Bölüm 4

39.9K 2.2K 1.6K
                                    

13.10.2020

***

Elinde kahvesi ile kantinde kitap okuyordu Batu. Neyseki bugün son vize sınavını da vermişti. Fırsat eline geçmişken biraz dinlenmek istedi. Çünkü bu haftasonu dahil tüm hafta çalışacaktı.

Önündeki sandalye çekilmesi üzerine bakışlarını kitabından kaldırıp karşısına baktı.

''Selam Batu nasılsın?''

''İyiyim Sude sen nasılsın?''

''İyiyim saol.'' Karşısında iki büklüm olan kıza baktı. Uzun zamandır kendisinden hoşlandığını biliyordu. Muhtemelen yakında itiraf gelecekti ancak Batu'nun cevabı kızı üzebilirdi.

Üniversite de olsa kimseye eşcinsel olduğunu söylemiyordu. Zaten çevresi yokken, olan 2-3 arkadaşını da kaybetmek istemiyordu.

''Şey... sınavlar da hazır bitmişken bu haftasonu dışarı mı çıksak?''

''Çalışıyorum Sude''

''Sonraki günler'' Anlaşıldı. Bu kızdan, onu kırmadan uzaklaşmalıydı.

''Sevgilimle plan yaptık. Üzgünüm'' dedi. Bariz bir şekilde yüzü düşen kız anladığını belirterek masadan kalktı. Hadi ama bu kadar üzülme. Vicdan azabı yaşayan Batu önündeki kitaba devam ederek unutmaya çalıştı. Kalan birkaç saatini de üzülerek geçirmek istemiyordu.


*****


Henüz çok dolu olmadığı için etrafı toplayan Batu, karnındaki ağrıdan dolayı şimdiden yorulmuştu. Osman'ın çağırması ile bara doğru giden genç çocuk bir anda gelen ağrı ile iki büklüm oldu.

''Hey neyin var?'' Kafasını çevirip baktığında Özcan beyin arkadaşı olan Emre beyin yanına geldiğini gördü.

''Önemli değil. Küçük bir ağrı sadece efendim.'' Konuşurken bile acı ile kasılan çocuğa baktı inanmayarak. Karnını tutarak giden çocuğa son kez bakıp arkadaşlarının yanına gitti.

''Ne konuştun çocukla.''

''Hiç karnı ağrıyormuş'' yanındaki kıza cevap verdikten sonra önüne döndü. Ardından Özcan'ın bakışlarını ona çevirip:

''Kimin?'' Diye sordu.

''Miniğin'' Barış'ın böyle söylemesi üzerine adı Minik olarak kalmıştı. Anında yerinde dikleşen arkadaşına anlamaz şekilde baktı. Yerinde kıpırdanan Özcan ''ben geliyorum birazdan'' dedi ve gitti. İki arkadaş bir birlerine baktılar.

Bara doğru giden Özcan karnını tutan sarı oğlanı kolundan çekip ''Neyin var?'' diye sordu. Ani çekilen kolu yüzünden sendeleyen Batu refleksle, patronuna dokundu. Tabi fazla yakınlaşmış olabilirdi.

''H-hiç İyiyim ben''

''Emin misin? iyi görünmüyorsun''

''İyiyim efendim. İşe dönmem gerekiyor. İzninizle'' Arkasını dönen çocuk anında gelen sancı ile iki büklüm karnını tutması üzerine patronu tarafından sürüklendi.

''Gel bakalım sen benimle''

Beraber locadaki odaya girdiler. İçeride Bir dolap iki koltuk vardı. Batu'yu koltuğa yatırıp:

''Çalışanlar arada burda dinleniyor. Yoğunluk yok. Biraz dinlen sana ağrı kesici getireceğim Tamam mı?'' diyerek cevap beklemeden odadan çıktı patron.

Az sonra elinde ağrı kesici ve su ile gelen adam çocuğu doğrultup suyu ve ilacı içirdi.

''Sen dinlen biraz tamam mı?'' dedi. Kafasını sallayan çocuğa gülümsedi ve kapıya yöneldi. Ancak çıkamadan küçük el, bileğini kavradı.

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin