sordu.

''Neden? Ayıp bir şeyler mi yapacaksın yoksa?'' dedi muzip bir ifadeyle. Kaşlarını çatan Batu koluna vurdu tekrar.

''Bebeğim kolum çürüyecek sonunda.'' Kolunu ovup sorusunun cevabını bekleyen yüze dönüp:

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin