İyi okumalar...
3 Gün Sonra... Gece Ankara'ya dönmüştük. Yarın ise Mehmet'in annesinin yanına gidecektik. Duş alıp yatağa uzandım. Daha 3 gün önce bir yiğidin naaşı kucağımdaydı. Tek aşkı vatan, bayrak olan bir yiğit. Telefonum titremeye başladı. "Efendim.", "Kulağından çeksen mi telefonu?", "Pardon." gözlerimi silip ayağa kalktım. Masama oturup telefonu karşıma sabitledim. " Nasılsın?" dedim halsizce. "Ben iyiyim de sen kötü gözüküyorsun. Bir şey mi oldu?" gözlerimi kapatıp elimi yanağıma koydum. "Ateş, bir şey yok.. Biliyorsun son olaylar.", "Bade ne oldu son olay ne?"," 3 gün önce. Görevde çatışma çıktı. Bir yiğit verdim kucağımda. Kendine müdahale etmemi istemedi. Şehitlik beni bıraksa ben onu bırakmam dedi. Hiçbir şey yapamadım... " dedim."En yüksek mertebeye ulaştı. Peygamber efendimizin komşusu oldu. Şuan o en iyi yerde Bade. " dedi. Kafamı salladım." Ateş. Yarın annesinin yanına gideceğim. Beni tembihledi. " ayağa kalktım ve parkamın yanına ilerledim. Cebinden künyeyi aldım. "Bunu annesine vermemi istedi. Onu iyi gördüm mutluydu. Dememi istedi." elimi başıma koyup kafamı eğdim. "Bade yapma böyle. Tamam.", " Ben nasıl derim annesine Ateş? Oğlun kahpe bir çatışmada şehit olurken mutluydu diye. O kadar cesaretim yok.","Bade biz polisiz, askeriz. Bu durumlara alışman gerekiyor artık. Soğukkanlı olmalısın. Namlu ucundayız, her an bir şey olabilir. Cesaretini topla." dedi derin bir nefes alarak. "Tamam." dedim ve saçlarımı geriye itip tepeden topladım. Ellerimde gözlerimi sildim. "Yarın annesinin karşısında benim asenam gibi dur. Başını yere eğme. Güçlü dur. Sana güveniyorum." dedi gülümseyerek. "Ateş.", "Hım.", "Teşekkür ederim. Seni seviyorum.", "Bende seni güzelim. Şimdi git yemeğini ye. Ve güzelce dinlen. Yarın eve dönünce de ara mutlaka." kafamı salladım. Öpücük atıp kapattım. _________________ "Oy kızım. - Kalbini göstererek- Burası yanıyor kızım, burası. Ben evladımı böyle mi gönderdim onlara? Onlar niye böyle yolladılar evine. Annesinin kuzusunu." dedi dizlerine yavaşça vurarak. Yüzbaşı Kerem' de buradaydı. Kafamı kaldırıp ona baktım. "Teyzem, annem." dedim ve elini tuttum. "Bak bunu Mehmet bana verdi. Dedi ki bunu anneme ver, selamımı söyle.", "Gördün mü sen kınalı kuzumu kızım? Nasıldı? Ben göremedim izin vermediler kızım, izin vermediler. Ben onu göremedim son defa." dedi elimi sıkarak. Göz yaşlarımı tutamadım. " Askerlik işte. Gördüm annem. Benim yanımdaydı. Gülümsüyordu. Gökyüzüne bakıp gülümsüyordu annem. Üzülmesin annem dedi." dedim. Bana sarıldı. "Oyy kınalı kuzum oy." dedi gözlerini silerek. Kafamı salladım. Ellerini tutup öptüm. " Annem. Sen varya bir yiğit, bir aslan doğurmuşsun. Ben sana kendini üzme,ağlama vb. Şeyler söylemeyeceğim.. Bende yaşadım bu durumu. Ama metanetli olun annem. Biz bir ölür bin diriliriz evelallah." dedim ve ayağa kalktım. Elini öpüp sarıldım. "Biz buralardayız. Ben size kartımı vereyim. Bir ihtiyacınız olduğunda ya da dertleşmek bile isterseniz arayın beni.", "Sağol kızım. Sağol. Allahım benim kınalı kuzumu aldı ama sizleri korusun. Diyecek bir şey bulamıyorum artık. VATAN SAĞ OLSUN." gülümsedim ve kartımı uzattım. Alıp masasına koydu. Bizimkilerde gelip teyzenin elinden öptükten sonra dışarı çıktık. Ben hala biraz topallıyordum. Parkamın fermuarını açtım" Daraldım. " dedim gözlerimi silip. " Hadi gidelim artık. Yapacağımız bir şey kalmadı. " dedi Adnan abi. Kafamızı salladık. Kobraya bindik. Kaya öne geçip aracı çalıştırdı. ______________________ " Müdürüm, şehidimizin ailesini ziyaret ettik. Şimdi ne yapalım?"," Serbestsiniz kızım. Evinize gidin hatta. " dedi kafamı salladım. Arkamı dönüp kapıya ilerledim ki "Bade.", "Efendim müdürüm?", "Ayağına ne oldu senin?" elimi enseme koyarak "Şey müdürüm. Ben o günkü çatışmada 3. Kattan aşağı atladım da.", "Ne?! Deli misin kızım sen? Git çabuk hastaneye. Allahım yarabbim." dedi kızarak. "Müdürüm bir şeyim yok gerçekten. Zorlamasa-", "Hastaneye Bade!" dedi. Baş selamı vererek "Emredersiniz müdürüm." dedim ve çıktım. O sırada kapının önünden geçen Baran'ı tuttum. Kolunun altına girdim. "Müdür hastaneye dedi.","Uçuralım o zaman amirim." dedi. Bekleme salonuna geldiğimizde "Abiler, ben hastaneye gidiyorum. Buralar size emanet. " dedim gülerek. "Hayırdır?" DEDİ Murat abi. " Ya ben o çatışmada çatıdan atladım." dedim. Diğer timdekiler ağzı açık bakıyorlardı. Bizimkilerde gülüyordu. "Bir akıllımız yok. Yürü hadi." dedi Adnan abi. "Yok abi Baran ile gidiyorum. Siz zahmet etmeyin." dedim. Elimle hadi işareti yaptım. ___________ "Bade hanım 1 ay kadar bir süre dinlemelisiniz. Hem çatlamış hem çıkmış bileğiniz.","Ne 1 ay mı?" kafasını sallayıp bilgisayarda bir şeyler yaptı. "Raporunuzu çalıştığınız yere gönderdim. Şimdi gelin bileğinizi takalım ve alçıya alalım." dedi ayaklanarak. Kafamı salladım. Sedyeye oturdum. Doktor gelip bileğimi tuttu. Çevirmeye başladı. " Çok zorlamayın ve mümkünse dinlenin." dedi ve birden ittirdi. Dişlerimi sıktım. Alçıyıda sarıp ilaç yazdığı reçeteyi verdi." Ağrınız olursa tok karna sabah akşam alırsınız." dedi. Kafamı sallayıp Baran'ın beni kaldırmasını bekledim ama kucağına aldı. Dışarı çıktığımızda "Bu doktor çok mu uyuzdu Baran?", "Sanırım abla." dedi gülerek. Göğsüne dokunup "Lan siz ne ara yaptınız bu kadar kası?" güldü. Arabaya bıraktı ve kendisinde bindi. Eve geldiğimde kapıyı açtım "Gelsene sende." dedim, "Yok abla ya. Gideyim bizimkilerin yanına." kafamı salladım. Görüşürüz dedim o gidinceye kapıyı kapattım. Topallaya Topallaya yukarı çıktım. Üzerimi değiştirdim. Telefon çalıyordu ve yine kesin Ateş arıyordu. "Efendim Ateş." dedim. "Nasılsın güzelim?" kamerayı ayağıma çevirip "Mükemmel." dedim gülerek. "Ne oldu alçıya mı alındı? İki dakika rahat durmuyorsun bu sefer ne oldu?", "Görev detayı veremem." dedim gülerek. "Başlarım detayına. Ne oldu?", " Çatıda çakal avlarken,3.kattan aşağı atladım.","Kızım sen iyi misin? Hiç mi fark etmedin?", "O kadar yüksek zannetmiyordum." dedim. Ya sabır çekti. "Nasıldı bugün?" dedi. " Cesaretimi topladım. Sorun olmadı. Of tamam iyiyim ben işte. Sen nasılsın?", "Çok iyiyim. Bu gidişle görev uzayacak gibi duruyor ama.", "NE!?", "Bağırma Bade." dedi sakince. "Ben, kapatıyorum Ateş. Görüşürüz." dedim ve kapattım. Telefonumu da sessize aldım. 1 aydan daha fazla nasıl sürerdi ki bu görev? Hayır yani neden uzadı? Ters giden bir şeyler mi var acaba? Of Ateş of. Yatağa dikkatlice uzandım. Laptopdan film açıp izlemeye başladım. _____________ 4 Gün Sonra... Hergün bizimkiler vardiya sonrası mutlaka uğruyordu bana. Bugün de Melek gelmişti, Demir'in nöbeti olduğu için. "Ya karna bak. Kızım seninki erken büyümeye başlamış. Daha 1 aylık anca vardır bu göbek ne lan?" karnı anormal büyüktü diğer hamilelere göre. "Doktor şişlik olur dedi." omuzlarını silkerek. Çilek tabağını kucağına alıp yemeğe başladı. "Yemek yapalım bari. Çilekle doyurma karnını." dedim ve yavaş yavaş mutfağa ilerledim. "Ne istersin?!", "Şöyle güzel bir makarna yapsana." dedi. Çekmeceden makarnayı alıp tencereye su koydum... Makarnamızı yedikten sonra oturup bir şeyler izlemeye başladık. "Ya ben Ateş'i çok özledim." dedim bıkkınlıkla. "Dayan kuzu ya. Az kaldı şunun şurasında." dedi. "Arasam mı acaba? Arayayım, arayayım." dedim ve telefonu alıp aradım. Fakat meşgüle attı. Tekrar aradım yine meşgüle attı. Oflayıp telefonu diğer koltuğa fırlattım. "Açmadı mı?", "Açmadı." gülüp önüne döndü. Saate baktığımda 2'ye geliyordu. "Hadi yatalım. Misafir odası hazır. Sadece birazcık camı aç. Havalanmadan uyuyamazsın sen." dedim ve merdivenleri çıkmaya başladım. Ateş'den.... "Evet müdürüm. Bitti. Şimdi biletimi alacağım. Tamam müdürüm iyi geceler." deyip kapattım. Görevim erken bitmişti. Bade' ye sürpriz yapmak istiyordum. "Ankara'ya. Bir bilet." dedim kimliğimi uzatarak. "Efendim 3 saat sonra otobüsümüz kalkıcak." dedi adam. Kafamı salladım parayı ödeyip biletimi alıp çıktım. Bade arıyordu. Meşgüle attım. Yine aradı, yine aynı şeyi uyguladım. 3 saat sonra otobüse bindim. Saat 7-8 gibi Ankara'daydım. Tekrar otobüse binip evin yolunu tuttum. Eve vardığımda Melek'i aradım. "Geldim. Aç kapıyı hadi.", "Tamam enişte dur." deyip kapattı. Güldüm. Bade'mi çok özlemiştim. Kapıyı açınca içeriye girdim. Valizi bırakıp üst kata çıktım. Odasına girdim. Uyuyordu. Gece geç yattılar herhalde. Yanına uzandım. Kafamı saçlarında gezdirdim. Kokusu beni mest ediyordu her seferinde. Sonra kolumu beline dolayarak kendime çektim. "Melek, yapma. Uykum var daha. Git odana yat." diye mızmızlandı. Biraz daha çektim kendime. "Melek?" kafamı boynuna gömdüm. "LAN!?" deyip üstüme çıktı. Boğazıma yapıştı. Ama ben gülmekten kendimi durduramıyordum. Bade'den.... "Melek, yapma. Uykum var daha. Git odana yat." dedim. Fakat beni biraz daha kendine çekti. "Melek?" dedim. Kafasını boynuma gömünce Melek olmadığını anladım. "LAN!?" dedim ve bana sarılan kişinin üzerine çıkıp boğazına yapıştım. Ani hareketin sonucunda ayağım çok kötü ağrımıştı. "AH!" dedim ama altımdaki kişiye baktım. "Ateş?", "Güzelim?", "Ateş?" dedim soracasına. "Bade?", "Hala uyanmadım mı ben ya?", "Rüya değil Bade. Döndüm işte." dedi. Gözlerimi açıp ona baktım. Yan tarafa kayıp oturur bir vaziyete geldim. Oda kalktı. "Ne? Bir dakika sen gerçeksin?", "Bade, çok konuşuyorsun. Ben seni özledim." dedi ve sarıldı. Hemen kolumu boynuna doladım. Kafamı omuzuna gömdüm. "Niye ağlıyorsun Bade??" geri çekildi. Gözlerimi sildi. "Ben sadece, çok özlemişim seni." dedim ve tekrar sarıldım. "Bende güzelim. Bende özlemişim." dedi kollarını belime sararak kucağına çekti. "Yavaş, ayağım." dedim. Sonra birden kapı açılıverdi. "Pardon böldüm sanırım." dedi Melek. " Hayır, hayır. Ne oldu?" dedim. "Ne mi oldu? Kahvaltı hazır." dedi çıktı. Bende Ateş'in kucağından kalkarak yataktan aşağı ayaklarımı uzattım. Alçılı ayağıma baktım. "Ağrıyor mu?", "Tch. Arada ani hareket edersem." kafasını salladı. Ayağa kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım. Beni kucağına aldı Ateş. "Bu ne yavaşlık be kızım?" dedi gülerek. Omzuna vurdum. "Yavaşmış. Bugün koltukta yatta - kulağına yaklaşarak- görelim yavaşı." dedim ve göz kırptım. Gözlerini kocaman açtı. Kafasını hayır anlamında salladı...
Merhaba sevgili okuyucularım❣️ Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI |
Novela JuvenilBir kız düşünün... Annesinin biricik kızı, babasının prensesi.. Bu kız düşmana korku, dosta güven veren isimsiz kahramanlardan. Daha Polis Özel Harekat'taki ilk senesiydi ama yaşadıkları bir ömre bedeldi. Gelin hep birlikte bu kızın neler yaşadığın...