26. BÖLÜM

539 40 0
                                    

İyi okumalar....

"Şimdi bunu çıkarıyoruz.Çatlak düzelmiştir umarım." dedi karşımdaki doktor. Kafamı salladım. Alçıyı kesip çıkardı. "Şimdi gidip röntgen çektirin. Sonuçlarınıza göre bakalım." dedi. ___________________  "Tamam Bade hanım. Sorun yok. Gayet iyi. Geçmiş olsun.", "Teşekkürler." dedik ve çıktık. Arabaya bindik, ilerlerken"Bir daha 3. Kattan atlamazsın herhalde değil mi?", " Ya o an düşünemedim. Benim kardeşlerim orada çatışırken on saat merdivenlerle mi inecektim? Kusura bakma bana göre değil. " dedim cama dönerek. Ofladı. Eve geldiğimizde üzerimize değiştirip aşağı indik." Acıktım. " dedim." Ne yemek istersin? "," Hiçbir şey. " dedim ayaklarımı ona doğru uzatarak." Bade? "," Hmm? "," İyi misin canım? " güldüm. Kafamı salladım." Makarna yap bana." dedim. "Hep makarna yiyorsun. Kilo alacaksın.", "Ateş bey, kilo alırsam beni bırakacak mısınız yoksa?" dedim kaşlarımı çatarak. Üzerime doğru eğilip boynumdan öptü. "Asla." dedi. Güldüm. "Hadi kalk yap o zaman." dedim. Kafasını sallayıp kalktı. "Neyli istiyorsun?", "Yoğurtlu." dedim. Televizyonu açtım. Kapı çaldı. "Ben bakıyorum!", "E bir zahmet!" diye bağırdı içerden. Gülerek kapıyı açtım. "Leyla abla?", "Merhaba canım.", "AA şey merhaba. Buyurun geçin içeri." dedim. "Rahatsızlık vermeyelim. Sen al bunu. Afiyet olsun. Sonra çaya gelirim." dedi ve evine ilerledi. Kapıyı kapatıp sarmadan ağzıma attım "Oha. Çok güzel olmuş. " dedim sarmalara aşkla bakarken. "Bana böyle bakmadın Bade sakin ol." dedi Ateş. Küçük bir kahkaha attım. Bir kaç tane daha yiyip tabağı mutfağa bıraktım. Ve koltuğa geri uzandım. "Yemek yemeyecek misin şimdi?" , "Yiyeceğim tabiki. Açım aç." dedim kızarak. "Ne zaman toksun ki sen?" dedi gülerek. "Hazır hadi gel." dedi.  "Benimki kadar olmasa da güzel olmuş. Sağol." dedim ve kalktım. "Bulaşıklarda sende." dedim yanağını öpüp içeri geçtim."Bak ya!" dedi. İçeriye geçip televizyonu açtım. Haber saatine denk gelmişiz.  " Edinilen son bilgiye göre Bitlis'te 1'i yüzbaşı 3 şehitimiz, 2 ağır yaralımız var. Şehitlerimize allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum." Bitlis mi? Savaş? En son konuştuğumda göreve gideceğini söylemişti. "Hayır, hayır. Telefonum nerede? Nerede bu?!", "Bade ne oluyor?" dedi Ateş. Televizyonu gösterdim. Savaş'ım kişisi aranıyor... "Efendim." derin bir nefes verdim. "Bade? Bir şey mi oldu kardeşim?", "Savaş. Bitlis'te 1'i yüzbaşı 3 şehitimiz varmış. Bir an...", "Sorun yok canım. Evet bizim bir üst bölgemizdeki karakola yapıldı saldırı.", "Kendine iyi bak Savaş. Lütfen.", " Tamam güzelim. Kapatmam lazım. Selam söyle Ateş'e.", "Sende Melek' e, görüşürüz." dedim ve kapattım. Ateş'e sarıldım. "Bir an korktum. Savaş zannettim.", "Tamam güzelim." dedi saçımı okşayarak. "Ateş?", "Hmm?", "Acaba diyorum ki.", "Ne diyorsun hayatım?","Canım kenevir çekti." dedim ve geriye yaslandım. Gülmemek için yanağımı ısırıyorum. Gözlerini kocaman açtı. "Ne!? Ne keneviri kızım? Sen iyi misin Bade?!" küçük bir kahkaha patlattım. " Salak şey seni." dedim yanağını sıkıp. "Tövbe tövbe." dedi ve yukarıya çıktı. Sonra bende yukarıya çıktım. Yatağıma uzanmış televizyona bakıyordu. Yanına uzandım. Sarıldım. Ama o bana arkasını döndü. Sırtına bir sürü cimdik atıp aşağı indim. Koltuğa uzandım. Üzerine pikeyi örttüm. "Beyfendiyle uğraşılmıyorda. Bu ne ya? Kız evi naz evi gibi!? " dedim ve gözlerimi kapattım. Sonra yanıma gelen adım seslerinden Ateş'in geldiğini anladım. Arkamı döndüm. Ufak bir gülme sesi geldi. Beni kucağına alarak odaya götürdü." Bir daha bana bir trip at o zaman görürsün sen. " dedi.'" Hıhı. " dedim ve sarıldım.  ________________  Ağır mide bulantısıyla uyandım. Saat 4'tü. Koşarak banyoya girdim. Öğürmeye başlamıştım. Sonra Ateş gelip saçlarımı geride topladı. "Ateş çıkar mısın?", "Hayır Bade." dedi elini omzuma koyarak. Doğrulup elimi yüzümü yıkadım. Ateş belimden tuttup yatağa uzandırdı. " Neyin var Bade?", "Bir şey olduğunu sanmıyorum. Çok karıştırdım midemi." dedim. Ve arkamı dönüp uyumaya çalıştım. Çalıştım çünkü hemen ardından telefonum çaldı. "Efendim. Efendim müdürüm." dedim oturur vaziyete gelerek. "Kızım operasyon emri. Hadi, timin haberi var." dedi ve kapattı. "Kalk Ateş. Operasyon varmış." dedim ve dolabın karşısına geçer üzerimi değiştirdim. Direk üniformamı giyindim. Silahımıda bacak kılıfıma taktım. Telefonumu aldım ve aşağı indim. Paramı üzerime giyindim. Botumu alıp giydikten sonra Ateş de gelip botunu giyindi." Hadi. " dedim ve arabaya ilerledim. Ateş arabayı çalıştırıp merkeze sürmeye başladı. Öndeki aynayı açıp saçımı örmeye başladım. Yanlardan çıkanları düzeltiyordum. "Oldu oldu." dedi Ateş. Gülümsedim. Merkeze vardığımızda yeni bir uyuşturucu, şafak operasyonu olduğunu söyledi müdür. Araçlara bindik. Esnedim. "Şimdi iyi misin?" kafamı evet anlamında salladım.  ______________  "Demir kır kapıyı." dedi Ateş. Demir öne geçip koçbaşı ile kapıyı kırdı. Hızlıca içeriye geçtik. "Yat yere, yat. Yat. Uzat ayaklarını. Ellerini başına koy. Hadi lan." deyip önden ilerledim. Yatak odasına ilerlediğimde 3,5 yaşında bebek olduğunu gördüm. Silahımı geriye atıp kucağıma aldım. Odadan çıktım. " Devrem çocuk şubeye teslim edersiniz." dedim polise uzatarak." Tamam amirim. " dedi ve bebeği aldı kucağımdan. Adamları paketlenmiş tekrar merjeze dönmüştük. Saat 08:30 tu. Çay almış çay içiyorduk. "Melek nasıl gidiyor? İyi mi yiğenim?" dedi Adnan abi. "İyi abi iyi." dedi karnını sevip. Ona bakıp gülümsedim. Çayım bittiği için ayağa kalktım. Semaverin yanına ilerlerken tekrardan midem bulanmaya başlamıştı. Bardağı masaya bıraktım. Elimle ağzımı kapatarak lavaboya koştum. Saçlarım toparlanmıştı yine. "Ateş girme artık ya.", " Ya kızım benden mi utanıyorsun ?" ters ters bakıp ağzımı sildim. "Bade hadi hastaneye gidelim. Olmayacak böyle.", "Gerek yok Ateş. Üşütmüşüm işte.", "Yürü Bade Yürü!." dedi ve benim çıkmamı bekledi. Çıkınca beni koğuşa soktu. "Giyin üstünü. Çabuk ol." dedi ve çıktı. Üzerimi değiştirdim. Belime silahımı koydum ve çıktım. Ateş giyinmiş kapıda bekliyordu. Elimi tutup ilerlemeye başladı. Arabada ilerlerken "Bade bir şey varda bana mı söylemiyorsun?", "Ne alaka Ateş ya? Ne sakladım bu zamana kadar senden?", "Tamam ya." dedi ve önüne döndü. Hastaneye vardığımızda doktorun yanına girdik. "Şimdi kan tahlili yapalım. Herhangi bir virüs var mı diye? Buyurun." dedi ve barkotu uzattı. Alıp kan tahlili için ayrılan bölüme geçtik. Kadın koluma iğneyi bastırdı. Ateş elimi tuttu. Yüzüne baktım. Gözlerini kapatmıştı. Gülmemek için zor tuttum kendimi. " Sonuçlar yarım saate çıkar. " dedi ve hemşire çıktı." Hadi gel kafeteryaya inelim.", "Hayır, hayır. Dışarıda oturalım." dedim elini tutup peşimden sürükledim. Dışarıdaki banka oturup sohbet etmeye başladık. Yarım saat geçtikten sonra doktorun yanına çıktık. Kapıyı tıklatım. "Doktor bey. Sonuçlar-", "Evet, buyurun geçin." dedi eliyle koltuğu göstererek. Bir Allahın kuluda sözümü kesmesin ya. Yetti artık. "Şimdi ben testinizi inceledim. Hiç bir sorun yok. Temiz yani." dedi. Ateş derin bir nefes verdi. "Ama şöyle bir durum var.", "Kötü bir durum mu?" dedim. " Genellikle iyi. Bade hanım 7 haftalık hamilesiniz." gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Bade hanım 7 haftalık hamilesiniz. Ateş'e baktığımda gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu. Elini tuttum. Nasıl yani? " Doktor bey bir yanlışlık olmalı. Benim yumurtalılarım zarar görmüştü mermi yüzünden. Ve hamile kalma olasılığım çok düşüktü." dedim gözlerim dolu dolu. Gülümsedi." Evet biliyorum. Fakat mucize bebek artık keseye yerleşmiş.", "Ben bu 2 ay boyunca fazla bir belirti hissetmedim. Mide bulantısı falan olmadı hiç.", " Adet geçikmesi ?", "Evet. Gecikmişti." dedim. Kafasını salladı. "Gelin bakalım ultrasonla." dedi sedyeyi göstererek. Kafamı salladım ve Ateş'in elini bırakıp sedyeye ilerledim. Uzanıp karnımı açtım. Jeli karnıma sürüp cihazı karnımda gezdirdi. Belli bir noktada durup eliyle bir noktayı gösterip "Bakın burada." dedi gülümseyerek. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. "Nasıl yani? O minicik şey mi?" dedi Ateş. "Evet Ateş bey. Resimlerini alıyorum " dedi doktor gülümseyerek, peçete uzattı. Dudağımı ısırıp peçeteyle karnımı sildim. Tişörtümü indirip sedyeden indim. "Hayırlı olsun efendim. Sadece biraz dikkatli olmalısınız. Çünkü hala ufakta olsa riskiniz var." dedi ve ultrason resimlerini uzattı. Elime aldım. "Peki teşekkür ederiz. Kolay gelsin." dedik ve odadan çıktık. Elimdeki resme bakıyordum. Arabaya bindiğimizde Ateş bana döndü. "Bade? Bu, gerçek mi? Gerçekten bizim bebeğimiz mi?" kafamı salladım. "Evet. Bizim bebeğimiz.", "İstiyor musun peki?" dedi Ateş gözlerime bakarak. Kendime çekip dudağını öptüm. "Elbette." dedim. Gülümsedi. "Hadi bizimkilerle toplanalım. Haber ver akşam buluşacağız yeri.", "Tamam."  Savaş ve Melek dışında hepsi geliyordu. "Savaş. Tamam o zaman buradan söyleyeyim.", " Ne var Bade?! Uzatmadan söylesene.", "Dayı oluyorsun lan!" diye bağırdım. Ateş birden gülmeye başladı. "Şaka mı yapıyorsun. Melek al şu telefonu ne diyor bu değişik." dedi ve telefondan haşır huşur sesler geldi. "Efendim Bade.", "Lan hamileyim hamile. Kıt mısınız?" dedim. "Ne!? Doğru diyor bu Savaş. Ciddi misin sen?", "Evet 7 haftalık." dedim Ateş'in elini tutarak. Bana bakıp gülümsedi ve elimi öptü. "Desene enişte turnayı gözünden vurmuş." dedi Savaş telefonu alıp. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. "Ne diyorsun Savaş sen? Terbiyesiz.", "Şaka güzelim şaka. Mutluluktan ne diyeceğimi bilemedim. Hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün." dedi. "Teşekkür ederim canım.", "Kapatmam lazım şimdi. Görüşürüz taze anne." dedi ve suratıma kapattı. Gülmeye başladım. Eve geldiğimizde odama girip üzerimi değiştirdim. (Multide) " Hazır mısın canım?" dedi Ateş içeri girerken. Oda siyah kot pantolon üstüne de kahve rengi boğazlı kazak giyinmişti. " Evet hazırım. " dedim ve parfümümü sıktım. Dolabımdan kabanımı alıp aşağı indim. Arkamdan geliyordu. "Üşümesin değil mi? Dışarısı yağmurlu. " dedi." Ateş ben özel harekatçıyım. Öyle kolay kolay bir şey olmaz bana." dedim ve yarım topuklu botumu alıp giyindim. Arabaya geçtik. Restoranta giderken müzik dinleyip, eşlik ediyorduk. Ateş sürekli elimi öpüyordu. Kırmızı ışıkta durunca yanağından öptüm. "Hep sen mi öpeceksin?" dedim gülerek.  _________________  "Burada toplanma sebebimiz aslında benim içindi. Söylemek istediğim bir şey vardı." dedim dikkatleri üstümde toplayarak. "Ne oldu gülüm?" dedi Adnan abi. "Şey, ben hamileyim." dedim. Hepsinin yüzü bir şaşkına dönmüştü. "Sen ciddi misin?", "Evet Murat abi.", "Düşük bir ihtimaldi." kafamı salladım. "Mucize bebek." dedim gülümseyerek. Hepsi gelip sarıldı. "Hayırlı olsun. Allah analı babalı büyütsün inşallah. Kız olursa annesi gibi, erkek olursa babası gibi." dedi Adnan abi. "Teşekkürler abi." dedim ve Ateş'e döndüm. Biriyle mesajlaşıyordu. "Kim o?" dedim telefonu kapatıp masaya koydu. Kaşlarımı çattım. Sonrasında Baran ayağa kalktı. Sonrasında Ateş. Yanıma gelip beni kendine çevirdi. Önümde diz çöktü. " Gözlerimi her sabah yanında açmak istiyorum. Dünyanın bana her daim bu denli güzel görünebilmesi için ömür boyu yanımda yer alır mısın? Kızımın ya da oğlumun annesi olur musun?" dedi ve o anda büyük bir gürültü koptu. Baran ve Kaya konfetilerini patlatmışlardı. Gözlerim dolu bir şekilde ayağa kalktım. Elini tuttum. " Evet. " bizimkiler alkışlıyordu. Ayağa kalkıp yüzüğü parmağıma taktı." Eğer benim kadınım, karım, eşim olacaksan bu gözlerden yaş almayacak Bade hanım. Mutluluktan bile." dedi ellerini göz altlarıma koyarak.... 

İyi geceler sevgili okucularım. Umarım beğenirsiniz yeni bölümü. İy okumalar, iyi geceler. 🖤🦅⚡

GÖKBÖRÜ |TAMAMLANDI |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin