17 ∞ AVCI

1.2K 83 8
                                    

∞🍷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍷

Ertesi gün gerçekten sadece okula gitmek için hazırlandım. Akşam geç yattığımdan olsa gerek gözlerimden uyku akıyordu. Ama inkar edemeyecektim, çok eğlenmiştik.

Çantamı sırtıma alıp gözümü ovalayarak evden çıktım. Amcamlar bir saate uyanırdı, geçe kalmayı ikisi de sevmiyordu. Ormanın kenarından yürüyüp okula vardım. 10 dakika kadar erken geldiğimden dışarıda pek fazla kişi yoktu.

Hızlı adımlarla sınıfıma ulaştım ve sırama geçip başımı kolumun üzerine bıraktım. Uyku akan gözlerimi kapatıp bu açlığı biraz olsun dindirebilmeyi umdum.

Omzuma konulan elden homurdanarak kurtulmaya çalıştım. Ancak bu kişi her kimse vazgeçeceğe benzemiyordu. Kaşlarımı çatarak kirpiklerimi araladığımda Will'in yüzünü görmek geri kapatmama neden oldu. "Git başımdan!"

Yüzümü kapatarak sırada daha da yayıldım. Ancak az sonra yine rahatsız edildim. Bıkkın bir nefes vererek gözlerimi araladım ve başımı kaldırdım. Will'i tanıyorsam ondan uyanmadan kurtulamazdım. "N'oldu?"

Will değişik bir şey görmüş gibi yüzüme baktı. "İnanamıyorum, sonunda uyandın!"

Kaşlarımı çattım. "Ne demek 'sonunda' uyandın?"

"Farkında mısın bilmiyorum ama öğle arasına girdik. Kaç derstir kımıldamadan orada yatıyorsun. Bir ara kalp atışlarını duymama rağmen nefes alıp almadığını kontrol edecektim neredeyse!" Gözlerim yaşadığım şaşkınlık içerisinde açıldı. "Bu zamana kadar uyudum mu yani?" Başıyla beni onayladığında gözüm oturduğu sıraya kaydı.

"Anson nerede?"

"Gelmedi."

"Neden ki?" Kaşlarını kaldırdı. "Bir sorun olduğunu duymuştum. Avcılar bizi bulmuş sanırım."

"Avcılar mı? New Jersey'de olmadığını sanıyordum." Başını iki yana salladı. "Yoktu." Dudağımı büzerek ayağa kalktım. Will'in peşimden gelmesini istemediğim için, "Lavaboya gidiyorum." diye mırıldandım ve sınıftan çıktım.

Merdivenlere vardığımda cebimden telefonu çıkararak Anson'ın numarasına tıkladım. İki kez çalan telefonun ardından arama yanıtlandı. "Efendim?"

Tırnaklarımı avucuma bir kez batırıp geri çektim. "Okulda göremedim seni."

"4 saat sonra mı fark ettin?" Alay kokan sesine karşılık kaşlarımı çattım. "Uyuyordum." İnanmadığını belli eden bir sesle mırıldandığında sinirlenmeye başlamıştım. Ne olmuştu şimdi? Derin bir nefes alarak sakin kalmayı umdum. "Bir sorun mu var?" diyerek ılımlı yaklaşmaya çalıştım. Eğer işler Will'in dediği gibiyse sorun olmalıydı.

"Sana ihtiyacım var.." aniden hızı artan kalbim ile okul bahçesinde kalakaldım. Bana ihtiyacı mı vardı? Yutkundum ve sesimin normal çıkması için dua ettim. "Anson..." diye başladım ancak devamını getiremedim. "Okuldayım." dedim ne diyeceğimi bilemeyerek. Belki de aptal gibi çırpınan kalbimin umut ettiği gibi, gelip beni almasını istiyordum.

ZAİL • ateşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin