Bölüm 10 - Burayı yakıp yıkmadan Hazal'ı geri verin.

31 5 2
                                    

#DENİZ'İN AĞIZINDAN #

Londra'ya gelmiştim. Otele geldim anahtarı alıp odama çıktım. Gelen görevliye bir miktar para verdikten gönderdim. Hemen üstümü değiştirdim. Telefonumu elime alıp babama mesaj attım.

----------------------------------------

GÖNDEREN: Deniz Kahraman

Baba ben Londra'ya geldim. Şuanda oteldeyim. Seninle görüşmem lazım nerede buluşalım?

Anlatmam gerekenler var. Hemde acil. Geri dönersen sevinirim.

Cuma, 14:58

----------------------------------------

Mesajı attıktan sonra telefonumu cebime atıp odadan çıktım. Açık büfeye gidip yiyecek birşeyler aldım. Oradaki masalardan birine oturdum. Tam yemeye başlayacakken arkadan biri masadaki elimin parmak arasına çatal batırdı. Çatal masaya saplandı. Bende ne olduğunu anlamak için arkamı döndüğümde onunla karşılaştım.

"Senin burada ne işin var ?"

"Ne yani gelemez miyim ?" İmalı bir şekilde tek kaşını kaldırınca kafamı iki yana salladım.

"Gelirsin tabi de , çataldan ne istedin ?"

"Sadece sana bir heyecan yaratmak istemiş olabilirim ,"

"Başaramadın."

"Sonradan tekrar deneriz bizde."

Kafasını arkaya çevirip Barış'a baktı.

Sonra tekrar önüne dönüp:

"Afiyet olsun." Yavaş adımlarla uzaklaşırken Barış bana mahcup bakışlar atıyordu. 'Önemli değil' bakışlarımı attım karşılığında. Tebessüm ederek gitti.

Oturup yemeğime devam ettim. Bitince otelden çıkıp arabama bindim. Mesaj sesiyle telefonu elime aldım.

-------------------------------------------------

GÖNDEREN: Kenan Kahraman

DB' ye gel.

Cuma,15:34

------------------------------------------------

Hemen arabayı çalıştırıp DB' ye geldim. Korumlar üzerimi ararken iki kadın yanıma doğru geldiler. Bende korumalardan geçip içeriye girdim. Şuanda kadın becerecek durumda değildim.

Büyük alamda bu saat olmasına rağmen bir sürü insan vardı. Hepsinin de kafası güzeldi. Koridorlara geldim. Merdivenden çıkıp babamın bulunduğu kata geldim.

"Bir saniye beyefendi. Buraya girmezsiniz."

"Ben oğluyum. DENİZ KAHRAMAN."

"Afedersiniz efendim. Buyrun babanız sizi bekliyor ."

Kapıdan içeri girdim. Babam büyük masasında arkası dönük sandalyede oturuyordu.

"Merhaba baba."

"Neymiş mesele anlat."

"Poyraz GÜNER'in senin Hazal Çetiner'i kaçırdığını ve hesap sormak için burayı basacağını öğrendim."

"Hazal ÇETİNER'de kim?" Koltukta döndü. Artık yüz yüzeydik.

"Benim sevdiğim kız."

"Onu neden ilgilendiriyor.?"

"Onun eski sevgilisi ve hala onu seviyor."

"Sizin uçkurunuzla benim ne alakam var lan piçler ?"

"Bende bilmiyorum ama senin kaçırdığını söylemişler."

"Kimin kaçırdığı belli değil mi ?"

"Hayır. Bir haftadır da kimse bulamadı. Bende."

Adamına gel işareti yaptı adam hemen yanımıza geldi.

"Bu Hazal Çetiner denen kızı araştır ve kimin kaçırdığını bulun. "

"Yerini de."

Adam lafa salladı ve odadan çıktı.

"Saol baba."

"Senin için değil bu kız için yapıyorum. Birde biz tanıyalım bakalım bu kızı."

İki üç tane adam hızlıca kapıyı bile çalmadan odaya daldı.

"Abi burayı bastılar."

Babam hemen ayağı kalktı.

"Kim bastı lan ne diyorsun sen ?"

"Poyraz GÜNER'İN selamı var dediler abi."

İkimizde bir an birbirimize baktık. Babamın gözlerinde sadece öfke vardı fakat benimkinde sadece endişe vardı.

*******

#MAYA'NIN AĞIZINDAN#

Deniz arele acele Londra'ya gitmek zorunda kaldığı için bende kendi evime geçtim. Hazal'ı hala bulamamışlardı salaklar. Zaten böyle giderlerse hiç bulamayacaklar. Telefonum çaldı bir anda . Barış arıyordu.

"Alo canım."

"Maya evime gel bu gece benimlesin. "

"Çok mu özledin beni."

"Hayır sadece azdım"

"Off bir kere de iltifat etsen olmuyor değil mi ?"

"Hayır."

Tamam bekle yarım saate ordayım."

"İyi çabuk ol zor durumdayım."

"Tamam."

Telefonu suratıma kapattı pislik. Barış'la sadece yakışıklı olduğu için birlikte oluyordum. Deniz'le de öyle. Ama Poyraz'la bir kere birlikte olmamıza rağmen ona aşıktım. Ve onu fazlasıyla istiyordum. Tüm bedenim onu istiyordu.

***

(+18 var rahatsız olan burayı atlayabilir.)

Barış'ın evine gelip zili çaldım. Kapıyı o açtı. Birden beni içeri çekti. Kapıyı kapattı ve merdivenlerden yukarıya sürüklemeye başladı. Odasının kapısını açtı ve beni içeriye fırlattı. Tek hamlede üzerindeki tişörtü yere attı. Beni duvara yasladı. Sırtımdaki soğuk duvar beni daha çok tahrik ediyordu.

Bir anda boynumu sert bir şekilde öpmeye başladı. Bıraktığı ıslaklık daha fazla hoşuma gidiyordu. Üzerime giydiğim salaş ama sutyenimi belli eden kazağımı çıkardı. Şuan sadece sütyenle duruyordum. Onun erkeksi vücudu göğüslerime çarpıyordu. Kaslarını tenimde hissedince daha da çok istedim onunla olmayı. Sutyenimin üzerinden göğüslerimi öpmeye başladı.

Altımdaki mini eteğimden de tek hamlede kurtuldu.

Sırtımda hissettiğim soğuk çarşafla daha fazla tahrik oldum. Üzerime çıktı ve erkekliğini kadınlığıma bastırdı. Sertleştiğini hissedebiliyordum. Kaskatı kesilmişti.

Pantolonunu çıkardı. Bende eğilip boxerını çıkardım. Bu sefer ben onun üzerine çıkıp erkekliğini yalamaya başladım. Saçlarımdan sert bir şekilde tutup kafamı kaldırdı. Üzerindeyken beni saçlarımdan tutarak yukarı çıkardı. Yüzlerimiz aynı hizaya gelmişti. Delirircesine öpmeye başladı. Dudaklarından akan sıvıyı daha yeni fark ediyordum.

Tekrar üzerime çıkıp içime girdi. Çığlıklarımın şiddeti artmaya başladı. Nefes alışverişlerimiz hızlanmıştı. Yaklaşık yarım saat sonra yorulup içimden çıktı. İçimde hissettiğim sıcak sıvıyla boşladığını anlamıştım. Yatağın içine girip uyumaya başladı. Bende onun yaptığı gibi yorgunluğumu geçirmek için uyudum.

****

Uyandığımda yanımda yoktu. Kalkıp üzerimi giydim. Kasıklarım hala ağrıyordu. Sehpanın üzerinde bir miktar para vardı. Alıp çantama attım. Üzerimi giydikten sonra makyajımı yapıp odadan çıktım. Barış'a baktım ama evde yoktu. Kapıyı çarpıp çıktım.

#POYRAZ'IN AĞIZINDAN#

"BURAYI YAKIP YIKMADAN HAZAL'I GERİ VERİN DEDİM SİZE!"

Gecemin GündüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin