İyi okumalar...
Yanımdaki Ateş'di. ''Sen ne zaman geldin buraya?'' dedim sessizce. Sarıldı. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi sıkı sıkı. ''En başından beri buradayım.'' dedi. Duymuştu her şeyi. Tekrardan telefonum çaldı. Savaş arıyordu. Konuşmak istemiyordum. Sessize aldım. Ondan ayrıldım. Sigaramı yaktım. Derince nefes aldım. Boğazım yanmıştı ama umursamadım. Savaş ısrarla arıyordu. ''Açmayacak mısın?'' dedi Ateş. Kafamı salladım ''Kimseyle konuşmak istemiyorum.'' dedim. Sigaramı içime çektim. Ateş aldı telefonu açtı '' Ben şimdi yanındayım o seni sonra arayacakmış. Tamam , tamam görüşürüz.'' dedi kapattı telefonu. ''Neden bana söylemedin Bade?'' dedi sanırım İlhan ile alakalı olan konudan bahsediyordu. Kafamı eğdim, çenemden tutup kaldırdı. ''Ben asla İlhan ile olan konulara karışamam Bade. Onu unutamadın diye ben ona kin tutamam. Daha çok sevinirim. Çünkü sana sevmeyi çok güzel öğretmiş bak .'' dedi derin bir nefes aldı. ''Sen ne zaman istersen o zaman kollarıma girebilirsin. Seni zorlamıyorum da.'' dedi. Çenemi bıraktı. Öbür tarafına döndü. Ben bunu yapacaktım. Onu sevecektim. Kafasını çevirip onu öpmeye başladım. Şaşırsa da sonrasında karşılık verdi. Nefes almak için geri çekildiğimde ayağa kalkıp hızlıca odamın yolunu tuttum. Utanıyordum çünkü. Kalbim çarpıyordu. Hemde çok fazla. Ama Bade'nin orada hala şaşkın ve bir o kadar mutlu Ateş' den haberi yoktu. Odaya girdim hemen üstümü değiştirip makyajımı sildim. Yatağa girdim. Elim istemsizce dudaklarıma gitti. Gülümsedim. Ama o hala gelmemişti. Nerede kaldı bu dememe kalmadan odanın kapısı açıldı. Yavaş hareketlerle ışığı açmadan banyoya girdi. Üstünü değiştiriyordu sanırım. Çıktı ve valize doğru gitti. Şarj aletini alıp yanıma geldi. Yanımda yatacaktı yani :) Telefonunu şarja taktı. Uzandı sırtüstü. ''Oyunculukta berbatsın Bade.'' dedi. Oflayıp arkamı döndüm. '' İyi. Peki.'' dedim . '' Ama ben bu kötü oyuncuya kalbimi kaptırdım.'' deyip arkadan belime sarıldı. Güldüm. sonra birden telefon çaldı. Hemen kalktım .Kazım Müdür '' Efendim müdürüm.'', '' Ateş niye telefonuna bakmıyor Bade?'' , '' Şarja takmıştı müdürüm.'' dedim o sırada Ateş küfür savurdu. Telefonunu eline aldı. '' Tamam adamla naptınız?'', '' Müdürüm bugün barda bana hap verdi. Kullanır mısın diye? Yani kesin o. Sadece bitirmek için doğru zamanı bekliyoruz.'' , '' Anladım kızım dikkatli olun.'' , '' Anlaşıldı müdürüm iyi geceler.'' dedim. Telefonu kapattı. Tekrar uzandım. Ateş sırt üstü uzandı, bu sefer sarıldım ona. Saçımı okşamaya başladı. '' Sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor.'', '' Kendimi koruyabilirim ben, merak etme.'' dedim gözlerimi kapattım. ''Uyusak artık, gözlerim yanıyor.'' dedim. Güldü. Daha sıkı sarıldı. Uykuya dalmaya çalıştım ama uyuyamıyordum. Kolumu kafamın altına koydum ve Ateş'i inceledim. Yakışıklıydı, kusursuzdu. Saçlarını okşadım. Elimi birden tutunca küçük çaplı bir çığlık attım istemsizce. '' Uyusana Bade. Geç oldu.'', '' Sağ ol ya ben geç olduğunu fark etmedim. '' dedim ya sabır der gibi tavana baktı. ''Uyuyamadım herhalde!'' dedim, '' Ne bağırıyorsun kızım.'' dedi. Salak deyip arkamı döndüm. Öküz sarılmadı bile. Uyumaya devam etti. Belki de ben öyle sanıyordum. Sinirle kalktım koltuğa yattım telefonda gezinmeye başladım. Hiçbir şey yoktu. Sertçe koydum masaya. Ateş de irkilmişti. Arkamı döndüm ve uyumaya çalıştım. Tam dalıyordum ki Ateş'in beni kucaklayıp yatağa bırakmasıyla kısa süreliğine kaçmıştı. Sarıldı bana, öptü. '' Hadi artık uyu güzelim.'' dedi. Nihayet uykuya onun kolları arasında dalmıştım. Sabah güneş ışıklarıyla birlikte uyandım. Yanıma baktığımda Ateş ile sarmaş dolaş yatıyorduk. Gülümsedim ve yanağından kocaman öptüm uyanması için. Ve başarılı olmuştum.'' Hadi kalk acıktım ben.'' dedim onu sarsarak. Bir anda elimi tutup altına aldı.'' Bende acıktım.'' dedi, '' Ee hadi inelim. Hadi kalk üstümden.'', '' Ama dudaklarınla doyurabilirim kendimi.'' dedi. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken ''Aaa ayıp ayıp! Kalk üstümden.'', '' Bunu dün beni öpen biri mi söylüyor? '' dedi üstümden kalkarken. Hemen Valizin başına geçtim. Mayo mu? Bikini mi? diye düşünürken Ateş '' Mayo.'' dedi. '' Dışımdan mı söyledim ki?'' , '' Hayır iki saattir bakıyorsun. Anlamamak için salak olmak gerek.'', ''Değil misin ki?'' dedim eşyalarımı alıp koşarak banyoya girdim. '' Bade! Ben sana göstereceğim salağı.'' dedi. Üstümü giyinip saçımı topladım. Dudak parlatıcımı sürdüm ve çıktım. Sonra Ateş ters ters bakarak banyoya girdi ve üstünü değiştirip çıktı.Güneş gözlüğümü ve telefonumu aldım. Asansörün oraya geldiğimizde kızlar dibi düşmüş gibi Ateş' e bakıyordu. Elini tuttum ve sarıldım. Anlamış olacak ki gülüp oda sarıldı. Asansörden indikten sonra Kahvaltı yapmaya gittik. Adam ortalıkta gözükmüyordu. '' Adam ortalıklarda yok.'' dedim. ''Aynen gözükmüyor.'' dedi. '' Bugün odasına gideceğim. Of .'', '' Ne demek odasına gideceğim Bade? Ya bir şey yapmaya kalkışırsa? Ben orada olamayacağım. Hayır olmaz.'' dedi. '' Kendimi koruyabilirim Ateş ben. Yaparsa da yapacağım bir şey yok.'', '' O ne demek Bade yaparsa da yapacak bir şey yok diye. Telefonun açık olacak yanına bıçak alıcaksın.'' dedi kafamı salladım. Oradan kalkıp bu sefer plaja gittik. Evet adam oradaydı. Voleybol oynuyordu. Ateş'i dürttüm'' Bak orada bende gidip katılacağım.'', '' Tamam dikkat et.'' dedi. Tişörtümü çıkardım. Sırtıma krem sürülmesi gerekiyordu. Ama kendim süremiyordum.'' Şey Ateş.'', '' Efendim.'', '' Sırtıma krem sürebilir misin elim yetişmiyor da yoksa ken-'' elimden kremi aldı. Ve sırtıma sıkıp yedirmeye başladı. İstemsizce nefesim kesiliyordu. Değdiği her yer resmen yanıyordu. '' Al bakalım.'' dedi gülümseyerek. '' Sağ ol ben gidiyorum.'' dedim ve adamın yanına doğru ilerledim. Voleybol oynamayı biliyordum 8. sınıfta takımdaydım . Ama bazı nedenlerden dolayı bırakmak zorunda kalmıştım. '' Selam David. Bana da yer var mı?'', '' Tabi ki gel yanıma .'' dedi. Yanına ilerledim. Eline belime koyup beni arkadaşlarına tanıttı. Sağıma baktığımda Ateş sinirden yumruklarını sıkıyordu. Haklıydı. Oyuna başladık. Yarım saat sonra bitmişti, bende bitmiştim. '' David, bugün müsaitsen yanına gelmek istiyorum.'', '' Tabi ki. Yemekten sonra odamda görüşelim o halde.'' dedi ve yanağımdan makas alarak gitti. Kendimi yıkamak istiyordum. Sinirle şezlonga oturdum. Elimi yanağıma sürttüm. '' Denize girsek olur mu? Yoksa ben kendimi kazıyacağım.'', '' Tamam gel hadi.'' dedi ve elimi tuttu. Denize girdiğimizde biraz ileriye gittik. Sonra Ateş daldı. Ama hala çıkmadı. Çıkması lazımdı.'' Ateş ,Ateş. Bak şaka yapıyorsan yapma. Çık sudan Ateş. Lütfen!'' ağlamaya başlamıştım çünkü yoktu. Bir anda önümde hareketlenme oldu. Çığlık attım. Ateş'di. Boynuna sarıldım, belimi kavradı. '' Ne yapıyorsun Ateş ya? Çok korktum ben bişey oldu diye. Nasıl şaka bu?'' dedim kafamı boynuna koyup ağlarken. '' Şaka yaptım güzelim ya? Ağlama. Buradayım işte. İskelenin altında kayalık vardı oradan izledim seni ne yapacaksın diye.'' dedi. Omzuna vurdum ve kucağından indim. Ve denizden çıkmak için ilerledim. Ama o kolumdan tutup kendine çevirdi. Ve tekrardan kucağına aldı. ''Abartmadın mı sanki?'' dedi bir bana birde dudağıma bakarken. '' Abartıyorum öyle mi?'' dedim. '' Evet küçük bir şakaydı sadece.'' dedi biraz daha yaklaşarak. Nefesi artık yüzümdeydi. ''Ben sadece. Sadece korktum bir şey oldu diye.'' yaklaştı artık dudaklarımız birbirine değiyordu.'' Ama bak buradayım. Ve dayanamıyorum.'' deyip öptü beni. Ellerini aşağıya indirirken durdurdum. '' Daha fazla ileri gidemeyiz.'' dedim. Güldü '' İleri gitmeyecektim ki. Tokan düştü onu aldım.'' elimi kafama attım evet düşmüştü. Lanet olsun rezil oldum. '' Al hadi.'' dedi tokamı verdi. Saçımı topladım. Elini tutup denizden dışarı çıkardım. Şezlonga geldiğimizde havluma sarıldım ve uzandım. Ateş' de yiyecek, içecek alacağını söyleyip gitti. Geldiğinde '' Sadece çerez vardı. Bunu aldım o yüzden.'' dedi. Avucuma çerezi doldurup yemeğe başladım. Etrafa bakınıyordum. Ateş' de havalı bir şekilde saçlarını kurutuyordu. İşin kötüsü bazı yaratıklar bakıyordu (!). '' Ateş ya!'' dedim ve suratına havlumu attım. Birden çekip ''Ne var kızım ya. Ne havlu atıyorsun.'' dedi. Sinirle ağzıma fıstık attım önüme döndüm. Havluyu bacağıma attı. Ters ters baktım geri önüme döndüm. Tuzlu sudan dolayı kaşınmaya başlamıştım. '' Artık gitsek mi? Adamda ortalıkta yok.'' dedim. Etrafa baktı. Ayağa kalktı elini uzattı. Tutup kalktım. Eşyalarımızı alıp ilerlemeye başladık.Odanın önüne geldiğimizde kartı okutup içeri girdik. '' Hadi sen duş al ben balkondayım.'' dedi. Kafamı salladım. Eşyalarımı alıp banyoya girdim. Duştan çıktıktan sonra üstümü giyindim. saçımı havluyla biraz kuruladım ve taradım. Dudak nemlendiricisini sürdüm ve çıktım. Sonra Ateş girdi.Çıkınca daha yemeğe çok olduğu için televizyon izlemeye başladık. ''Hiçbir şey yok televizyonda . Çok sıkıldım.'' dedim bıkkınca ona dönüp.'' Ne yapmak istersin mesela?'' , '' Bilmiyorum, yarın dışarıya çıkalım OBA'ya falan gidelim ya da başka yere.'' dedim, ''Olabilir bakarız. Sen bugün adamın yanına gidicek misin şimdi?'' dedi. '' Evet.'' sarıldı '' Dikkatli ol lütfen.'', ''Tamamm.'' deyip yanağından öptüm. '' Hadi yemeğe inelim. Hazırlan.'' dedi. Kalktım. Siyah diz üstü elbise giyindim. Altına da siyah spor ayakkabısı. Saçımı sıkıca at kuyruğu yaptım. Ve bordo mat ruj sürdüm. Bu kadarı yeterdi. Çıktım. Ateş de giyinmişti. Siyah pantolon, beyaz tişört ve siyah spor ayakkabısı. Gülümsedi. Karşılık verip parfümümü sıktım. Aynada kendime bakıyordum. Belime kollarını doladı Ateş. ''Bence güzel bir çiftiz.'' dedi. Güldüm '' Demi?'' Telefonumu alıp önden ilerledim. Arkamdan da Ateş kapıyı kapatıp geldi. Fakat karşıdan gelen David'i görünce geri dönüp duvara yaslanıp Ateş'i kendime çektim ve öptüm. Her ne kadar da uygun bir pozisyonda olmasak da bunu yapmalıydım. İlk başta yaptığım hareketle şaşırsa da ellerini belime sarıp öpmeme karşılık verdi. Baktığımda adam gitmişti. Ateş'i kendimden ayırdım....
Yeni bölümü beğenirsiniz umarımm.İyi okumalar sevgili okuyucular... ☺️ ⚡️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI |
Teen FictionBir kız düşünün... Annesinin biricik kızı, babasının prensesi.. Bu kız düşmana korku, dosta güven veren isimsiz kahramanlardan. Daha Polis Özel Harekat'taki ilk senesiydi ama yaşadıkları bir ömre bedeldi. Gelin hep birlikte bu kızın neler yaşadığın...