*Kimse acı çekmek istemez... Ben ise konu o olunca onun acısını iliklerimde hissetmek istiyorum...
(Atlas'ın anlatımıyla...)
"Ya abi! Diyorum ki bana 'arkadaş mıyız?' dedi. Abi bana ya! Çok sevdim ya. Çok sevdim."
"Tamam oğlum sakin. buluruz birşeyler. Sıkma sen canını..."
Çocukluk arkadaşımın yanında aldım nefesi. Nasıl kendimi affedemediğimi bile bile benden vazgeçebilir? Yok, aklım almıyor!
"Abi diyorum ki; Çok sevdim. Sevdim diyorum ya. Aşığım. Arkadaş mıyız diyor bana."
"Kardeşim bak iyi diyorsun da kıza ona aşık olmadığını arkadaş kalabileceğinizi söylemişsiniz ne bekliyordun kızdan?"
"Beni anlamasını... Abi aşık olduğum kızı öldürmeye çalıştım. Az kalsın ölüyordu! Kendimi affedemedim. Allah kahretsin beni!"
"Tamam oğlum dur sakinleş, kendine gel."
"Gelemiyorum. Ben dayanamıyorum. Allah beni kahretsin. Yok olmak istiyorum kendi kendime."
Dişlerimi semsert sıktım dişlerim sıkılmaktan kırılmıştı belki. Ama acı yoktu. Doruk'la vedalaştım. Şehre... Şehrimize gece çökmüştü. Ama o şimdi evinde bensiz kalıyordu. Onu o kadar yalnız bırakmıştım ki gökten bir ilah gelip derse 'Bu kulu nasıl böyle üzdün?' dese şaşırmazdım. Ben güzel bir ruhu mahvettim.
Gördüğüm ilk tekel bayiye daldım. Kafam yerinde değildi...
Yutkunup ne alabileceğime göz gezdirdim. Kutu biralardan 9-10 tane aldım. Cüzdanımı çıkartıp parayı ödedikten sonra yıllardır çıktığım tepeye çıktım. Birkaç Çift ve 2-3 sarhoş dışında kimse yoktu. Her zaman oturduğum yere oturdum.
"Ah Asyam..." Diye mırıldandım. Gözlerim dolu dolu ellerim titrerken. Bu haksızlıktı. Birbirini seven iki insanın ayrı kalması haksızlıktı!
Yandan bir ses duydum. Sevgililer konuşurken kalbim sızlıyordu. İçimdeki sızı umutlarımın teker teker kırılmasının hatırasıydı...
"Aşkım..." Dedi kız bastıra bastıra.
"Efendim sevgilim?" İnadıma mı yapıyorlardı?"Her geçen gün beni kendine daha çok aşık ediyorsun..."
Rahatsız olmuş gibi bir bakış attığımda çocuk başını sallayıp biraz daha sessiz konuşmaya özen gösterdi. Aşk acıdan ibaretti. Aşk acıydı. Aşık olmak delilikti. Aşık olmak bir mazoşistin kendine bıçak saplamasıytı. Aşık olmak can çekişmekti. Ruhum can çekişiyor. Her bir hücrem 'Bizi mutlu et!' diyor.
Kaçıncıyı kafama diktiğimi hatırlamıyorum. İnsanlar gitmişti. Tektim. Bir zamanlar olduğu gibi bir başımaydım. Teklik hissi bedenimi terk etmişti bundan aylar önce. Ben aşık olmuştum. Ben katil olmuştum.
İsimlerimizin uyumu çok garipti. Bir Atlas açıldığında siyah renkle Asya kıtası gösterilir. Kalbim de öyle işte. İçini açıyorsunuz Asya... Asya... Asya... Diye atıyor.
Amacıma ulaşmıştım. Sarhoştum. Nerede olduğumu hatırlamayacak kadar sarhoştum. Telefonumu açıp yüzümü bıruşturdum. Ekran çok aydınlık saat 2.57'ydi. o an beklenmedik bir şekilde telefonumda bir numara ekranı doldurdu. Kimin aradığını göremiyorum. Aydınlıktı. Çok aydınlıktı. Sonra ışığı kısıp ikinci kere aradığında telefonumdaki Asya'm♥️ yazısını okudu gözlerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Oyunu / Texting
TeenfikceBlokedNumber01; Ölüm oyununa hoşgeldiniz. Arkanıza yaslanıp sevdiklerinin öldüğünü izleyeceksin. Ya da beni bulup işimi bitireceksin... En son... Eğer beni bulamazsan ben seni bulup ölümünü izleyeceğim. Eğlenceli...