Bölüm 28

16.7K 1.1K 223
                                    

09.12.2020

***

Batu uzandığı koltukta artık gücü kalmadığı için iç çekerek ağlıyordu. Gitmişti işte. Onu bırakıp gitmişti.

Tamam haksız değildi ama bu kadar tepki vermek zorunda mıydı?

Batu'nun kimsesi yoktu. Tek yuvası burası, sevdiğinin yanıydı.

Ayağa kalkıp ayaklarını yerde sürterek tuvalete gitti. Elini yüzünü yıkayıp havluyla kuruladı.

İçeriye girdiğinde bir süre boş boş baktı eve. Bir şeyler yapmalıydı. İzin vermemeliydi. O kadar kolay bitemezdi.

Yeni akmaya başlayan göz yaşlarını ellerinin tersiyle silip kapıya gitti. Montunu alıp ayakkabılarını giydi.

Kapıyı açtığı esnada zile basmaya çalışan Kemal beyi gördü. Adam çocuğun kızarmış suratını gördüğünde kaşlarını çattı.

"Batu iyi misin oğlum?" Ayşegül hanım arkadan geliyordu. O da Batu'yu fark ettiğinde aynı şaşkın ifadeyle baktı.

"Ağladın mı sen?" Ayşegül hanımın söyledikleri üzerine tekrar ağladı. Kadın acıyla suratına bakıp yaklaştı. Omzunu okşayıp: "Ne oldu? Kötü bir şey mi oldu? Özcan iyi mi?"

Özcan'ın adını duyunca daha da sarsıldı. Boğazından bir hıçkırık çıkınca sarılma ihtiyacı ile kollarını kadına doladı. Kadın ilk şaşırsada kollarını sarıp sırtını okşadı.

"B-beni b-bıraktı..." Kemal bey ve eşi birbirine baktılar. "Oğlum içeriye girelim düzgünce anlat şunları." Batu kafasını kaldırıp onayladı. İçeriye girip koltuğa oturdu.

Diğerleri de karşısına oturup dinlemeye başladı. Batu kısaca onlara olayı anlattı. "Sen bu çocuğa nasıl güvenirsin. Ah oğlum ah..." Kemal beyin söyledikleriyle burnunu çekip baktı. "Peşimizi bırakmayacaktı. Son kez konuşalım gidicem dedi. Bilemedim ben."

"Özcan telefonu açmıyor mu?" Ayşegül hanıma bakıp kafasını iki yana salladı. Kadın, kocasına dönüp: "Birde sen ara." dedi.

Kemal telefonu çıkarıp aradı. Birkaç aramada açıldı.

"Efendim baba?" sesi yorgun geliyordu. "Oğlum evindeyiz biz annenle. Batu perişan. Buraya gel de konuşalım bir."

"Bitti baba. Bir süre uzakta olacağım. İş yerini hallettim."

"Özcan çocuk kötü halde diyorum. Ağlayıp duruyor hasta olacak yine!" Özcan bir süre sustu. Kıyamıyordu ona ama gururuna da yediremiyordu işte.

"Baba bir süre aramayın beni. Ona da dikkat edin. Saçma sapan bir şey yapmasın" deyip cevap beklemeden telefonu kapattı.

Kemal bey kafasını iki yana sallayıp masaya bıraktı. Batu tekrar ağlayıp başını elleri arasına aldı. "Mahvettim her şeyi. Kendi ellerimle..."

Ayşegül hanım omzunu okşayıp: "Hadi git uyu biraz. Yarın tekrar ararsın." dedi.

"Olmaz vazgeçemem. Aramam lazım onu!" deyip ayağa kalktı. Kemal bey peşinden gitsede ayakkabısını giyip dışarı attı kendini.

Arkasından bağırırlarken o soğuk havada üşüyen yüzüne aldırmayıp bakabileceği yerlere doğru yola çıktı.

*****

Özcan önünde ki birasını yudumlayıp gökyüzüne baktı. Olanlara aklı ermiyordu. Doğru mu yapmıştı? Ayrılınca daha mı iyi olmuştu?

Lanet olsun ki iyi değildi. Hiç iyi durumda değildi. Kendisini ve Batu'yu üzmekten başka bir işe yaramıyordu.

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin