PATRON | bxb

Bölüm 3

12.10.2020

***

Odasında oturmuş ders çalışıyordu Batu. Yaklaşan vizeler ile daha da asılmıştı derslere. Alttan ders bırakmak istemiyordu. Kapısının açılması üzerine kafasını o yöne çekti.

''Zil çalmak gibi bir adetin yok sanırım.''

''Ders çalışıyorsun zaten. Gizleyecek birşeyin mi var?'' Bıkkın bir nefes verdi Yekta'ya. Ne dese anlamayacaktı zaten. Boş verip derse döndü. Kaşlarını çatan Yekta aklına birşey gelmiş olacak ki bir anda söze atladı. ''Hey sen bugün işe gitmiyor musun? Nasıl para kazanacağını düşünüyorsun Batu? Gökten filan yağıyor galiba!''

''Sakin ol. Barda çalışıyorum. Akşam.''

''Aa tamam. Neyse Allah sana zihin açıklığı versin'' dedi ve geldiği yönden gitti. Göz devirip derse döndü Batu.

İki saat daha çalıştıktan sonra saatine baktı ve hazırlanmaya koyuldu. İş yerinde yemek yemek için vakit bulamıyordu. Bu nedenle dolaptan bir şeyler atıştırdı.

Evdeki işleri bittiğinde bara doğu yola çıktı. Bugün önemli misafirler gelecekti. Geç kalmamalıydı. Bar kapısından girip Ali'ye selam verdi ve soyunma odalarına gitti. Ali ana barda çalışıyordu. Kendi işi daha rahattı ama üst düzey misafirler geldiği için iki kat dikkat etmesi gerekiyordu.

Üstünü değiştirip buranın verdiği kıyafetleri giydi. Merdivenlerden locaya geçip Osman'ın yanına gitti. ''Hoş geldin.''

''Hoş bulduk'' diyerek yanıtladı Osman'ı. Tepsiye doldurulanları alıp servise başlamıştı bile.

Kapıdan giren Özcan bey ile bakışlarını tepsiden ona çekti. Siyah gömleği ve dar pantolonuyla çok yakışıklı görünüyordu.

''Hey sana diyorum!'' kendisine bağıran kadına dönüp ne dediğini anlamaya çalıştı.

''Dinlemiyor musun beni! salak çocuk.'' Korkuyla yutkundu. Karşısındaki cadı kadın onu dövecek gibiydi.

''E-efendim ne dediğinizi duyamadım. Tekrar eder misiniz lütfen?''

''Aaa bu ne ya!'' kadının kendisine bağırması ile yerinden sıçradı. Kafasını çevirip, yardım dilenircesine etrafa baktı. Bara baktığında Osman'ın misafirleriyle ilgilendiğini gördü. Tekrar kadına dönüp:

''Özür dilerim. Ne istediğinizi söyleyin, hemen getireyim.'' Dedi.

''Dinleseydin tatlım tekrar mı anlatacağım.'' Sabır dilercesine gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Neden sürekli ona denk geliyordu böyle misafirler. Ağzını açacağı sırada omzuna dokunulan el ile afalladı. Özcan bey yanına gelmiş ona bakıyordu. Sonrasında bakışlarını karşısındaki kadınlara çevirdi. Kadınlar anında eridi. Cilve yaparak gülmeye başladılar.

''Bir problem mi var hanımlar.''

''Bu çocuk bizi dinlemiyor Özcancığım sonra tekrar edip ağzımızı yoruyoruz'' dedi dudak bükerek. Kısa bir an göz devirdiğini gördü karşısındaki adamın. Sahte olduğu belli olan gülümsemesini yüzüne kondurup:

''Arada olur böyle şeyler değil mi? Buna takıldığınızı söylemeyin bana.'' Dedi.

''Ama tatlım yani insan iyi hizmet bekliyor sonuçta. Böyle aklı bir karış havada garsonlar çalıştırmanız sizin zararınıza olur.'' Gerilen bedenini kontrol altına almaya çalışan Özcan kadına gülümseyerek ''Daha fazla tatsızlık çıksın istemiyorum. İsterseniz başka garson göndereyim size. Yoksa sizi aşağı bara almak zorunda kalacağım. Yarın ve sonraki günlerde burada olamanız için garanti veremem'' dedi. Sınırsız içkiler ve özel hizmetler sunulan bu locadan atılma gibi bir şey söz konusu olunca anında ciddileşip bakışlarını kaçırdılar.