ÖZEL BÖLÜM - 4

525 35 4
                                    

İyi okumalar....

Üzerime çöken ağırlıkla gözlerimi açtım. Ares'ti. Saate baktığım daha sabah 6'ydı. "Halacım." dedim doğrularak. "Hala ben uyuyamadım. Annem gil de kapısını kilitlemiş. O yüzden sana geldim. Rahatsız ettiysem özür dilerim." dedi masumca. Gülümsedim. "Yok halacım ne rahatsızlığı. Benim yakışıklı yiğenim benimle yatmak istiyor. Rahatsız mı olacağım?" dedim. Gülüp Ateş ile ortamıza geçti. Tek kolunu açıp kolumun üzerine yatırdım ve kendime çektim. Saçlarını okşamaya başladım.
_______________________

Yüzümde gezinen ellerle uyandım ama gözlerimi açmadım." Annem çok güzel değil mi Ares? "," Evet. Halam gerçekten çok güzel bir kadın. Hayranım." sonra da ekledi "Senin güzelliğinin de nereden geldiği belli." kıkırdama sesi geldi sonra. Gülerek gözlerimi açtım ve doğruldum. " Öyle mi Ares?" dedim. "Ah. Şey. Evet." dedi ensesini kaşıyarak. "Hadi kalkalım yoksa kahvaltıya geç kalacağız." dedim yataktan çıkarak. İkisi de yataktan indi tam eliz de çıkacağı sırada "Annem, üzerini değiştirmeyecek misin?" dedim. Kafasını salladı. Ares gidince kıyafetleri yatağa koydum. "Gel bakalım." dedim. Üzerini değiştirirken içeriye Ateş girdi. "Günaydıın." dedi ikimizi de öpüp. "Anne boynuna ne oldu?" demesiyle Ateş'e döndüm. "Kaşıdım ya. Tırnaklarım da uzadı. Ondan." dedim. Üzerini değiştirince yatağa uzanıp babasına sarıldı. Bende banyoya girip üzerimi değiştirdim.

Banyodan çıkıp dolabın karşısına geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Banyodan çıkıp dolabın karşısına geçtim. Üzerime şort ve tişört çıkardım. Boğaz temizleme sesiyle arkamı döndüm. Eliyle mmmm işareti yaptı. Gülüp giyindim. Plaj çantasına havlu güneş kremi vb. Koyup parfüm sıktım ve telefonumu alıp "Ben iniyorum." dedim ve aşağı indim. "Onu giyemezsin Melek!", "Ya sanane! Denize gireceğim neyle gireyim?!", "Keserim hepsini Melek!", "Keste gör o zaman!". "Noluyor ya?" dedim araya girip. "SEN KARIŞMA!" ikisi aynı anda bana bağırınca ellerimi kaldırdım. "Tamam. Sakin." dedim ve yukarıdan gelen Ateş ile Eliz'e baktım. " Ver şunu Savaş.", "Hayır.", " Vallahi vururum seni!" Ares'e baktığımda bacak bacak üzerine atmış gülerek bakıyordu. Yazık garibim alışık tabi. Hahshshsu.
" Vur hadi.", "Ay kesin bir be! Git giyin şunu Melek." dedim Savaş'ın elinden bikiniyi alarak.ç Melek' e fırlattım. Sonra da Savaş'ın koltuğa ittim. "Otur lan sende şurada.", "Ya ama o çok-", "Konuş DEMEDİM Savaş." dedim. Melek de giyinip gelince gidip kahvaltı yaptık. Sonra da plaja geçip iki tane şezlong olan yere oturduk. "Biz içecek bişeyler alalım. Hadi Savaş." dedi Ateş. Onlar gidince suratı asık olan Melek'e döndüm. "Asma suratını ya. Savaş aynı Savaş. Pis kıskanç." dedim yüzümü buruştururken. Güldü. "Gel biraz denize girelim çocuklarla." dedim kalkıp üzerimi çıkarttım. "Oha. Çok iyi." dedi fazlaca belirgin olan karın kaslarıma bakarak. Güldüm. Oda çıkarınca bende aynı tepkiyi verdim. "Huhuuu. Çok iyi." dedim. Gülüp koluma vurdu. Güneş kremi sürüp çocukların yanına gittik. "Bize de yer var mı?", "Hıhı gelin." dedi Ares. "Bence siz gelin hadi. Denize girelim." dedim. Eliz kalkıp elimi tuttu. Ares'te Melek'in elini tuttu. Baya gidince durdum ve Eliz'i kucağıma aldım.
1 saat sonra...
" Eliz", "Hee.", "Dayın geliyor.", "Teyze senin bu kocan zır deli." dedi. Ateş ile yanımıza gelip durdular. Eliz Ateş'in kucağına oturup sarıldı. " Bak yine aklıma geldi. İkinci çocuk şart." dedi Savaş. Ateş ise gülüp " Bende diyorum ama, isteyen yok." dedi. Kan beynime sıçramıştı adeta. Bu konuyu yüz kere konuşmuştuk." Benim bir daha çocuğum olmayacak. Bilmem hatırlar mısınız? Vuruldum ya hani! Eliz bile bir mucizeyken, daha fazlasını istiyorsun Ateş. Madem çok istiyorsun git başka kadından yap 2 çocuk!","Ya ben öyle mi dedim?!", "Ne dersen de ya!" dedim ve arkamı dönüp ilerlemeye başladı. Eliz'i Savaş'a vermişti. Kolumu tutup kendine çevirdi. " Öyle demek istemedim Bade.", "Nasıl demek istersen de
A.Ateş. " Gözlerimi silip şezlonga ilerledim ve havluyu sardım bedenime. "Ne bekliyorsun ki? Aptal işte." dedim telefonumu aldım. "Nereye Bade?" Melek' in sesiyle arkamı döndüm. " Eve gideyim ben. Uykum var biraz." dedim. "Uykunun olmadığı biliyorum. Bende geleceğim seninle. Hatta hamama gidelim. Buranın hamamı vardı diye hatırlıyorum. " kafamı sallayıp onu bekledim. Kafamı çevirdiğimde Ateş gilin de geldiğini gördüm. Yanımıza gelip durdular. "Nereye?" dedi Savaş. "Hamama gidiyoruz biz, kafa dağıtmaya Savaş'cım." dedi Melek. "Ha yani siz gelmeyin diyorsunuz. Ee çocukların da uykusu gelmiş bacanak biz ne yapsak?" dedi. Ateş omzunu silkti. "Uykun mu geldi meleğim?" Dedim çömelip Eliz' in önüne geçtim. Kafasını salladı. "Gel gidelim. Uyutayım seni?" yine kafasını salladı. "Melek çocukları yatırıp gitsek olur mu?", "Olur bende Ares'i Uyutayım." Eliz'i kucağıma alıp eve ilerledim.
.
"Burası mı? Emin misin?" dedim. Kafasını salladı. "ya çok havasız burası." dedi Savaş. Peşimize takılmışlardı. Kapıyı açıp Melek ile girdik ama girmez olaydık. Çığlık atıp kapıyı geri kapattım. "Ne oldu ya?" dedi Ateş kapıyı açıp. Anında gözlerini kapatıp geri döndürdüm. "Lan Noluyor?","Kadın, adam. Şey ediyordu. Ay ben çıkıyorum." dedi Melek. Derken Savaş kapıyı açmaya yeltendi. Melek geri dönüp ensesine yapıştırdı "Aptal düş önüme." dedi. Onlar ilerlerken bende peşlerinden ilerledim.
" Allahım, görmez olaydım." dedim. "Ne kastınız ya? Dün akşam zaten Badecim enişteyle aşna fişne olmuşsunuz.", "Ne alakası var be!" dedim gözlerimi kaçırıp. "Eniştenin sırtı. Senin boynun. Tabi ne alakası var." dedi ve Melek'in omzuna kolunu atıp ilerlemeye başladılar. Ateş'e bakıp bende ilerlemeye başladım. Eve gidip duş aldık ve televizyon izlemeye başladık. Ateş boynuma burnunu sürttü ve "Hala kırgın mısın?" dedi. Dolan gözlerimle bakışlarımı ellerime indirdim.
" Güzelim. Özür dilerim, bir an unuttum ben." kafamı salladım.
" Bebeğim." dedi sarılarak. Kollarımı boynuna sardım. "Oh be sonunda barıştılar" dedi Savaş. "Bugün ayrı takılsak olur mu" dedi Melek. "O niye?" Savaş. " Olur Melek. Hadi hazırlanıp çıkalım." dedim. Kalkarken Ateş kolumu tuttu. "Barışmadık mı?" sessiz kaldım. "Bade.", "Biraz kafamı dağıtsam iyi olur." dedim ve yukarıya çıktım. Eliz'e döndüm. Telefona bakıyordu. "Annecim hadi hazırlanalım.", "Nereye gidiyoruz? Babam gelmiyor mu? Dayım?", "Ben, Melek teyzen ve Ares. İstersen sen kal babanla." dedim gülerek. Hemen kalkıp tişörtünü çıkardı. Gülüp ayırdığım kıyafetleri giydirmeye başladım. Sonra da kendim giyindim.

Eyeliner çekip rimel sürdüm ve kahve tonunda ruj sürdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eyeliner çekip rimel sürdüm ve kahve tonunda ruj sürdüm. Arabanın anahtarlarını alıp siyah kol çantama cüzdanımda birlikte koydum. İçine silahımı da koydum. Eliz'in elini tutup aşağı indik. Ateş bizi görünce öksürmeye başladı. Ufak çaplı bir kalp krizi geçirdi. "Melek hadi!" dedim arabanın anahtarını çıkartıp. "Geldik." dedi. O da elbise giyinmişti. Savaş görünce kaşlarını çatıp tam kalkıyordu ki " Sakın Savaş." dedim. Dışarıya çıktık. "Ya Bade." dedi heyecanlı bir şekilde. " Heh." dedim. " Lunaparka mı gitsek?" güldüm "Fark etmez ama ilk önce yemek yiyelim. Çok açım.", "Ay ben de açım." dedi. Arabaya bindik. Nereye gideceğimizi Melek tarif ediyordu. Arabayı park edip indik. Tarihi bir kumpirciydi. "Burası varya offf. Mükemmel. Ortaokul ve lise çıkışında hep buraya gelirdik. Bayılıcaksınız." dedi. Gülerek Eliz'in elini tuttum ve içeriye ilerledim. "Hoşgeldiniz. Ne alırdınız?", "2 tane büyük boy kumpir, 2 tane de küçük boy.", "Peki efendim." dedi ve gitti. Sohbet ederken kapıdan giren kişiyle donup kaldım.

İyi geceler GÖKBÖRÜ ailesiiii🖤  Bir kaç bölüm atıyoruummm sizeee. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar 🦅🖤

GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin