Bölüm 11-İhanet

35 3 2
                                    

200 <3 ^.^ Bunu şerefine yeni bölüm yazıyım dedim. :) İyi okumalar..

#HAZAL'IN AĞIZINDAN#

Şarkının sözleri beynimde yankılanıyordu.

İstemsizce şarkıyı söylemeye başlamıştım. Ta ki yanağıma yediğim bir tokatla kendime gelmeden önce.

Yorgun düşen bedenim daha fazla dayanamayacaktı. Karşımda duran kimse yüzünü seçemiyordum. Sanırım uyku vakti gelmişti benim için. Gözlerimi kapatıp yatakta geriye doğru düştüm. Ama hala o şarkı çalıyordu..

***

Kafamı çevirdiğimde yanımda duran beyaz yüzlü bir kızla karşılaştım. Simsiyah ve kocaman olmuş gözbebekleriyle bana bakıyordu.

"Beni tanıdın mı Hazal ?"

Korku ve endişeyle kafamı iki yana salladım.

"Tanımdan lazım. Ama ben seni ve babanı hiç unutmadım Hazal. Unutamadım."

"B-ben ve b-babam mı ?" Kısık ses tonum ile korktuğumu çok fazla belli etmiştim.

"Evet sen ve baban!" Gözleri sinirle açılırken daha fazla korkmuştum. Şuan o kadar yakınımda duruyordu ki tüm yüzünü net bir şekilde görebiliyordum.

Buruşmuş yüzü ve dağınık saçlarıyla korkunçtu. En fazla benim yaşlarımdaydı

"Seni asla affetmeyeceğim."

"B-beni m-mi ?"

"Beni kurtarabilirdin. Ama yapmadın. Sadece gözlerimin içindir baktın Hazal. Ben yardım istediğimde sen bana sadece baktın. Hiçbir şey yapmadan öylece durdun karşımda.."

"N-neyden bahsettiğini g-gerçekten anlamadım. Üzgünüm."

"Ah tabii unuttun. Ne bekliyordum ki ! Vicdan azabı çekmeni falan mı ha ? Sizin gibi pisliklerden nefret ediyorum.!!"

Birden ayağı kalktı. Hiç tanımadığım dar bir sokak arasında yerde oturmuştum. Buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyordum.

Ayağı kalktığında bende arkasından ayağı kalktım. Hayır. Yine o tanıdık şarkıyı söylemeye başladı. Ben bu şarkıyı nereden biliyordum böyle ?

"Bunu da mı hatırlamadın Hazal?"

"T-tanıdık geliyor ama inan gerçekte.."

"Suss!"

Birden attığı çığlık sanki acı çekiyor gibiydi. Kafası bir arkaya bir öne gidip geliyordu. Ensesini tutup bağırmaya devam etti.

Yanına gidip omzuna dokundum. Birden bağırmayı kesip beni duvara yapıştırıp boğazımı sıktı. Boğuluyordum. Nefes alışverişlerim neredeyse yok denecek kadar azalmıştı.

"Bana bir daha dokunma küçük kız kardeşim.!!!"

Başımı sertçe duvara vurdu. Başım dönmeye ve morarmaya başladığımı hissedebiliyordum.

Vücut ısım iyice düşmüştü. Kaskatı kesilmiştim. Çırpınamıyordum bile.

Gözlerim karamaya başladı. Yüzünde oluşan gülümsemesini görebiliyordum. Ağzımı açıp son bir kez daha derin bir nefes almaya çalıştım. Ama olmuyordu. Tüm bedenim reddediyordu nefes almamı.

"Sende gebereceksin Hazal. Sıra sende."

Beni birden kaldırıp diğer duvara fırlattı. Sanırım tüm kemiklerim 10 yerinden kırılmıştı. Kafatasım ise bir cam gibi parçalara ayrılmıştı.

Göz kapaklarımı taşıyamıyordum. Göz bebeklerimin iyice küçüldüğünü hissediyordum.

Daha fazla bacaklarımın üzerinde duramayacaktım. Dizlerimi kırıp duvardan destek almaya çalıştım. Olmadı. Yere düşmeye baladım. Yavaş ve ağır çekimde hemde. Duvara sürtünerek yavaşça aşağı kayıyordum.

Boğazımdaki elleri daha da sıkılaştı. Parmaklarımı nefes borumda hissedebiliyordum.

"Lüt-fen.. Yap-ma... "

"İntikamımı alacağım demiştim Hazal Çetiner. "

"B-ben sana n-ne y-yaptım.."

"İHANET!"

Gecemin GündüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin