Bölüm 21

22.9K 1.3K 123
                                    

23.11.2020

***

Batu ders için sabah erkenden kalkmıştı. Özcan erkenden işe gittiği için yatakta görememişti onu. Yatakta gerinirken ayılmaya çalışıyordu. Bugün önemli bir sınavı vardı. Bir an önce kendine gelip okula gitmeliydi.

Yataktan kalkıp banyoya gitti. İşlerini halledip üstünü değiştirdi. Çantasını hazırlayıp aşağıya indi.

''Günaydın Sedef teyze.''

''Günaydın oğlum gel kahvaltını yap.'' Çantasını kenara bırakıp masaya oturdu. Şu aralar beslenmesine dikkat etmesi için Özcan kahvaltıda bir çok kuru yemiş yediriyordu. Hatta okula giderken de küçük bir paket hazırlatıyordu. Bu nedenle o olmasa da birkaç ceviz ve badem attı ağzına.

Kahvaltısını bitirdiğinde kapıya gidip ayakkabılarını giydi. ''Ben çıkıyorum!'' İçeriye bağırdıktan sonra kapıyı açtı ama Sedef teyzenin seslenmesiyle durdu. ''Batu oğlum bunları da al.'' Eline konulan küçük paketi alıp göz devirdi. ''Bari Özcan yokken almayayım. Yemiyorum ki ben.'' Sedef hanım kötü kötü baktı ona.

''Olmaz Batu. Bak bugün sınavın var. Ceviz ye iyi gelir.'' Batu oflayarak kafasını salladı. Paketi alıp kapıya çıktı. Özcan ne kadar diretse de otobüsle gidip geliyordu. Bugünde her zaman olduğu gibi durağa giderken karşı bahçeden çıkan Buse'yi gördü. Gülümseyerek kendisine bakıyordu.

''Günaydın Batu.''

''Günaydın Buse.''

''Nasılsın? Bir yere mi gidiyorsun?'' Batu çantasını göstererek gülümsedi. ''Okula gideceğim'' Buse kafasını sallayıp ellerini arkasında birleştirdi. Utandığı belliydi.

''Okuldan sonra işin var mı?'' Kızın yazdığı açık bir şekilde belliydi. Özcan iyi ki burada değil diye düşündü.

''Eve gelip ders çalışacağım.''

''Bize gelirdin. Köpeğim rahatsız hem ona bakar hem de film izlerdik he ne dersin?'' Özcan duysa güzel bir film çekerdi merak etme baş rolde de sen ve ben diyecekti ama aralarında ki ilişkiyi kimsenin öğrenmesini istemiyordu.

''Daha sonra inşallah.'' deyip selam verdi. Yürümeye başlarken arkasından seslendi genç kız. ''Abin mi kızıyor.'' Abiden kastı Özcan'dı. Duyarsa ne derdi acaba. Bu düşünceyle kıkırdayıp ona döndü Batu. ''1.'si Özcan benim abim değil. 2.'si kendi kararlarımı kendim verebiliyorum.'' Bir şey söylemeden öylece baktı suratına. Bozulduğunu düşündü. Ama bunu umursamayacak kadar acelesi olduğu için durağa yürümeye başladı.

Durağa gelip uygulamaya baktı Batu. 15 dakikaya gelecekti. Oturup beklemeye başladı. Araba gelince binip arka koltuklardan birine geçti.

Kısa süren yolculuktan sonra okula gelmişti. Sınava 15 dakika vardı. Bir kahve alabilirim diye düşünüp kantine gitti. ''Abi bir neskafe verir misin?'' Parayı uzatıp sipariş verdi. Az sonra önüne konan kahveyle teşekkür edip boş bir yer aradı.

Arkadaşlarını görememişti. Kahvesine şeker katıp karıştırmaya başladı. Etrafa bakarken karşısına oturan kişiyle ona döndü.

''Nasılsın Batu?''

''Umurunda mı?'' Yekta tek kaşını kaldırıp güldü. ''Hayırdır ne bu havalar?'' Ne diyordu bu? Utanmadan konuşuyor muydu birde...

''Ne diyorsun Yekta? Ne alaka şimdi?''

''O adamın yanında kaldığını biliyorum.'' Sonra Batu'yu süzüp sırttı. ''Ama iyi yere kapak attın tebrik ederim'' Sinirden eli titriyordu Batu'nun. ''Bana bak-''

''Ne yalan mı?''

''Herkes senin gibi kötü kalpli mi? Sokağa attın beni Yekta! O da yardım etti. Ama tabi sen nerden bilecektin ki? En son hastanede hastalıkla savaşırken sen para isteme derdindeydin!'' Sesinin yükselmesiyle bir kaç yüz onlara dönmüştü.

''Beni kötü göstermeye çalışma. Ne yapsaydım? Para lazımdı. Yoksa bende kovulacaktım.'' Histerik bir gülüş çıktı ağzından. ''Yapma Yekta... Ailenin kira ve faturaları otomatik ödediğini biliyorum. Verdiğim para sana harçlık olarak kalıyordu. Eminin bir kaç gün daha idare edebilirdin.'' Söyledikleriyle rahatsızca kıpırdandı yerinde. Etrafına baktı. Diyecek bir şeyi yoktu tabi.

Daha fazla yanında kalmak istemediği için kahvesini alıp ayağa kalktı. ''He bu arada, inşallah benim durumuma düşmezsin. Ben senin kadar kötü kalpli değilim. Kötülüğünü düşünmem.'' Alaylı baktı suratına. Hala aynı bok diye düşündü.

Sınavı yapacağı sınıfına yürüdü. Birkaç arkadaşı buradaydı. Yerine oturup sınavı bekledi.

****

Sınavdan sonra arkadaşlarıyla kahve içmek için bir kafeye gelmişlerdi. ''Batu bu aralar görmüyoruz seni nerelerdesin?'' dedi arkadaşı Mine.

''Ders çalışıyordum evdeydim nerde olacağım ki?'' Özcan'ı bilmiyorlardı. ''Yekta'nın evinden ayrılmışsın'' dedi diğer arkadaşı.

''Evet anlaşamadık.''

''O paragözle nasıl aynı evde kaldığını anlamamıştım zaten'' Yekta'nın namı her yere salınmıştı. Nasıl bir pislik olduğunu bilmeyen yoktu.

Telefonuna gelen bildirimle dikkatini oraya verdi.

Özcan: Sabah kuruyemişlerini aldın mı?

Batu: Aldım. Zorla

Özcan: Batu yapma böyle. Sağlığın için yemen lazım. Vücut direncini korumak için. Hem akşamda lazım oluyor biliyorsun ;)

Batu: Pislik!

Mesaja gülerek telefonu cebine koydu Batu. Mine ona sırıtarak baktı. ''Hayırdır yüzün gülüyor. Birilerimi var hayatında?'' Diğerleri de bunu bekliyormuş gibi Batu'ya dönmüşlerdi.

''Yoo hayır arkadaşım sadece.''

''Hadi hadi yeme bizi. Kimde kaldığını da söylemedin. Onunla mı yaşıyorsun yoksa?'' Sorulan sorularla rahatsızca etrafına baktı. Söylemek istemiyordu ama çok sık boğaz ediyorlardı. ''Bir arkadaşımda kalıyorum dedim ya! Ne diye merak ediyorsunuz ki! Ben sizin özel hayatınızla alakalı soru soruyor muyum?'' Bozulan arkadaşları kafalarını eğmişti. Mine ise kahkaha atıp: ''Tamamdır kesinleşti! Hayatında biri var!'' dedi sevinçle el çırpıp. Diğerleri de kıkırdayıp Batu'ya baktılar. ''Soru sormayın'' dedi. Usulca kafa salladılar. En azından söz dinliyorlardı.

*****

Arkadaşlarından ayrılıp ev giden Batu acıktığını hissediyordu. Çalışmadığından bursunu harçlık olarak harcayacağını söylemişti. Özcan'dan para almak istemiyordu. Bu nedenle parasını idareli kullanmalıydı.

Kapıyı çalıp beklemeye başladı. İnşallah yemek yapmıştır diye düşündü. Kapıyı açan Sedef hanım mutlulukla gülümsedi çocuğa. ''Hoş geldin oğlum gel yemek yapmıştım.''

''Harikasın Sedef teyze çok acıkmıştım ben de.'' dedi ve sevinçle girdi içeriye. Sedef hanım mutfağa giderken o da odasına gidip üstünü değiştirdi. Çıkmadan önce elini yüzünü de yıkayıp aşağıya indi. ''Masa hazır olur birazdan Batu. Sen geç televizyon izle.'' Batu yorulmasını istemediği için anında kafasını salladı. ''Olmaz yardım edeyim.''

Mutfağa gidip tabakları alıp masaya yerleştirdi. Derken kapının çalmasıyla Sedef hanıma baktı. ''Özcan geldi sanırım.'' Sevdiğinin adını bile duyunca mutlu oluyordu. ''Ben bakayım.'' deyip kapıya gitti. Gülen yüzü kapıyı açıp gelenleri görünce solmuştu.

''İyi akşamlar Batu'' Kemal bey ve Ayşegül hanım kapıda kendisine bakıyorlardı. Batu kafasını çevirip Sedef hanıma baktı. Şaşkın bakışlarını görünce bilgisinin olmadığını anlamıştı. Tekrar kapıya çevirdi bakışlarını. Neden gelmişlerdi ki...


Selamlar 🥰 Kısa bir bölüm oldu ama bekletmeden atayım dedim. 😇 Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin 🌺❤️

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin