Bölüm 25

18.5K 1.1K 201
                                    

06.12.2020

***

Batu karşısında ki çocuğu süzüp acıyla gülümsedi. "Tanıştık."

"Aras sen git istersen. Gerisini ben hallederim." dedi Hüseyin. Aras kafasını sallayıp giyinmek için içeriye girdi.

Batu hâlâ arkasından bakarken Hüseyin ona şaşkınlıka baktı. "Batu iyi misin?"

"He? Aa yani efendim?" Hüseyin anlamayarak bakmaya devam etti. "Bir problem mi var?"

"Yok hayır. Herhangi bir problem yok. Neyse bende üstümü değiştireyim." deyip arka odaya gitti. Odaya gireceği esnada Aras ordan çıkıyordu.

Batu içeriye gireceği esnada kolundan tuttu. "Batu bir konuşalım mı?"

Batu sinirle kolunu kurtardı. "Bırak! Dokunma bana!"

"Yapma böyle lütfen. Müsait bir yerde konuşalım mı?"

"İşe dönmeliyim. Sende gitsen iyi olur Aras." deyip cevap beklemeden kapıyı yüzüne kapattı.

Aras oflayıp içeriye girdi. Batu sinirle eşylarını alıp giyinmeye başladı. "Pislik herif. Ne diye çıktın ki karşıma!"

Üstünü giyinip içeriye girdiğinde Aras çoktan çıkmıştı.

"Aras ile iyi anlaştınız mı? Gerçi beraber çalışma fırsatınız olmadı ama..."

Hüseyin'in sorusu ile ona dönüp tebessüm etti. "Anlaşırız merak etmeyin."

"Güzel. Hasta gelecek şimdi. Ameliyat için hazırlık yapalım." Batu kafasını sallayıp işe koyuldu. En azından kafası dağılırdı.

*****

Çıkışta Özcan gelmişti tekrar. Onu alıp eve giderken sessiz olan Batu dikkatini çekmişti. Şimdiye, kliniğe gelen hayvanlar hakkında bir sürü şey söylemeliydi. Nasıl tatlı olduğundan veya hangi tedavileri yaptığından...

Ancak sessiz olan sevgilisi onu işgillendirmişti.

"Çok sessizsin." Batu sesini duyunca sevdiğine döndü. "Yoruldum biraz ondan." Özcan kafasını sallayıp yola döndü. "Tekniker çocuk başladı mı?" Batu tedirgince baktı. "Aa evet. Evet başladı."

"Nasıl biriymiş?" Batu gözlerini itinayla kaçırdı. "İyi gibi. Çok görmedim zaten ben gelince gitti o" Özcan anladığına dair mırıltılar çıkardı.

Eve vardıklarında Sedef hanım onları kapıda karşıladı. İçeriye girip direkt odalarına gittiler.

Batu elini yüzünü yıkarken içeriye Özcan girdi. Arkasından sarılıp başını omzuna yasladı. "Bebeğim neyin var?" Batu havluyu alıp elini sildi. Geri çekilip yüzüne bakmadan içeriye girdi. "Bir şeyim yok"

"Beni korkutuyorsun" Batu oflayıp suratına baktı. "Neden anlamak istemiyorsun!? Bir şeyim yok dedim!" Özcan şaşırarak baktı ona. Bir sorunu vardı işte. Ama neden söylemediğini bilmiyordu.

Aşağıya inip sofraya oturdular. Sedef hanım sofraya çorbayı koyup Özcan'a döndü. "Özcan oğlum bu sömestir da kızımın düğünü var. Şehir dışında olacak birkaç gün yokum." Özcan kafasını salladı. "Bir şeye ihtiyacın var mı Sedef teyze?"

"Yok evladım sağ ol." Özcan sessizce, önündeki yemeği kaşıklayan çocuğa baktı. "Tatilde bir kaç günlüğüne bağ evine gidelim Batu?"

Batu heyecanla baktı suratına. "Çok iyi olur. Biraz uzaklaşırız." Özcan sonunda, sevdiğinin yüzünde mutlu bir ifade görünce sevinmişti.

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin