Bölüm 17

23.7K 1.4K 347
                                    

03.11.2020

***

Selamlar. Bugün yayınlamayacaktım ama dayanamadım :D Yorum ve votelerınızı bekliyorum. Keyifli okumalar. :)






Sabah gözlerini yatağında açan Özcan etrafına bakıp gece olanları hatırlamaya çalıştı. Yine içtiği bir günün ardından Emre onu ailesinin evine getirmişti. Kendi evinde kalmak istemiyordu. Hâlâ Batu'nun kokusunu alıyordu orada. Kimi zaman iyi gelse de, çoğu zaman üzüyordu onu.

Kapısının çalmasıyla kafasını çevirdi. Annesi kapıya yaslanmıştı.

''Kalk hadi. Kahvaltıya gel.''

''İşe gideceğim siz yapın kahvaltınızı.'' Yerinden kalkıp üstündeki gömleği çıkartmaya başladı.

''Özcan yapma böyle''

''Anne rahat bırak beni.''

''Batu'dan ayrılmışsın.'' Annesinin yüzüne bakarak kafasını salladı. Gözlerinde parıltı geçtiğine yemin edebilirdi. Göz devirip, dolabına gitti ve temiz çamaşır aldı. Odasında ki banyoya girdi.

Duş alıp üstünü giyindi. Aşağı indiğinde annesi ve babası kahvaltıda onu bekliyordu.

''Ben çıkıyorum.''

''Oğlum iki dakika otur konuşalım.'' Babasının söyledikleriyle ona bir bakış attı.

''Aynı şeyleri konuşmaktan bıktım baba. Yeter artık.''

''Annenin Batu'yla konuşmasını ister misin?'' Konunun ilgisini çekmeye başlamasıyla babasına döndü. Annesi sinirle ikisine baktı.

''Asla!''

''Görüyorsun baba. Konuşmaya gerek yokmuş. Annem biricik oğlu için bunu yapmıyorsa söylenecek bir şey yok.'' Biricik oğlu kelimesini tırnak içine alıp söylemişti. Babası sinirle annesine bakıp:

''Ayşegül sen yapma bari!'' Diye hayıflandı.

''Valla hiçbir şey konuşmam ben o çocukla. Kendi yaşıtı birini bulsun kendine'' Özcan'ın ne kadar üzüldüğünü ve kırıldığını göremiyordu. Onun için bir heves olduğunu düşünüyordu.

Özcan acıyla gülüp arkasını döndü. Kapıyı çarpıp çıktı. Babası öyle söyleyince belki bir umut Batu onu affeder diye düşünmüştü. Ama görüyordu ki annesinin yanında ufacık bir değeri bile yoktu.

Arabasına binip şirkete doğru yola çıktı. Bugün önemli bir toplantısı vardı. Aklını toplaması gerekiyordu. Aklı hala doluyken toplantıya nasıl gireceğini düşündü.

Arabasını şirket yolunun ters istikametine sürdü. Son kez şansını denemek istiyordu. Başından beri Batu zor durumda kalmaması için gitmediği evine gidecekti. Onunla telefonla konuşmasının üzerinden nerdeyse 2 hafta geçmişti. Belki biraz yumuşardı değil mi?

Arabayı binanın önüne park edip çıktı. Kapısına gelince zili çalmayı düşündü ama ya açmazsa... Biri onu duymuş gibi kapıdan çıktı. O arada içeriye girip kata çıktı. Kapıyı çalıp beklemeye başladı. Geçen gün gördüğü çocuk açtı kapıyı. Yekta...

''Buyrun?''

''Batu evde mi?'' Kendisine üstten bir bakış atıp içeriye doğru bağırdı.

''Batu! mafya kılıklı bir adam seni soruyor.'' Özcan anında gözlerini kısıp üzerine doğru yürüdü.

PATRON | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin