İyi okumalar...
Uyandığımda kolumda serum vardı. Yanıma baktığımda Ateş ve annem vardı. "Ateş.", "Güzelim. İyi misin?" dedi anlımı okşayarak. Kafamı salladım. " Ne oldu? Bebeğimiz iyi değil mi?", "İyi güzelim. Merak etme. Vücut direncin düşmüş sadece.", derin bir nefes verip "Tamam gidelim artık." dedim ve ayağa kalktım. "Annem, bugün baban gömülecek kızım." dedi annem üzgün bir tonda. "Biliyorum anne. Biliyorum." dedim. Hemşire serumu çıkarınca ayağa kalktım. Ayakkabılarım uzanmıştım ki Ateş eğilip giydirmeye başladı. Elimle gözlerimi ovaladım. Garip hissediyordum. Halim yoktu. Aptal gibiydim. ____________ Babam gömülmüştü. Toprak yığınının yanına çöktüm." Baba, sen bu bir karış toprağa mı layıktın?" dedim ve gözlerimi sildim. "Torunun olacaktı baba. %80'e kafa tutan, güçlü torunun olacaktı. Seninle parklara gidecek, beraber bir şeyler yapacaktınız. Herkese biz dedemle böyle böyle yaptık diye anlatacaktı seni. Baba affet beni olur mu? Sadece biraz kırgındım gelmediniz diye. Bilmez misin inadımı? Lütfen affet. " dedim. Ayağa kalktım. Ateş belimden tutup destek verdi. Onu kendime çekip sarıldım. Daha fazla ağlamaya başladım." Ateş..."," Güzelim yapma böyle. Hem bak karnındaki minik de üzülüyor. Sende fazla bırakma kendini. " dedi anlımdan öperek. Kafamı salladım. Gözlerimi sildim, son bir defa daha mezarına bakıp arabaya ilerledim. Ateş'den.... "Babacım, kızınız ve torununu artık bana emanet. Sizin kadar olmasada ona destek olmaya çalışacağım, her ihtiyacı olduğunda yanında olacağım . Böyle tanışmak istemezdik ama, yalan dünya. Bilirsiniz." dedim ve ayağa kalktım. Bade arabaya binmiş beni bekliyordu. Arabaya ilerleyip bindim. Arabayı çalıştırdım." İyi misin? " diye sordum. Kafasını usulca salladı. Ayşe anneler eve gitmişlerdi. Bade biraz daha kalmak istemişti." Daralıyorum artık. Nefes almak zor geliyor. Ama annecim senin için dayanmalıyım. Senin için güçlü durmak zorundayım. " dedi ellerini karnına koyarak. Gülümseyip elimi yanağına koydum." Dünyanın en güçlü kadını, annesi. Sizi seviyorum yaşam sebeplerim." dedim. Gözünden bir yaş daha düştü. "Ateş." dedi ve elimi tuttu. Önüme dönüp eve doğru sürmeye devam ettim. Eve geldiğimizde yemek yeyip yattık. ____________ 4 gün sonra.... "Ayşe anne. Bade uyuya kaldı. Ben odasına çıkarayım." dedim bana bakan Ayşe anneye. "Tamam oğlum." dedi. Odasına çıkardım. Yatağına yatırdım. Elimle yüzünü okşayıp anlından öptüm. Odasına baktığımda tüm duvarlar Türk bayrağı, Mustafa Kemal Atatürk posterleri ve şehit künyeleri vardı. Sanırım kendi bastırmıştı. Kocaman kitaplığı, bir sürü kitapları vardı. "Ateş..." ona döndüm ve yanına oturdum. "Efendim güzelim?", " Uyumuş muyum?", "Hmhm. Hadi biraz daha dinlen. Kimse yok aşağıda." dedim saçlarını elimle geriye atarak. Kafasını salladı. Geri uzandı. Sırtımı yatak başlığına dayayarak kendime çektim. Uyuyana kadar saçlarını okşadım. Uyuduktan sonra öpüp üzerini örttüm ve aşağıya indim. Ayşe anne mutfaktaydı. Yanına gidip sandalyeye oturdum. "Oğlum geldin mi?", "Evet annecim." ellerini kurulayıp yanıma geldi. "Bade uyuyor mu oğlum?" kafamı salladım. "Gel." dedi ve kalktı. Bende kalktım. Arka taraftan bahçeye çıktık. İleride yere giden mahzen gibi bir şey vardı. Kapağını açtı Ayşe anne. Aşağı indi. Bende peşinden indim. Her yerde silah , keskin nişancılar, özel harekat, yeşil bere resimleri vardı. Guaj ve akrilik boya ile yapılmıştı. Şaşkınlıkla bakıyordum. Yerde iki tane armut puf vardı. Oraya oturduk. " Burası Mehmet'in Bade için yaptığı mahzen. Bade sinirli olduğunda ya da canı sıkılsa gelir resim yapardı. Daha doğrusu buradan çıkmazdı. Ya odası ya burası. Burada uyuduğu zamanlar bile var." dedi etrafına bakıp. Kafamı salladım. " Böyle becerisi olduğunu bilmiyordum. "," Robot resim tasarlamak için girmişti akademiye. Sonrasında Özel harekata gireceğim dedi. " kafamı aşağı yukarı salladım." Bana kendini tanıtır mısın oğlum? Hiç fırsatımız olmadı. "," Tabi efendim. Ben istek dışı olan bir çocukmuşum sanırım ki yetiştirme yurdunda büyüdüm. 4-5 sene sonra bir tane yaşlı bir amca beni almak istedi. Ve aldı. Onunla büyümeye başladım. Her zaman benimle ilgilenir öz çocuğu gibi görürdü. Emekli binbaşıymış. Onun sayesinde bir çok yeteneğim oldu. Tek ailem oydu. O da vefat etti. " dedim. Beni kendine çekip sarıldı." Artık ben varım oğlum. Öz annen gibi gör beni. " dedi. Gülümseyip kafamı salladım. " Teşekkür ederim Ayşe anne. " dedim. Sonra mahzenden çıktık. Tekrar mutfağa gittik." Oğlum sever misin bilmem ama alinazik yapıyorum. "," Tabiki bayılırım. Bade sağ olsun genellikle makarna yediğimiz için evde ev yeme-"," Öyle mi Ateş bey?" derken elleri belinde bana bakan Bade beklemiyordum açıkçası. Bade'den... Uyandığımda kalkıp pencereye gittim. Hava çok sıcaktı. Üzerimi değiştirip (Multide) güneş kremimi sürdüm. Merdivenlerden aşağı inerken annem ile Ateş'in konuşmalarını duydum. " Tabiki bayılırım. Bade sağ olsun genellikle makarna yediğimiz için evde ev yeme-"," Öyle mi Ateş bey?" dedim ellerimi belime koyup." Bade, yani genellikle makarna yiy-"," Yeme o zaman." dedim ve telefonumu aldım. Beyaz air force ayakkabılarımı giyinirken yine yanıma geldi." Bade güzelim. Tamam hadi gel. " dedi. Bağcıklarını bağladım ve arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Urla küçük bir kasaba gibi olsada bana göre büyük bir ilçeydi. Ezbere bildiğim sokakları tekrar ede ede gidiyordum. Kumsalın karşı tarafına doğru ilerledim Sami ustanın mekanına girdim." Ustam.", "Aaa deli kız sen mi geldin?" deyip bana sarıldı. " Evet usta.", "Özlettin kendini deli kız.", "Bende sizleri çok özledim usta. Neriman teyze nerede? Kerem ve Cahit?" Kerem ve Cahit torunuydu. Neriman teyze ise karısı. " Dur çağırayım onları. Özlemişlerdir seni." dedi telefonunu aldı eline. Konuştuktan sonra bana döndü. "Geliyorlar şimdi. Hayırdır deli kız hangi rüzgar attı seni buralara?", "Hiç usta. Öylesine uğrayayım dedim. Özlemişim." dedim elime fırçaları alıp. "İster misin bir şeyler yapmak?", "Yok usta bıraktım ben biliyorsun." dedim. "Gel hadi gel. Al malzemeleri gidelim kumsala. Orada bir şeyler çiz. İçin açılır deli kız." dedi. Kafamı salladım. Tuvali, fırçaları ve boyaları sepete koydum. Sami amca ise tabure vb. Şeyleri alıyordu. Kumsala geldiğimizde taburemi yerleştirdim. "Ne çiziceksin bakalım?", "Aklıma geldi bir şeyler Sami amca. Dur bakalım resmi olacak mı?" dedim telefonumu açtım. Ateş'in güzel bir fotoğrafını açtım. Önüme koydum. Derin bir nefes alıp kalemle taslağını çıkarmaya başladım. "Üstad?","Efendim deli kız?" oda başka bir tuval yapıyordu. "Kerem gil nerede kaldı?", "Aaaa ben burada olduğumuzu söylemedim onlara. Hay Allah. Dur arayayım." dedi telaşla. Ben onun bu haline gülüp renklendirmeye devam ettim. Öyle bir dalmışım ki resime onların geldiğini bile görmedim. "Bade abla. Bade abla?", "HI?", "Biz geldik." dedi Cahit öne çıkarak. Yanıma gelip sarıldı. Bende ona kollarımı dolandım. "Büyümüşsünüz len. Eşek sıpaları boya posa, endama bak." dedim. "Yani biraz öyle oldu." dedi Cahit. Güldüm. Gidip Kerem'e sarıldım. "Canımm. Çok özlemişim ben sizi ya." dedim yanaklarından tutup öperek. İkiside şuan 19-20 yaşında olsa gerek. Elimizde büyüdüler. "Neriman teyze." dedim kollarımı açıp. Gelip sarıldı. Ayrıldıktan sonra popoma vurdu "Kız sen bizi niye aramıyon bakem?", "Nerimoş ben kimseyi aramıyorum ki? Anneme soruver istersen." dedim şive katarak. Sonrada gülmeye başladık. Sohbet ettikten sonra Neriman teyze ve Sami amca kalkıp gittiler. Kerem ve Cahit yanımdaydılar . İkiside bağdaş kurup yanımda oturuyorlardı. "Bade abla sen şimdi özel harekatçısın değil mi?", "Hmhm." dedim tuvale son renkleri katarken. "Abla bizde bu sene başvuru yapacağız." dedi Cahit, "Hadi ya. Sami amca biliyor mu?", "Bilse ne bilmese ne olacak allah aşkına." dedi Kerem de. Fırça darbeleri atarken "Hayatınızı kendiniz oluşturacaksınız. Kimse size engel olamaz zaten. O ayrı konu. Doğru kararlar alın. İleride pişman olmamak için. " dedim ve tuvali kuruması için bıraktım. "Bu kim Bade abla?", "Kim kim?", "Resimdeki.", "Ha şey nişanlım." dedim. "Al yine sap kaldık. Ben bu Cahit'le kaldım abla. Bu var diye kimse gelmiyor bana." dedi Kerem. Güldüm. "Yazık lan size. Üzüldüm şimdi." dedim. Biraz daha sohbet ettikten sonra tuvale baktım. Kurumuştu. Kalem alıp altına imzamı attım. Ve Kerem' den getirmesini istediğim çantaya koydum. "Hadi beyler kalkalım artık." dedim. Hava kararıyordu. Ayağa kalkıp bizim eve yürümeye başladık. "Al şunu giy abla. Hava serinledi." dedi Kerem üstündeki siyah ceketi çıkartarak. Gerçekten serinlemişti. "Sağol canım." dedim ve üzerime giyindim. Evin önüne geldiğimizde onlara sarılıp veda ettim. Kapıyı çalıp bekledim. Ateş açmıştı. Eline çantayı verip odama çıktım. Üzerini değiştirirken Ateş girdi içeriye. "Çıksana. Üzerimi değiştiriyorum." dedim ama nafile. " Canım çıkmak istemiyor ama." dedi üzerime doğru gelirken. Hemen şortumu giyindim. "Pis sapık." dedim tişörtümü almak için arkamı döndüm. O ise ellerini bana dolayarak arkamdan sarıldı. Boynumu öptü. "O oğlanlar kimdi?", "Kerem ve Cahit.", "Kim işte?"," Elimde büyümüş çocuklar." dedim. "Peşinden gelicektim ama Ayşe anne izin vermedi." kafamı salladım. Ellerini karnıma koydu. "Babacım. Nasılsın bakalım?" hafifçe okşayarak. "Gayet iyi babası. Annesinin hediyesine baktın mı diye soruyor?" dedim ona dönerek. Kafasını hayır anlamında salladı. Sonra yan tarafa eğilip getirdiğini görmediğim çantayı açıp tabloyu eline aldı. Şaşkınca bakıyordu. " Bunu sen mi yaptın?" kafamı evet anlamında salladım. Gelip sarıldı. Tekrardan boynumu öpüp" Seni seviyorum." dedi. Bende sarılmasına karşılık verip" Bende seni seviyorum. Ama acıktım. " dedim dudağımı büzerek. Dudağıma küçük bir buse kondurup tişörtümü giyindirdi. Sonrada rahatsız olduğumu bildiği içinde südyenimin kopçasını çözüp çıkardı. Utandığım için eline vurdum." Yapma şöyle şeyler işte. Utanıyorum. ", " Utanmana gerek yok güzelim." dedi ve beni aşağı indirdi. Mutfağa geçip masaya oturduk. "Anneee!?" diye çağırdım mutfağa. "Efendim kızım?", "Anne bana pişi yapar mısın? Canım çekti. Ve şey İzmir bombası. Ya da şöyle güzel bir turşu . " dedim ellerimi yanaklarıma koyarak. "Aşermeye başlamış bile kızım." dedi gülerek. Ateş de güldü. "Tamam kızım yaparım." dedi ve malzemeleri çıkardı. Bende kafamı Ateş'in omzuna yasladım. "Kaç haftalık oldu kızım?", "2 gün sonra 8 haftalık." dedim ellerimi karnıma koyarak. "Torunumda senin gibi olacak. Erken aşermiştim bende sayende." dedi kıkrıdayarak. "Anne ya." dedim. "Ne var kız yalan mı? Sen doğana kadar erkek zannediyorduk. Elini adam şey zannetmiş erkek demişti.", "Yuh anne. Sus istersen." dedim. Ateş'in gülmekten gözlerinden yaş geliyordu artık. Bende tutamadım güldüm. "Sinirlerim bozuldu ya." dedim. Annem pişiyi önüme koydu. "Anne turşu." dedim pişiden ısırık alarak. Annem turşu çıkartıp önüme koydu. Ateş'e uzattım. Kafasını hayır anlamında salladı. Anneme uzattım o da hayır dedi. Bende omzumu silkip yemeğe devam ettim. ______________ "Karnım ağrıyor." dedim karnımı ovalayarak. Kafamı annemin bacağına koydum. Ayaklarımı da Ateş'in üzerine uzattım. "Fazla yedin kızım. Ama bebek büyüyor. Yada hareket ediyordur. Aç bakalım karnını." dedi. Annem emekli hemşireydi. Bu işleri çok iyi biliyordu. Sırt üstü yatıp açtım. Elini biraz bastırarak karnımda gezdirmeye başladı sonra bir noktada durdu. "Bak burada." dedi elini çektikten sonra orada bir hareketlilik oldu. Ağzım şok içinde açılırken gözlerim doldu. "Ateş gördün mü?" dedim ve elini tuttum. "Gördüm güzelim gördüm." dedi ve karnımı öptü. Kalkıp yerine oturdu. Bacaklarımı kendine çekti. "Anne.", "Efendim kızım?", "Biz Ateş ile bir şey düşündük. Yani sende istersen.", "Neymiş o?", " Biz evlenince Ateş'in evinde kalacağız. Benim evim eşyalı bir şekilde boş kalacak. Diyoruz ki sende gel. Burada tek başına olmaz artık. Burayıda yazın izin aldığımızda gelip kullanırız. Ha?", "Bilemedim ki şimdi." dedi. "Lütfen, gel işte." dedim sarılarak. "Peki tamam. O zaman eşyaları hazırlamaya başlayalım yarın." dedi. Gülümseyip yanağından öptüm. Ateş'e doğru uzanıp"Ateş. Uyuyalım mı?" dedim. Saat geç olmuştu. "Tamam güzelim. Gel hadi. İyi geceler Ayşe anne." dedi. Kalkıp elini tuttum. Anneme öpücük atıp odama çıktık. Yatağım çift kişilik olduğu için benim odamda kalıyorduk. Yatağa uzandım. Ateş de ışığı kapatıp yanıma uzandı. Yanına gidip kolunun üzerine kafamı koydum. Bacağımıda üzerine attım. O bu halime gülerken ben rahat bir şekilde yayılıyordum. Sarıldım. "İyi geceler ." dedim kafamı boynuna götürerek. "İyi geceler güzelim." dedi ve eli belimi sardı. Gözlerimi kapattım ve bana kucak açmış uykuyu kollarımı doladım:) Gece uyandım. Su almaya indim. Suyumu içerken aklıma karpuz ve erik geldi. Canım çok çekmişti. Ama Ateş'i uyandırmaya kıyamazdım. En iyisi sabahı beklemek diye tekrar yatağa girdim. Ama canım çok çekiyordu. Dayanamadım " Ateş. Ateş." dedim sarsarak. "Efendim Bade?" dedi doğrulup yüzüme yaklaşarak. "Şey uyandırdım özür dilerim. Bir şey isteyecektim.", "Önemli değil güzelim söyle." dedi saçlarımı geriye doğru tarayarak. "Canım karpuzla erik çekti. Bu saatte gider misin bilmem ama? Canım çok çekti. Uyuyamadım." dedim üzgünce. Yaklaşıp dudağıma buse kondurdu. "Önemli değil güzelim. Benim meleklerim isterde ben almaz mıyım?" dedi elini karnıma koyarak. Gülümseyip sarıldım. "İyi ki karşıma çıktın. Seni çok seviyorum. " dedim kafamı boynuna koyup." Bende seni güzelim. Sende iyiki çıktın karşıma." dedi boynumu öpüp. Sonra kalkıp altına şortunu giyindi." Başka bir şey ister misin?", "Şey birde çikolata." dedim. Gülümseyip kafasını salladı. Yanıma gelip öptü. Arkasını dönerken durdurdum. "Bende geleyim mi?", "Sen bilirsin güzelim." kafamı salladım. Ayağa kalkıp tekrardan üzerimi değiştirdim. Siyah şort beyaz bol tişört giyinip saçlarımı topladım. Telefonumu ve cüzdanımı alıp ayakkabılarımı giyindim. Ateş de hazır bekliyordu. Arabaya bineceği zaman durdurdum "Yürüyerek gidelim.", "Peki." dedi elini tuttu. Kemal amcanın manavını görünce oraya yöneldim. İçeri girdiğimizde Ateş karpuz seçiyordu. Bende erik var mı diye bakıyordum. Ama yoktu. "Kemal amca.", "Söyle kızım.", "Erik yok mu?", " Yok kızım daha gelmedi tezgahlara." dudağımı üzgünce büzdüm. "Peki Kemal amca." dedim ve Ateş'in yanına gittim. "Ne oldu güzelim?", "Erik yokmuş." dedim etrafıma bakarak. "Hay allah." dedi. Karar kıldığı karpuzu eline aldı. Kemal amcanın yanına ilerledik. "Amca erik yok mu şimdi?" dedi Ateş. "Oğlum tezgahlarda gelmedi daha." dedi Kemal amca, Ateş de bana dönüp"Bade başka bir şey aşersen olmaz mıydı?", "Ya ben mi karar veriyorum Ateş? Ben versem şuan burada olamazdık zaten. Sağol Kemal amca karpuz istemiyorum ben kalsın." dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Hayır yani erik istediysem ne olmuş?
İyi günler sevgili okuyucularım❤️ Bade biraz agresif bu sıralar sanki değil mi? Ateş'de baya sabırlı. ❤️ Beğenmeniz dileğiyle. İyi okumalar 🖤🦅⚡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI |
Teen FictionBir kız düşünün... Annesinin biricik kızı, babasının prensesi.. Bu kız düşmana korku, dosta güven veren isimsiz kahramanlardan. Daha Polis Özel Harekat'taki ilk senesiydi ama yaşadıkları bir ömre bedeldi. Gelin hep birlikte bu kızın neler yaşadığın...