Bölüm 29

18K 1K 302
                                    

10.12.2020

***

Medya bölüme tam uyuyor :D Keyifli okumalar

''Al bakalım'' Batu kendisine uzatılan çayı alıp teşekkür etti. Osman'ın evine gelmişti. Neyse ki evine almıştı onu. Kalacak bir yer bulana kadar kalmasına izin vermişti.

''Batu iç hadi sinirlerin yatışır biraz.'' Batu kafasını sallayıp bir yudum aldı. Sabahtan beri bir şey yemediği için midesi bulanıyordu. ''Bir şeyler hazırlamamı ister misin?''

''Hayır teşekkür ederim.''

''Boş mideyle yapamazsın. Bir tost hazırlayayım bari.'' deyip cevap vermesini beklemeden mutfağa gitti.

Evden çıkalı 3 saat olmuştu. Hala bir haber yoktu. Sedef teyzesi aramıştı sadece. Bir yer bulamazsan benim evime gel demişti. En azından güzel insanlar kazanmıştı bu birliktelikte.

Pencereye gidip dışarıyı izledi bir süre. Aynı gökyüzüne bakıyorlardı ama muhtemelen kilometrelerce uzaktaydı. Göz pınarları tekrar dolarken dökülmeye fırsat olmadan telefon çaldı. Göz yaşlarını geri gönderip telefonu aldı. Arayan Özcan'dı. Ağzı kulaklarına gelerek açtı.

''Alo...''

''Batu ne yaptığını zannediyorsun sen!''

''Ne demek istiyorsun?'' Özcan bıkkın bir nefes verip konuştu.

''Evden ayrılmışsın. Ben oradan sen gitme diye ayrıldım. Ne diye terk ediyorsun evi!''

''Orası senin evin. Daha fazla uzak kalma ailenden. Evine dön''

''Batu hasta etme beni! Gerekirse hiç gelmem o evde kalırsın.'' Batu acıyla gülümsedi. ''Ben evi değil seni istiyorum. Nerdesin? Lütfen gel artık. Özür dilerim affet beni lütfen.'' Özcan bir süre sessiz kaldı. ''Özcan oğlum hoş geldin.'' Bir ses duyunca kaşlarını çattı. Bu ses tanıdıktı.

Bir süre hiç ses gelmedi. Sonra tekrar nefesini duydu. ''Batu-''

''Batu al bakalım tostunu.'' Osman gelip tostu verince Batu teşekkür edip aldı.

''Kim o?'' Hâlâ onu kıskanması hoşuna gitmişti. ''Osman. Onun evinde kalıyorum.''

''Eve dön Batu!'' Uyarıcı sesini duyunca yerinde dikleşip son kez konuştu. ''Ya sen dönersin, ya da ben burada kalmaya devam ederim.'' Telefonu kapatıp kenara attı.

''Hadi ye.'' Batu zorda olsa yemeye başladı. Birazdan yola çıkacaktı. Nerde olduğunu anlamıştı.

''Ne dedi? Neredeymiş?'' Osman'ın sorusuyla bitmiş tostunun kağıdını tabağa bırakıp Osman'a döndü. ''Dağ evinde. Birazdan çıkıp yanına gideceğim. Son kez şansımı denemek istiyorum.''

''Umarım affeder seni.''

''Umarım.'' Osman çayından bir yudum alıp baktı suratına. ''Geri geleceksin değil mi? Barışmazsanız eğer...''

''Eğer izin verirsen-'' Osman göz devirip sözünü kesti. ''Saçmalama Batu. Bir daha dışarıda kalmana izin vermem. Keşke o zamanda bana gelseydin.'' Batu omuz silkip: ''Kimseye ulaşamadım.'' dedi.

''Neyse gideyim ben yol uzun.'' Osman kafasını sallayıp onu yolcu etti. ''Haberdar et beni.''

''Tamam. Görüşürüz.'' Batu ayakkabısını ve montunu giyinip apartmandan çıktı. Hava aşırı soğumuştu ve gökyüzü karanlıktı. Muhtemelen yağmur yağacaktı.

Yoldan geçen taksiyi durdurup bindi. Adresi söyleyip arkasına yaslandı. Bu son şansıydı. Ve iyi değerlendirmeliydi.

*****

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin